Sonay'ın Anlatımıyla
Ela ablamın kollarının arasında hıçkırıklara boğulurken kulaklarımda Serdar'ın sesi öylece oturuyorum az önce yığıldığım kaldırımda...
Bugün çok mutluydum aslında ben biliyor musunuz?Günlerdir stresten uyuyamadığım ama öle bite de istediğim iş başvurum harika geçti.Artık bir edebiyat dergisi editörüyüm ben .Bu benim için o kadar önemli ki ah bir anlatabilsem.Hele de Gökhan'a...Ne hissettiğimi anlasaydı ne olurdu sanki?Çalışmak istiyorum ,yıllarca ailemin ve benim emeğimi boşa çıkarmamak istiyorum çok mu zor bunu kabullenmek?
Bugün o görüşemeye giderken yanımda olmasını çok isterdim mesela.Ama o beni yalnız bırakmayı tercih etti.Bu sabah heyecanla beklerken dergi binasının önünde hiç ummadığım bir anda Serdar çıktı karşıma.Destek oldu bana belki de bu yüzden bu kadar rahat çıktım o insanların da karşısına.İnsanın yanında birilerinin olduğunu bilmesi ekstra bir güven veriyormuş demek.Yaşadım gördüm bugün bunu.
Güzel geçen görüşmenin ardından Serdar ile yemek yiyip kutladık bu haberi.Uzun uzun sohbet ettik ama gün böyle bitmedi tabii.Döndüğümüzde kitapçıya girmeden sokağı inletti Gökhan'ın sesi.Sinirden kıpkırmızı olmuş halde üstüme yürürken neredesin diye de bağırdı bana.Gerçekten öğrenmek istediğinin bu olduğunu bilsem 'Senin çalışmamı hiç istemediğin dergideydim ve ne mutlu bana ki işe alındım Gökhan.Sonra da yemek yedik Serdar'la.Açlıktan bayılmak üzereydim çünkü.Ama heyecandan onu bile hissedemez olmuştum Serdar teklif etmese.Keşke sen de yanımda olsaydın.Beraber sevinseydik Gökhan'demeyi çok isterdim.Ama onun yapmaya çalıştığı imayı çok iyi biliyordum.Ve asla böyle bir açıklamayı hak etmiyordu şu an.
Kitapçının önünde Gökhan'ın bağırışları ve Serdar'ın onun üzerine saldırmasıyla neye uğradığımı şaşırdım ,ne yapacağımı bilemedim o an.Ömer yere düşen Gökhan'ı kaldırırken Onur Abi de Serdar'ı tutmaya çalışıyordu sadece onu hatırlıyorum .Oluşan o kaosun arasında ne derdimi anlatabildim ne de kimseyi durdurabildim ben.O felaket durumdan sonra Gökhan, Ömer ile sokaktan ayrıldı.Arkasından gitmek istedim ama Gökhan'ın 'Gelme Sonay'demesi üzerine yediğim vetoyla oturdum kaldım kaldırıma.
Ben hala ağlarken Eda abla sırtımı sıvaslayıp beni sakinleştirmeye çalışıyordu.Serdar panik halde yanıma dizlerinin üzerinde çökmüş;
'Sonay!Sonay ağlama lütfen.Çok özür dilerim vallahi seni üzmek istemedim.
Sonay?Özür dilerim ağlama ne olur.
Sonay?Çok özür dilerim.Ağlama artık lütfen'
gibi cümlelerini sürekli tekrarlayarak bana kendini duyurmaya çalışıyordu.Benim ağlamalarım artınca Onur abi 'Serdar sen git istersen 'dedi ama Serdar 'Onu böyle bırakıp nasıl gideyim lan?' deyip yanımızda kalmayı tercih etti.Ha belki biraz uzak durursa kendime gelirim diye düşünmüş olacak ki yolun karşısında kahvecinin önündeki kaldırıma çöktü tıpkı bizim gibi.Bir zaman sonra gözyaşım mı bitti acaba ağlayamaz oldum.Gökhan aklıma geldikçe daha derinden gelen iç çekişlerim devam etti ama.
Geceyi toparlanıp Eda Ablamların evinde bitirdik.Serdar gelmedi sadece biz eve geçerken bizimle beraber kalkıp tekrar özür diledi benden ve sessizce gitti.Yanımda olup bana destek olmak ,mutluluğumu paylaşmak dışında bir şey yapmamıştı ki bana aslında.Ama sadece Gökhan'a vurduğu için ağladığımı zannediyordu sanırım o da.
O gecenin üzerinden geçen iki haftanın ardından yeni işime ve Onur abinin benim için bulduğu ,kitapçıya yakın ,2+1 sevimli evime, çalışma tempoma fazlasıyla alıştım.Aslında çok mutlu olmam lazım değil mi?Peki neden değilim?Maalesef bunun da cevabını biliyorum.Mutsuzum çünkü o akşamdan sonra hiç aramadı Gökhan beni.Dayanamayıp mesaj attım ,uzun uzun anlattım ona da cevap vermedi.Sonra ben arayınca açtı ama söyledikleri mahvetti beni.Şartı varmış artık beraber mutlu olabilmemiz için, bırakacakmışım çalışmayı.Onun istediği gibi olursam daha mutlu devam edermişiz.İkimiz de düşünüp ona göre karar vermeliymişiz.Süre verdi bana yani ve söylediğine göre kendisine de.Şu anda da Almanya'da.İki günlüğüne gitmişti sözde ama bugün on gün olacak gideli.Cevabım onun istediği gibi olursa arayacakmışım kendisini.O zaman dönüşünü hızlandırırmış.Annesiyle de görüşmeye başlamış gitmişken bir süre vakit ayırmalıymış ona da.
Sevgi böyle bir şey olamaz değil mi?Kapana kısılmış gibi hissettiremez karşısındakini.Beraber yürümek için şartlar koşmaz herhalde.
Gökhan ile tüm bunları yaşarken Serdar ile iletişimimiz yok denecek azdı bu iki haftada.O günün ardından nasıl olduğumu merak edip aradı açamadım ama iyi olduğumu yazdım.Yanımda olduğunu yazdı sonra rahatsız etmek istemedi sanırım.Bazen kahveciye uğruyor göz göZe geliyoruz camdan.Selam veriyor uzun uzun seyrediyor kitapçıyı.Hala kendince vicdan azabı çekiyor sanırım belki de acıyor bana bilemiyorum ki.Merhaba Canımlar Nasıl Gidiyoruz?
Yıldıza dokunur beni mutlu edersiniz değil mi?🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONAY (TAMAMLANDI)-III
RomanceOyunbozan ve Portakal Çiçeği Hikayelerinin Masum Güzeli Sonay.. Suskunluğunu Bozmaya Geldi🤎Merak Edenler Burada Mı?