6.Geçmiş Zaman

3.2K 360 114
                                    

                            Merhaba Canımlar
Bu bölümü sevgili ablam minnak annem semosss81 e ithaf etmek isterim❤️.Ayrıca Adresim Aynı adlı hikayesini de okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum efenim.

Keyifli Okumalar.Herkesler Hoşgeldi🌻

                      Yıllar Önce Urfa

            Dersanenin kapısında beni bekleyen Kadir'in beni görür görmez 'Sonay'diye bağırmasıyla yönümü merdivenlere doğru çevirdim.Kadir'in yanına vardığımda onu tanığım günden beri hiç değişmeyen şefkatli gülüşüyle selam verip hızla sırt çantasından çıkardığı test kitabını bana uzattı:

-Nazlı ile ben çözdük.Sıra sende üzerine çözebilirsin yani zeytin göz.

Zeytin göz.Kadirle tanıştığımız ilk günden kalan hitap şekli.Gözlerime bakıp 'oha gözlerin ne kadar siyah.Tıpkı zeytin gibi'demişti.Nazlı ile hala çok güleriz Kadir'in o halini hatırladıkça.Kadir'in bana senelerdir aynı şekilde seslenişine gülümseyip elindeki kitabı sevinçle karşıladım:

-Yaaa?Tamam benim elimdeki de bitmek üzere bitirince Nazlı'ya veririm olur mu?

-Ooo olur olur.Üzerine çözüyorum o zaman bana gelince.

-Hahhaha aynen .Hiç acıma.

-Acımam acımam.Sağol zeytin göz.

               Kadir ile Nazlı ...Liseden yakın arkadaşlarım.Hatta kendi seçtiğim kardeşlerim diyebilirim ikisi için de.Özellikle de Nazlı .Ona hiç kıyamam mesela.Nazlı'nın babası o çok küçükken onları terk etmiş.Annesi de babasının bir daha dönmeyeceğini kabul edince Nazlı'yı da alıp Hatay'dan Urfaya ailesinin yanına geri dönmüş.Dedesi emekli maaşıyla tüm ailenin geçimini sağlamaya çalışıyormuş yıllardır.Anlayacağınız o onlar da zorlanıyor hem dersane hem kitap masraflarını karşılamakta.Kadir bizden biraz daha farklı ama yüreği bizimle aynı... Asker çocuğu oluyor kendisi bize göre daha rahat şartlarda büyüyen daha özgür ,imkanları daha geniş bir çocuk.Tabi onun da dertleri çok başka.Babası göreve gittikçe yüreği ağzında geziyorlar ailecek.Aslında istese çok daha iyi bir dershaneye de gidebilir ama o bizimle aynı dershanede olmak istedi deli.Test kitaplarını ortak kullanmak da onun fikriydi hatta .'Elimizdeki test kitaplarının üzerine işaretleme yapmayalım aramızda çevirelim üçümüzde çözmüş oluruz .Hem daha fazla soru görürüz en son çözen hangimiz olursak o kitabın üzerine işaretleme yaparak çözebilir tabi' dedi. Biz de 'bizim elimizde doğru düzgün kitap yok ki ama'dedik .Kadir 'olsun benimkileri çözeriz o zaman 'dedi.Aslında yapmak istediği yakın arkadaşlarına destek olmak incitmeden bize yardımda bulunmaktı bunu da böyle bir naiflikle yaptı .Hep böyleydi zaten okulda da dört yıl boyunca bizi korudu kolladı. Varlığını ,dostluğunu hep hissettirdi bugün hala olduğu gibi.

                 Kadir'in elinden test kitabını alıp çantama atarken bir yandan da beraber yürümeye başladık arkadaşım ile. Kadir her dershane çıkışında beni bizim mahallenin sokağına kadar bırakır .Daha doğrusu hep beraber önce Nazlı'yı bırakırız evine .Çünkü o yolumuzun üzerinde daha sonra ise Kadir ile bizim sokağa kadar yürürüz. Bugün Nazlı dershaneye gelemediğinden beni bırakıp geldiği yolu geri dönerek evine yürüdü.Bir erkek kardeşimiz olsaydı herhalde ancak bu kadar düşünürdü bizi .

                      Üç katlı apartmanın giriş katında olan evimizin ziline basıp içeri girdiğimde annem sobayı yakmak için uğraşıyordu .Babam portakal toplama vakti geldiğinden Adanadaydı yine.Bizi birbirimize emanet edip çalışmaya gitmişti her sene yaptığı gibi.Biz annem ve kardeşlerimle babamın gitmeden neredeyse tamamını bize bıraktığı para ile kıt kanaat ama şükürle yaşamaya çalışıyorduk.Öyleki ekstradan masraf çıkacak diye ödümüz kopuyordu. Kız kardeşlerimin ikisi de henüz ortaokula gidiyor en küçüğümüz ise  ilkokula bu yıl başlamıştı.Yaşlarının küçüklüğüne rağmen onlar bile o kadar kanaatkar o kadar anlayışlı çocuklar ki annem üzülmesin diye kendileri için tek bir şey istemiyorlardı.

