26. Bölüm

265 15 14
                                    

•Şarkıyı açarak okumayı unutmayın biraz üzücü bir bölüm oldu. Yorumlarınızı bekliyorum keyifli okumalar diycem ama maalesef keyifli okunacak bir bölüm değil...

Salih'den
Silahtan çıkan kurşun yamaca isabet etmişti. Yamacın vurulmasıyla yanımızdaki şerefsizler bizden uzaklaştı. Yamacın başını dizime koymasını sağladım.

Yamaç: herhalde benim seni tembihlemem gerekiyormuş Salih. Cebimde eldiven var onu versene be.

Yamacın cebindeki eldiveni çıkarıp verdim.

Yamaç: arasa nehire ikisini de çok sevdiğimi söyle Salih. Özür dilediğini de söylesene nehire ben galiba bu sefer ölüyorum.

- oğlum deme lan öyle şeyler.

Yamaç: Salih ben çok üşüyorum lan.

Telefonu elime aldım ambulansı aramaya çalışıyordum.

Nehir'den
3 saattir yatağın içinde dönüp duruyordum. Yataktan su almak için kalktım mutfağa gittim elim titredi ve su bardağını yere düşürdüm sakarlığın sırasıydı şimdi kızım al işte gece gece iş buldun. Bu sırada saadet, Cumali abi, damla ve selim abi mutfağa geldi.

-ben su içerkem elim titredi de ondan oldu kusura bakmayın uyandırdım sizi de.

Cumali: yok biz o yüzden değil bir şey diycez sana ama sakin ol.

Saadet ve damlanın gözleri dolu doluydu Selim abininkiler ağladı ağlıycak gibiydi. Bir şey olmuştu kesin yamaca bir şey olmuştu.

- yamaç dimi?

Selim: vurulmuş.

Başım dönmüştü tutunacak her aradığımda selim abi ve cumali abi tuttu.

Damla:kuzum sakin ol bir.

- ben gidicem yanına.

Cumali: tamam tamam gidelim damla buralar sana emanet gülüm.

Sadiş: ben sizinle geleyim.

Şu an herkes bana acıyan gözlerle bakıyordu ama yamacın belki de yarası ağır değildi sonuçta ne olduğunu bilmiyordum tam. Hızlıca evden çıktık yanımızda meke, celasunz, metin de vardı. Hastaneye geldiğimizde Salihler yamacı taksiden indiriyordu. Yamaç.  Göğüsündeydi yara hala bilinci açıktı. Göz yaşlarımla hıçkırıklara birbirine karışırken yamacı da hızlı hızlı ameliyathaneye götürüyorlardı. Yamaç eliyle durmaları için işaret etti. Zar zor acıyla konuşmaya başladıı.

Yamaç: bekleyin.

Doktor: olmaz çok kan kaybettiniz acil ameliyathaneye gidiyoruz.

Yamaç: ölüceksem bile karıma iki çift laf edip de öleyim.

Doktorlar sedyeyi durdurdu bizimkiler de yanımızdan uzaklaşmıştı.

Yamaç: deli kızım kendine çok iyi bak ben yokken de sen benim için nefes al. Benim için yaşa deli kızım. Karnındakine de oğlumuza da iyi bak. Özür dilerim kızımız doğduğunda yanında olacaktım ama...

- hayır yamaç.

Yamaç: ağlama. Kıyamam sana biliyorsun. Bunu da sen sakla ben senin kadar başarılı olamadım.

Yamaç saçıma ve anlıma öpücük kondurdu hiç belki de beni böyle bir günde öpeceğini hayal etmemişti. Gözleri kaparnıyordu elinde tuttuğu eldiveni alıp cebime kattım.  Bizimkiler gelip beni zorla tuttuğum sedyeden ayırmaya çalışıyordu. Bırakmamla birlikte kendimi bir sandalyede buldum.

ARASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin