Annemin sevdiğim tüm yemekleri son gece yedirmeye çalışıp beni zaafiyetlere sürüklemesi çabasını elimden geldiğince geri püskürttüm ve odama çekildim.Gönül ile konuşmam lazımdı uzatmadan.Önemli bir şey söyleyecekti belli.Ayrıca söz de vermiştim tabii.Hemen aldım yatağın üzerindeki telefonunu elime.Zaten kayıtlı olan telefonu ilk çalışta açıldı.
-Alo.
-Gönül?
-Serdar....Aradın gerçekten.Aramasaydın ben arayacaktım vallahi.
-Arayacağım dedim ya Gönül.Söz verdim.
-Evet söz verdin.Ama işte..
-Ama işte?Ne ama işte Gönül?
-Yani erkeksin sonuçta söz verip tutmayabilirdin.
-Allah Allah.Sen bu genellemeyi nasıl kazandın bakayım ufaklık.Kaç tane erkek tanıdın sanki?
-Tövbe tövbe kaç tane tanıyacağım ya abilerim işte.Bir de ...
-Evet?
-Of sen işte Serdar.Benim için tek erkek sensin .
-Beni tanımıyorsun Gönül.
-Sen öyle zannet.Seni herkesten iyi tanıyorum ben.Ayrıca bana ufaklık deme artık.
-Ufaksın ama.
-Değilim .Ufak olsam nasıl aşık olurdum sana.
Aşk mı?Ne diyorsun kızım öyle aşk falan.
-Gönül.Şöyle konuşma.Aşk ne demek şimdi.Yaşın ilerledikçe bunun bu kadar yoğun bir duygu olmadığını anlayacaksın.Seninki sadece beğeni ,belki biraz da hayranlık ama aşk değil Gönül.
Gönül'ün bağırmaya ön hazırlık olan derin nefes alışı, ardından yükselen desibeli telefonu kulağımdan biraz uzaklaştırmama ve azıcık sakinleşmesini beklememe sebep olsa da konuşması hıçkırıklarıyla kesilmeye başlayınca müdahale etmek istedim.Ağlıyordu...
-Gönül...Gönül ağlama lütfen.Gerçekten üzülüyorum bak.Yapma şöyle.
-Sen böyle konuşunca da ben üzülüyorum.Neden sevgime inanmıyorsun benim?Güvenmiyorsun hislerime ...Ama neden?Sanki sen ne biliyorsun benim içimi.Yıllardır senden başka kimseyi görmüyor benim gözlerim.Aklımdan hiç çıkmıyorsun.Ankara'ya gittiğinden beri hasret çekiyorum ben biliyor musun? Sen buna sadece beğeni mi diyorsun?Beğenecek olsam gider Murat'ı beğenirdim.
Kim dedi kim?Murat kim şimdi lan.Nereden çıktı Murat?
-Murat kim kızım?
-Liseden sınıf arkadaşımdı.Sana ne hem?
-Niye beğenecekmişsin Murat'ı?
-Keşke beğenseymişim onu.Hem o daha mutlu olurdu.Ben salak gibi gittim sana aşık oldum.
-Beğenemezsin artık doğru.Geçmiş o iş yani.Bana aşık oldun hem kendin dedin.Mahalleden mi bu Murat?
Hayri abilerin oğlu mu bu Murat?Caminin orada bakkal dükkanları var hani.Bir çocuk bakıyor dükkana arada.Görüyorum yani.Kim lan bu Murat?Tövbe tövbe.
-Of Serdar.Konumuz o değil.Bırak şimdi Murat umrumda değil.Örnekti o sadece.
-Ne biçim örnekmiş.
-Serdar!Beni dinlemen lazım ,yarın gideceksin belki aylarca göremeyeceğim bir daha ben seni.Hiç mi şansımız yok bizim Serdar?O kadar mı imkansızız biz?Biraz olsun deneyemez miyiz?
-Deneyebiliriz ufaklık.
-Bak yine ufaklık...Ben ne diyorum sen ne diyorsun.Neee? Deneyebiliriz mi dedin sen az önce Serdar? Doğru duydum demi?Bak şaka yapmıyorsun dimi?Ağlarım bak..Ağlıyorum haa!
Hahaha.Bu kız gerçekten deliydi.Galiba beni de bu en deli halleriyle seviyordu.Ve ben onun bu hallerine bayılmıştım.Onun bana olduğu gibi benim de ona ihtiyacım vardı sanırım.
-Doğru duydun Gönül.Deneyebiliriz.Ama bak benim durumumu biliyorsun.Yıllarca doğuda olacağım.Yeri gelecek günlerce haber alamayacaksın benden.Belki alacağın haber seni çok üzecek.Tüm bunları da düşünüyorsun değil mi ?Çok zor bir ilişki olacak bizimkisi farkında mısın?
-Evet farkındayım tabii.Çok farkındayım hem de.Ama razıyım ben gerçekten hepsine razıyım.
Razı oldu doğru.Haftalarca aylarca gıkını çıkarmadı. Bazen bir mesajla geçiştirmek zorunda kaldım onu.Görüştüğümüz bir buçuk yılda sınır dışı göreve de gitmek zorunda kalınca hiç gidemedim Samsun'a.Ama her fırsatta aramaya çalıştım.Hep yanında olduğumu,çabamı hissettirmek istedim ona da.İlişkimizin ikinci yılında Gönül bir adım istedi benden ama ben biraz daha beklemesini istedim.Görev yerimin değişmesine az kalmıştı daha rahat bir hayat bekliyordu bizi.Nişanlanır kısa zamanda da evlenirdik onu da götürürdüm yanımda hem.Ama olmadı işte.Tayinler iptal oldu ve yeni bir emre kadar herkes bulunduğu yerde kalacaktı.Gönül bunu duyunca büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Tartıştık.Ona da hak veriyordum benden bir haber bekliyordu.Günlerce aradım Gönül'ü annemi göndereyim annenle konuşsun en azından haberleri olsun bizden demek için ama açmadı.Sonra bir mesaj attı.Ben çok yoruldum diye başlayan...devamının zerrece öneminin olmadığı.Bitirdi...Aylar sonra haberini aldım Murat denen o çocukla nişanlanmış.Hayırlı olsun dedim ne denirdi ki?Ama içimden neler koptu bilseniz.Düğünlerini,ardından balayına giderken yaptıkları kazayı ve Gönül'ün daha kaza yerinde can verdiğini ,kazanın şiddetiyle ambulansı bekleyecek kadar bile gücü olmadığını yine annemden öğrendim.Günlerce kendime gelemedim. Benden gitmişti de yine de mutlu olsaydı çok isterdim.Bu haber ruhsal yorgunluğuma yorgunluk ekledi.Önce izne ayrıldım biraz psikolojik destek aldım.Ardından görev değişimi talebinde bulundum.Yıllardır hayallerimi süsleyen Özel Harekat polisliği görevimi bırakıp bürokratların yakın koruma memurluğuyla devam ettim mesleğime.Yıllarca koruması olduğum büyükelçimiz ile önce Kolombiya'da sonra Almanya'daydık.Büyükelçimiz bakan olunca onunla beraber Ankara'ya geri döndüm.Aslında bunun da tam zamanıydı .Bundan birkaç yıl önce olsa asla dönmek istemezdim ama artık ben de hayatım gibi değişmiştim doğrusu.
(Şunu not düşmek isterim:Olaylar ve kişiler tamamen hayal ürünüdür)
Bölümü oyladık mı canımlar?
Evet nasıldı arkadaşlar bölüm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONAY (TAMAMLANDI)-III
RomansaOyunbozan ve Portakal Çiçeği Hikayelerinin Masum Güzeli Sonay.. Suskunluğunu Bozmaya Geldi🤎Merak Edenler Burada Mı?