Sonay'ın Anlatımıyla
Bugün çok buruğum az önce iki arkadaşımı da uğurladım çünkü.Cuma akşamı geldiler yakın saatlerde Ankara'ya.Serdar ile beraber gittik havalimanına onları karşılamak için.Daha önce de kararlaştırdığımız gibi.
Kadir ile uzun süredir yüz yüze görüşemiyor sadece telefonla iletişim kurabiliyoruz.Ama Nazlı ile sık sık Urfa da buluştuğumuz olmuştur.Yine de öyle özlemişim ki ikisine burnumda tütüyorlarmış meğer..Böyle yakınımda görünce daha iyi anladım.Canlarım benim.İnşallah bundan sonra bu kadar açmayacağız arayı.
Bizimkileri alınca Serdar bizi önce Serdar ile daha önce iki defa gittiğimiz restorana götürdü.Adam o restoranı çok seviyor zaten nedendir bilinmez.Ben daha basit bir yere gidebiliriz sorun değil Kadir ile Nazlı takılmaz öyle şeylere dedim ama Serdar bey olmaz öyle şey şık bir yer olsun rahat ederiz diye inat etti.Aman iyi dediğin olsun madem dedim tabi ama işte hesabı da ödeyince bana hiç çaktırmadan ben de bizim çocuklara çaktırmadan ince ince çemkirdim kendisine.Olur mu canım öyle şey senin misafirlerin benim de misafirim .Neden bu kadar sinirleniyorsun anlamıyorum Sonay dedi bir de.Allahım ya ...
Bizimkiler bayıldılar Serdar'a biliyor musunuz?Kadir ile harika anlaştılar zaten.Telefonlar alındı,planlar yapıldı.Kadir'in ağzından Serdar abi lafı düşmedi.Nazlı desen daha havalimanında adamlar önümüzde valizlerle giderken 'Kıızzz Sonaaaayyy bu adam bildiğin taşmış.Hiç söylemiyorsun' deyince ilk reziliğimizi arkadaşımın sponsorluğunda daha orada gerçekleştirdik çok şükür.Sonra zaten yırttı bizimki birkere rahat durur mu gaf üstüne gaf ...Daha dün Serdar'a enişte dedi ya.Allahtan duymadı.Ya da duydu efendiliğinden çaktırmadı bilemiyorum.
Nazlı'nın hatırımdaki saçmalamalarına kendi kendime gülerken Serdar'ın telefonu çaldı.Kesin yine kargoculardır.Delirtti insanları delirtti bu adam.Geçen gün bir sallanan koltuk siparişi vermiştik ya hani bahçe için.Koltuk geldi ama firma benim seçtiğimden farklı olarak açık mavi rengi gönderdi.Ben olsun bu da olur dedim ama olmaz yakışmaz dedi huysuz adam ve geri gönderdi.Sonra firmayı arayıp kavga etti adamlarla benim istediğim rengini göndertti.Ayyy artık ellerinde yoksalar da Serdar'ın tok tok insanları azarlamasından kurtulmak için hızlıca üretmiş olabilirler.Serdar konuşmasını bitirip telefonu kapayınca bir gözü yolda ;
-Bana geçelim mi koltuk gelmiş sonunda?Adamlara bekleyin beni hemen geliyorum dedim.
-Olur geçelim.
-Bu sefer de yanlış olursa o koltuğu bahçede yakarım Sonay.Artık yeni bir tane begenirsin canım olur mu?
-Delirdin mi ya?Ne farkeder Allah aşkına.Lütfen kavga etme insanlarla Serdar.
-Deneyeceğim.
Eve geçtik kapıda bekliyor insanlar .Allahtan Serdar onların suçu yok insanlara ne veriyorlarsa onu ulaştırıyorlar diyor da kargoculara kafayı takmıyor.Aman çok şükür bu sefer doğru koltuk gelmiş.Hemen kurdu Serdar.Bahçenin köşesine de yerleştirdik beraber .Ooooh harika oldu vallahi bahçe.Geçtik Serdarla elimizde kahvelerimizle sallanan koltuğa.Keyifle sohbet etmeye başladık.Neden sonra Serdar durgunlaştı birden.Elindeki kupayı yere çimlerin üzerine bırakıp yavaşça bana döndü;
-Biraz konuşalım mı Sonay?dedi aniden.Gözleriyle de gözlerime lütfen izin ver der gibi bakarak.
Sanırım bir süredir hissettiğim ama kendi kuruntum olamasından çekindiğim için emin olamadığım konu hakkında yapılacaktı bu konuşma.
-Oluur konuşalım diye yanıtladım sorusunu kalbim dört nala...
-Sonay ben bu konuşmayı aslında kendi içimde defalarca yaptım.Hatta her seferinde de farklı başladım cümleye.Ama sonuç hiç değişmedi.Ben hangi kelimeleri seçersem seçeyim.Anlattığım şey hep sana olan aşkım oldu.