                  Evin kapısını kapatıp üzerimdeki montu çıkarmaya henüz başlamıştım ve dış kapımıza kırılacak gibi vurulduğunu duydum.Annem telaşla kapıyı açarken ben de merakıma yenik düşüp bir kolum hala montumun içinde odamdan çıktım kimin geldiğini görmek için.Kapının açılmasıyla evin içini o tanıdık ses doldurdu:

-Nerede o?

-Ahmet?Ne oluyor oğlum?

-Yenge!Nerede o diyorum?.Hah buradaymış.Evin yolunu bulmuşsun Sonay hanım hayret.

        Annemin yanına adımlayıp kafamı açık kapıya doğru iyice uzattım.Yine derdi benimleydi bela kuzenimin.

-Ahmet ne diyorsun sen yine?

-Abi diyeceksin abi.Ahmet abi diyeceksin bana .Kaç defa söyleyeceğim lan ben sana?

-Ne diyorsun oğlum?Sonay yine kavga mı ettiniz siz?

                Ahmet.Amcamın benden bir yaş büyük olan oğlu.Başımın belası...Yıllarca aynı okullarda okuduk.Oradaki eziyetleri yetmezmiş gibi gözü hala üzerimde kendince abilik taslayan serserinin teki.Sanki bu güne kadar abim gibi davranmış da bana...Bir de abi diyecekmişim zorbaya.

                Bakışlarımı yanımdaki annemden ayırıp karşımda  sinirden kıpkırmızı olmuş suratıyla dikilen Ahmet'e çevirdim.

-Hayır kavga falan etmedik anne.Kim bilir neye köpürdü yine .

-Utanma da yok artık bunda pes.

-Ahmet! Kendine gel derdin neyse söyle yoksa babanı aramak zorunda kalacağım oğlum.

-Allah Allah!Ne diyeceksin yenge babama?Kızım elin oğlanlarıyla sokak sokak  geziyor.Ahmet abisi görmüş bir daha görmesin mi diyeceksin?

-Ne diyorsun be!Sen bana iftira mı atıyorsun?

-Yalan mı kızım daha az önce sen çocuğun biriyle sokağın başına kadar gelmedin mi?Utanmadan inkar mı edeceksin bir de?

-Ne!Kimi diyorsun Kadir'i mi?Deli misin sen be?Kadir o Kadir!Sanki sen tanımıyorsun.Kaç yıllık arkadaşım.Aynı okulda okudunuz çocukla hatırlarsan.Hatta annem babam beni sana değil de ona emanet etmişlerdi yıllarca.Sana mı soracağım bunca yıllık arkadaşımla yürürken?

-Kes! Anlamam kızım ben arkadaş falan.Baban başında yok diye iyice başı boş kaldın sen.Dershane ayağına rahat rahat geziyorsun değil mi şimdi? Oh ne güzel valla.

         Annem artık Ahmet'in zırvalıklarına daha fazla dayanamayıp derin bir iç çekti.Sonrasında     bir elini kapıya uzatarak her an yüzüne kapatacak şekilde  konuşmaya devam etti;

-Babasının da benim de haberimiz var Ahmet.Kadir güvendiğimiz temiz bir çocuk.Nazlı gibi o da Sonay'ın yakın arkadaşı.Sen de çok iyi biliyorsun.Akşamüzeri çıkışlarında Sonay'ın tek yürümemesi iyi oluyor.Sen karışma oğlum.Hadi güle güle.

-Yenge bak bu kıza göz kulak olun!Bak bir daha...

-Hadi Ahmet hadi oğlum.

                   Ahmet istemez istemez giderken hala daha bana 'gözüm üzerinde bak yanlışını görürsem ben sana yapacağımı biliyorum' diye söyleniyordu.

                   Annem kapıyı kapattığında kendimi daha fazla tutamayıp ağlamaya başladım.Bu muameleyi yıllardır ben ve kardeşlerim kuzenlerimizden,amcalarımızdan hatta dedemizden sık sık görürdük.Ailenin tek kızları bizlerdik ve onlara göre biz kontrol altında tutulması gereken varlığımız sebebiyle yanlış yapmaya meyilli güvenilmez canlılardık.Üzerimizdeki baskıları bizi korkutarak aşağılayarak devam ediyordu yıllardır.Tüm bunlardan kurtulmanın tek yolu öz saygımı yitirmeden kendi ayaklarımın üzerinde durup kardeşlerime de örnek olmaktı.Bizi ancak biz kurtarabilirdik.

Sonay'ın geçmişine kısa bir yolculuk yaptık .Nasıl buldunuz bölümü?

Yıldıza dokunup beni mutlu etmeyi unutmazsınız değil mi Canımlar?

SONAY  (TAMAMLANDI)-IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin