Sonay'ın Anlatımıyla
-Aslında durum pek öyle değil Sonay.
-Nasılmış durum?
-Başlayacağım şirket burada.
-Burada derken,Almanya'da mı yani?
-Almanya'da...
Bir an duyduklarım karşısında öylece kaldım sanırım.Sonra sonra kendime gelince devam edebildim konuşmaya ancak;
-Nasıl yani, sen?Ne demek şimdi bu Gökhan?
-Ben dönmüyorum artık buradayım .Hayatımı burada kurmaya başladım bile zaten .
-Hayatını mı?
-Yani sen de istersen hayatımızı tabi.İster misin?Burada benimle kalabilirsin.Olmaz mı?
-Gökhan sen ciddisin!İnanamıyorum sana.Kendine ve tamamen kendi kararınla yepyeni bir yol çiziyorsun şimdi bana da benimle ol mu diyorsun sen?
-Çok mu zor bunu kabul etmek Sonay?
-Şaka mı bu?Senin için zor olmayacak bunu görebiliyorum Gökhan.Bence sen de benim için zor olduğunu görebiliyorsun.Bunun için mi bu kadar kolay soruyorsun bu soruyu bana ?
-Gerçekten isteseydin bu kadar zor olmazdı Sonay?
-Ne diyorsun sen ya?Ailemi,işimi,dostlarımı,tüm hayatımı ardımda bırakıp bir çırpıda burada hayatıma devam etmeyi reddettiğim için mi duyuyorum bu cümleyi senden.Normal mi bu durum senin için yani?Ya da belki de haklısındır Gökhan.Belki de başından beri gerçekten ikimizde istemiyoruzdur.İsteseydik bugün bu halde olmazdık öyle değil mi?Şu halimize bak.İlişkimiz, sözde büyük aşkımız ne halde...
Hararetli konuşmamı sonlandıran Lena'nın kısık öksürüğü idi.Ne zamandır orada ,konuşmalarımızın ne kadarını duydu bilmiyorum ama dolan gözlerine ve Gökhan'a yönelttiği şaşkın bakışlarıma bakılırsa şu an duyduğu pek çok şeyi o da yeni öğrendi.En azından Gökhan ile bizi...Lena'nın gözlerinde hayal kırıklığı Gökhan'ın gözlerini bulamadı.Çünkü Gökhan oturduğu koltuktan kalkmadığı gibi kafasını da yerden kaldırmadı.
Ve ben o saçma sapan ana daha fazla tahammül etmek istemedim.Her şeyi arkamda bırakmak kendi güvenli alanıma sığınmak istedim bir an önce.Gözlerimi oturduğu kahverengi berjerde kafası önünde yerdeki koyu renkli halının desenlerini seyreden Gökhan'dan çekip hala tüm dikkatiyle Gökhan'a odaklanmış olan Lena'ya çevirdim.Derin bir nefes alıp;
-Beni otele bırakır mısın Lena diye sorduğumda olur anlamında usulca kafasını salladı sadece.
Gökhan ile birkaç cümleyle vedalaşıp ondan Onur abi ve Ömer ile son kez burada görüşmesini, havalimanına gelmemesini rica ettim. Onu daha fazla görmek istemediğimi söylerken karşımda benim yıllardır tanıdığım Gökhan yoktu sanki.
Çantamı alıp Gökhan'ın evinden ayrılırken gözyaşlarımı daha fazla tutma gereği duymuyorum artık.Lena ile beraber ilerleyen arabada yanaklarımdan usul usul süzülen yaşlarla seyrettim geçtiğimiz ışıl ışıl caddeleri.Arkamda anılarımı,yıllarımı,gülüşlerimi,gözyaşlarımı bırakıyorum.Hiç bilmediğim bu ülkede daha birkaç gün önce tanıştığım bir kadının yanında hayallerimizden bambaşka hallere evrilen hayatlarımıza ağlıyorum.
