Serdar'ın Anlatımıyla
Üzerimde biraz daha durursa sokak ortasında çıkarmak üzere olduğum takım elbisem ile arabamı park ettiğim katlı otoparktan almaya doğru koşar adım yürüyorum. Bakan Bey'in yurt dışından misafirleri vardı son birkaç gündür.O sebeple daha resmi giyinmek zorunda kaldık.Ee biraz da yorulduk.Ama şu an evime gidip az önce cebime sıkıştırdığım kravatla beraber üzerimdeki rahatsızlıktan kurtulmaktan daha fazla istediğim bir şey yok.Bugün ve yarın iş yok.Akşama kadar uyurum artık.Ya da annemi çağırırım .Yoruyorum kadını da ya ama biraz da benimle ilgilensin hep Ela hep Ela olmuyor böyle.Ben de bir evladım yani.Değil mi?
Hedefime kilitlenmiş kafamda kendimi önce duşa sonra yatağa nasıl atacağımın hayaliyle yürürken bir anda hızımı kesin bir görüntüyle karşılaştım.Gözüm ,kafası önünde saçları yüzünün yarısını örtmüş tanıdık bir güzele değdi sanki.Kalbimin atışının hızlanması yanılmadığımı gösterirken yolun karşısına geçip kendisine daha da yaklaşınca ritmimi bozanın her zamanki gibi Sonay olduğundan emin oldum.Her zamanki gibi diyorum çünkü dağ gibi adam küçücük kızı ne zaman plansız görse anksiyete geçiriyor böyle bir saçmalık olabilir mi arkadaş?Girdiğim anlamsız şokta acilen çıkıp Sonay'ın yanına yaklaşarak adıyla seslendiğim de o da en az benim kadar şaşırdı beni gördüğüne.Biraz sevindi de mi sanki?Yoksa ben mi öyle anlamak istedim.Birkaç saniye gözleri parladı gibi.Ama şimdi o gözlerdeki hüzünlü hüzünlü bakış ne Sonay?O gökhan puştu mu üzdü yine seni?Ağlamış mı acaba?Burnu da kızarmış baksana ,kesin ağlamış.Şerefsiz üzmüş kızı belli.Bu herif bir gün benim elimde kalır bak sonra demedi demeyin.Zaten kuruluyum adama bir bahane bulup gebertsem başım ağrımaz.Neyse bunu enikonu düşüneceğim artık ben belli oldu.
Binadan içeri girmeden biraz lafladık Sonay ile iş görüşmesine gelmiş meğer. Hem de bizim Arda'nın dergisine.Bu güzel bir tesadüf oldu işte. Hatta günün en güzel ikinci tesadüfü.Birinci Sonay'la karşılaşmamdı çünkü.
İçeriye girdikten sonra Sonay'ın heyecanını yenmesine yardımcı olacak yüreklendirici birkaç cümle kurmaya çalışarak ona görüşme odasına kadar eşlik edip doğruca Arda'nın yanına çıktım.
Arda benim akademiden arkadaşım olur.Kendisi bizimle aynı ekipte bir süre çalıştıktan sonra istifa edip memleketi Ankara'ya geri dönmeyi tercih etti.Babasının bir yayınevi vardı Arda bizim işler ona göre değil diye düşündü sanırım ve babasıyla beraber çalışmaya karar verdi.Sonrasında işleri farklı bir boyuta taşıyıp kendi dergilerini çıkarmaya başladılar.Bayağı da başarılılar bu konuda.Bizim Eda'nın dükkanında da denk gelmiştim dergilerine oradan biliyorum.İki sene önce Ankara'ya geldiğimde uğramıştım yanına buraya.Sonrasında hep dışarıda görüştük.Zaten bizim çocuklarla ayda bir toplanırız Arda da bizim demirbaşlarımızdandır.Çok delikanlı iyi bir adam ..Çok da severiz birbirimizi.