-Serdaar?
-Lüften müsaade et ben bitireyim..Şimdi konuşamazsam çok başka şeyler yapabilirim çünkü.Ne diyordum?Haaah sana aşkımdan bahsediyordum.Seni ben ilk defa Eda ile Onur'un düğününde gördüm.Üzerinde kırmızı elbisen uçları dalga dalga koyu kahve saçların...Öyle güzel gülüyordun ki.Nefes almayı unuttum sanki.Daha o an benim ol istedim.Sadece bana ait ve ömür boyu tıpkı şimdiki gibi yanı başımda.Çok başkaydı o an hissettiklerim Sonay.Ben koca adam hani tutuldum derler ya resmen tutuldum kaldım öyle.Sonra işte şeyi öğrendim...Biliyorsun...O an kendimi bok gibi hissettim işte.Ve sonraki iki yıl.Senden kaçtığım iki yıl.Uzaktan kendi kendimi yediğim iki yıl.Hep aynı his.Biliyor musun ben hiçbir konuda pes etmedim bugüne kadar . Bilsemki sen sonunda benim olacaksın savaşırdım.Kazanırdım da...Ama senin istemen her şeyden daha önemliydi.Şimdi sana bir soru sormak istiyorum Sonay.Hemen cevap vermek zorunda değilsin.Biz bu koltukta hep böyle yanyana oturalım mı Sonay?Ömür boyu yani...
-Serdar?Sen ?
Ben duyduğum sorunun şaşkınlığıyla öylece kalmışken Serdar bir anda yanımdan kalkıp iki dizinin üzerine çöktü tam önümde.Ellerimi avcunun içine aldı önce uzun uzun kokladı sonra öptü yine her bir yerini .Kafasını kaldırıp bana baktığında ağladığımı görünce panik oldu hemen;
-Eğer cevap vermek istemezsen beklerim.Sen ne kadar bekle dersen o kadar beklerim.Söz veriyorum ağzımı bile açmam.Ama benden uzaklaşırsan dayanamam Sonay.
-Serdar.Ben şaşırdım biraz.Şeey yani tabi hissediyordum son zamanlarda senin hislerini,erken bir itiraf belki ama mutlu da oluyordum bunu düşününce. Ama böyle direkt evlenme teklifi olunca..Sence biraz beklememiz gerekmez mi?Hani sevgili falan olsak.Birbirimizi daha yakından tanısak falan.
-Oluuur.Tabi olur.Sen ne dersen o olur.Sevgili de oluruz,Sen ne istersen o oluruz.Ama sonunda evleniriz değil mi?
-Evleniriz herhalde.Yani....Teklif boşa mı gitsin?
-Hiiihhh Sonay.Aşığım lan sana..
Serdar yüzümü ellerinin arasına alıp dudaklarıma kapanınca onun sevinci benim şaşkınlığım derken bir an ne yapacağımı bilemedim.Serdar'ın dudaklarımdaki ısrarına karşılık vermeden de edemedim ama.Öyle ısrarcı ve istekliydi ki ve beni öyle yakıyordu ki öpüşü o beni öpmeye devam ettikçe göğsündeki ellerimle sıktığım tişörtünden tutup kendime doğru çektiğimi farkettim onu.İçimdeki bu istek beni korkuttu.Çünkü hiç durmak istemedim.Ta kii Serdar dudaklarını dudaklarımdan çekip alnıma yaslayana kadar... Yanıma tekrar oturup beni göğsüne çekip kollarıyla sarınca içimde yaşadığım tüm duygulardan emin oldum.Başımı yasladığım göğsü,kolları işte tam burası benim yuvamdı...
Günün devamı Serdar'ın beni evde sıkıştırdığı her an dudaklarıma yapışması sürekli sarılıp koklamasıyla devam etti.Yılların hasreti varmış.Karışmayacakmışım .Öyle diyor.Karışmam ki zaten.
Yepyeni bir yola girdik anlayacağınız.Serdar'a hislerim sandığımdan çok fazlası..
Serdar itiraz etse de şimdilik kimseye söylemeyeceğiz bu durumu ben öyle istedim.Ona kalsa yarına Ankara billboardlarındaydık. Ama biraz beklemeliyiz en azından Ömer ve Betül'ün nişanı için İzmir'e gidip dönene kadar.Sonrasında artık Allah büyük...
Yıldıza dokunup beni mutlu edersiniz değil mi?Şimdiden mutlu pazarlar❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONAY (TAMAMLANDI)-III
RomanceOyunbozan ve Portakal Çiçeği Hikayelerinin Masum Güzeli Sonay.. Suskunluğunu Bozmaya Geldi🤎Merak Edenler Burada Mı?