Herkese merhabalar,
Yeni kitabımın 1. Bölümü yanında gün içerisinde 2. Bölümü de atacağım.
Keyifli okumalar."Yamaç,
Bu mektubu sana yazmadan önce çok düşündüm diyeceğim ama... Aslında hiç düşünmedim. Aklımda ne varsa öyle pat diye yazıyorum. Ben gidiyorum. Çünkü öyle gerekiyor. Ama ben... Beni sevmediğin için gitmiyorum. Beni istemediğin için gitmiyorum. Ben hayatta kalmak için gidiyorum. Eskiden olsa geberene kadar aşk acısı çekeyim. Yine uzaktan da olsa göreyim derdim. Ama artık değil...
Artık senden de benden de beni sevmemden de önemli bir şey var. Bir kaç gün önce ölümden döndüm. Kendim için değil onun için... Onun için onu kaybedicem diye öyle korktum ki. Bunu bir daha yaşayacağıma bir kez daha yüzünü görmemeye razıyım. Sakın peşimden gelme... Çünkü ben istemediğim sürece sen beni bulamayacaksın. Sadece sen değil kimse bulamaz... Yani senin düşmanların da bulamaz. Beni ve çocuğumu korumak istiyorsan benden uzak dur. Sonsuza kadar.
Hoşçakal Yamaç, seni tanımak hiç fena değildi. Yine olsa yine yapardım. İnan bana...Galiba ben hatalarımdan ders almayı pek beceremiyorum. Belki bir gün yine görüşürüz. Oğlunla tanıştırsın belki. Kim bilir belki bir gün... Başka bir zamanda... Başka bir tımarhanede..."Bu mektubun üzerinden 5 yıl geçmiştir. Yamaç hala çukur için savaşmaya devam ediyordur. Efsun ile evlenmiştir. Koçovalı hayatında hiç bir değişiklik yoktur. Hala bir savaş bir mahalle pesindedirler. Yamaç ne kadar nehiri arasa da nehiri bulamamıştır. Nehirin dediği olmuştur. Onun istemedigi sürece yamaç onu bulamamıştır.
Nehir ise geçen 5 yılda oğlunu kucağına almış onu büyütmüştür. Kendinden çok fazla fedakarlık vermiş çok sıkıntılı günler geçirmiş ama pes etmeden dimdik ayakta durmuştur.
Nehir: Aras! Günaydın kurbağam.
Nehir yamaçtan sonra oğlunun adını Aras koymuştur.
Aras: anne gidicez dimi bugün?
Nehir: nereye bitanem?
Aras: anne sinemaya gidicektik ya.
Nehirin aklından tamamen çıkmıştı oğlunu her sabah kreşe bırakıp ise geçiyordu. Bir organizasyon şirketinde satış sorumlusu olmuştu. Nehir mahcup bir şekilde oğluna bakar.
Nehir: unutmuşum ama bence aksama gidebiliriz.
Aras: tamam olur sen üzülme.
Nehir gülümseyip arası kucağına alır anne oğul birbirine sıkı sıkı sarılırlar. Bugüne kadar yaptıkları gibi. Evden çıkarlar nehir ilk önce Aras'ı kresine getirir.
Nehir: görüşürüz minik kurbağam.
Aras: görüşürüz güneşim.
Nehir: yaa ne kadar tatlısınız bugün Aras beyciğim.
Aras: ben üşüyünce sana sıkı sıkı sarılınca ben ısınıyorum. O yüzden sen bir güneş kadar sıcaksın.
Nehir: yerim seni!
Nehir arasa öpücükler kondurup ise geçer. Nehir arası bir dakika yanından ayırsa özlüyordur. Bazen Aras'a baktığında yamaç gözünün önüne geliyordur. Özlemiştir çok özlemiştir. Ama onun efsunla evlendiğini duymuştu o günden sonra onun için ağlamamaya söz vermişti. Yamacı hayatından çıkarması ne kadar zor olsa da oğlunun da kendinin de güvende oldugunu bilmek ona iyi geliyordu. Şu anda ona ait tek şey Arastır. Nehir düşünceler içinde iş yerine gelir. İçini kötü bir his kaplar. Daralır. Kendini ne işine ne de başka bir şeye verebiliyordur. Yanına gelen yesimle başını masadan kaldırır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAS
General FictionSen kalbin için çocuğunu ben çocuğum için kalbimi bıraktım Yamaç Koçovalı. Nehyam kitabıdır. Nehir'in gidisinden 5 yıl sonrasını anlatıyor.