Arda'nın sekreteri ile konuşup odasına girdiğimde ayakta, kollarını iki yana açmış,ağzı kulaklarında karşıladı beni manyak;
-Serdo!Aaaaa!Ne işin var oğlum burada senin?Hayırdır inşallah!
-Hasretine daha fazla dayanamadım yavrum.Bizimki de böyle minnoş bir kalp.
-Deme!Ee arasaydın akşama gelirdim sana hayatım.Ne zahmet ettin buraya kadar.Hem laf söz oluyor böyle iş yerinde.
-Siktir lan!Cıvık herif.
-Hahahhaha!Sen başlattın ama.Hoşgeldin dostum.Otursana ayakta kaldın.
Ardayla kısa bir sarılıp eliyle gösterdiği karşısında bulunan deri koltuğa kuruldum .Oha çok iyi.Nasıl çalışıyor böyle yumuş yumuş koltuklarda oğlum bu adamlar akşama kadar.Çok rahatmış ben olsam akşama kadar uyurum burada.Ben böyle uyku hayalleri kurarken çaylarımızda geldi.Ohhh ağa da benim paşa da şimdi.Kesin uyurum ben burada.
-Nasılsın dostum?Hangi rüzgâr attı seni buraya,kötü bir şey yok değil mi?
-İyiyim Ardacım sağolasın.Ya benim bir arkadaşımın iş görüşmesi varmış da senin dergide bugün.Onunla geldim. Daha doğrusu kapıda karşılaştık.Kendisi de şu an görüşmede zaten.
-Aa evet.Bugün bizim Mehmet'in iş görüşmeleri var.Allah Allah kim acaba?Bir bakayım.
Arda önündeki kağıtları dikkatle karıştırırken listede bir an durup mırıldandı;
-Hmm Sonay Güngör.Edebiyat editörlüğü için...Stajı kuvvetli ama yeni mezun.Bizim müdür biraz toy bulabilir.
-Bulmasın!Çok hırslı çok zeki çok çalışkan bir kız Sonay.Yapamayacağı iş yok.Fırsat verilirse daha da geliştirir kendini eminim.
Gaza gelip fazla konulunca Arda tek kaşı havada şüpheyle;
-Bak sen!Yenge mi lan yoksa?diye sordu.
Tam bu soruda o çay genzime kaçıp beni öksürtmeseydi belki Arda'yı durumun ötle olmadığına ikna edebilirdim ama...Sonra söyledigim hiçbir şey geveze herifi buna inandıramadı.Kısa bir konuşmanın ardından Arda da benimle aynı fikirde buluşup ve derginin müdürü Mehmet beyi arayıp görüşmenin nasıl gittiğini sordu.Arda ,dergi müdürü Mehmet ve pek tabii ben aynı fikirde olunca Sonay'ın iş görüşmesi olumlu sonuçlandı.
Ardayla vedalaştıktan sonra çıkışta Sonay'ı beklerken ne umuyordum bilmiyorum.Sadece gözlerindeki ışığı görmek bile bana yetecekti bugün aslında.Ama onun aldığı güzel haberin coşkusuyla bana sarılması ve benim neredeyse orada canımı teslim edecek olmam bile onun için yaptığım ve yapacağım her şeye değerdi.Sonay en güzeli neyse onu yaşamalı ve hep çok mutlu olmalıydı.Benimle ya da bensiz.
Canımlar Burada kestiğim için kızacaksınız biliyorum.Ama sonraki bölüm bir aksilik çıkmazsa pazar günü gelecek söz veriyorum🥰
Nasıldı bölüm peki?
Yıldıza dokunduk değil mi?Ben mutlu oluyorum da baya🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONAY (TAMAMLANDI)-III
عاطفيةOyunbozan ve Portakal Çiçeği Hikayelerinin Masum Güzeli Sonay.. Suskunluğunu Bozmaya Geldi🤎Merak Edenler Burada Mı?