Yol boyunca ikimiz de sükunetimizi koruduk ancak kapıyı açıp tam arabadan inecekken tüy gibi dokundu koluma Lena. Belki tanıştığımızdan beri ilk defa bu kadar özgüvensiz ,kısık sesle konuştu benimle;
-Bilmiyordum Sonay dedi.
Lena'ya 'ben de' demek istedim ama sadece usul usul kafamı sallamakla yetindim.Bir şey söylememin bir anlamı kalmamıştı artık nasılsa...
Bindiğimiz uçakta yanımda Ömer ve onun yanında Onur Abi ile zihnimizde türlü düşünceler, yaklaşık üç saat sürecek yolculuğumuzla beraber suskunluğumuz da uzun süre devam etti.Ben otele vardığımda aramaya başlamıştı beni Gökhan ancak hiçbir aramasına cevap vermediğim gibi yazdığı saçma sapan mazeret dolu mesajlarını da yanıtlamadım.Onur abi ile Ömer Gökhan ile evde vedalaşırken bir terslik olduğunu anlayan Onur abi sanırım sebebini bilmese de benim otelde olmam ve onun havalimanına gelmesini istemediğimi öğrenince biraz sert çıkışmış Gökhan'a.Demem o ki morallerimiz geldiğimiz gibi giderken de bozuk.
Uzun süren sessizliğimizi bir türlü uyuyamamasının ve Betül'üne kavuşacağı için içine sığmayan enerjisinin çenesine vurmasıyla Ömer bozdu;
-Şimdi dönmüyor ha Gökhan?
-Öyle.
-Kesin yani?
-Hıhı..
-Dayanamaz o ya.Seni özler bir kere bizi özlemese.
-O konunun bir hükmü yok artık Ömer.
-Olur mu öyle kızım ya.
-Olmuş işte.Önemi yok artık gerçekten.
-Sonay!
-Efendim.
-Lena meselesi öyle düşündüğün gibi bir şey değil gerçekten bak.
-Ne düşündüğümü nereden biliyorsun ki Ömer?
-Ya işte hemen aldatıldım tribine girme diye diyorum.
Ben hışımla yanımda oturan Ömer'e kafamı çevirip tam cevap verecekken Ömer'in hakettiği tepki yine Onur abiden geldi;
-Höst lan!Düzgün konuş.
-Bir saniye abi ya.Halka doğru bilgi aktarıyorum burada.
-Senin aktarımını...Tövbe tövbe..
-Doğruyu söylüyorum burada ...Lena'nın Gökhan'a karşı ilgisi var doğru.Ama aralarındaki şey öyle tahmin ettiğin gibi ciddi bir şey değil canım gerçekten bak.
-Öyle mi?Demek öyle ciddi bir şey yok aralarında.Nasıl bir şey var mesela Ömercim?Seninle kızıl arasındaki gibi mi?Neydi adı Sema mı?
Verdiğim tepki Ömer'i şoka sokmuş olacak ki bir süre öylece baktı bana .Ta ki yan tarafında okuduğu ekonomi dergisinden kafasını kaldırıp Ömer'in ensesine ufak bir şaplak atan Onur abinin kardeşine söylediği sevgi dolu sözcüğü duyana kadar;
-Gerzek!
Ömer Onur abinin onu kendisine getimesinden sonra şaşkınlığını atıp bana döndü anında;
-Stajını trafo Eda'nın yanında yaptığın belli Sonaycığım.Dile bak maşallah.
Tahmin ettiğiniz üzere bu söylediklerine cevap vermeme gerek bile kalmadı .Çünkü fonda yine Onur abi vardı.Hahahha!
-Karımı niye karıştırıyorsun lan şimdi.İt herif!
Eveet .Sanırım Beklenen Bölümle Sonunda Kavuştuk Canımlar...Nasıldı Bölüm?
Yıldıza Dokunmanızı Çook Rica Ediyorum.Sevgiler❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONAY (TAMAMLANDI)-III
RomansaOyunbozan ve Portakal Çiçeği Hikayelerinin Masum Güzeli Sonay.. Suskunluğunu Bozmaya Geldi🤎Merak Edenler Burada Mı?