6

115 16 6
                                    

"Yalvarırım yardım edin!"

Sungwoon alfa güdüleri sayesinde duymaya başladığı yardım çığlıklarını telaşla karşıladı. Hemen yanında oturan ve minik bebekleriyle ilgilenen omegası ise her şeyden bir haber duruyordu.

"Jisung.." dedi tereddüt ve sessizlikle, bir yandan gelen bu yardım çağrısından emin olmak için. Jisung bebeğine bakarkenki gülümsemesiyle eşine dönmeden onaylamış ve söyleyeceği şeyi bekliyordu.

Sungwoon artık emindi. Acı çektiği oldukça belli olan birinin sesi geliyordu.

"Birinin yardım istediğini duyuyorum. Sesi çok cılız ama belli. Ona bakmaya gideceğim hm?"

Jisung bunun ardından gülümsemesi yüzünde donmuş halde eşine dönmüş ve bebeğini kolları arasında göğsüne yerleştirmişti.

"Sung.."

"Bunu yapmalıyım. Seni seviyorum." Sungwoon daha fazla dayanamadan ayaklanmış ve elindeki bardağı önlerindeki sehpaya bıraktıktan sonra omegasının alnına kokulu bir öpücük kondurmuştu. Minik Jihoon'unun saç diplerini alelâde kokladıktan sonra arka kapıya yönelmişti.

Jisung endişe ediyordu, nedeni Sungwoon bunu en son yaptığında neredeyse o olmadan bebeklerinin dünyaya gelmesiydi. Yine de alfasına güvenmeyi seçmek en iyi seçenekti. Sungwoon evden çıktıktan sonra kurt formuna bürünerek sesi duyduğu yöne koşmaya başlarken Jisung Jihoon'un parlayan meleksi yüzüne dönmüştü.

"Baba dönecek." Jihoon'dan çok kendisini rahatlatmak içindi, kabul etti.

Sungwoon aslında yakın sayılmayan mesafeyi sekiz dakikada büyük bir hızla almış ve sonunda yaralı kurdu bulmuştu.

Hayır. Kurt ve adamı.

Kurt tamamen bilinçsiz şekilde kan içinde kalmıştı. İstemsiz şekilde düşmüş olduğu belli şekilde boylu boyunca uzanıyordu. Alfa olduğu aurasından da belliydi.

Kurt bedeninden kurtulmuş ancak berbat haldeki ve fazlasıyla kirli görünen çıplak omega ise kurdun başında gözyaşları içindeydi. Sungwoon onun sessiz mırıldanmaları sayesinde yardım çığlıkları atanın o olduğunu anlamıştı.

"Neler oldu?!" diye sordu anında insan formuna dönmüş ve alfa sesini kullanırken.

"B-ben.." Çıplak adam hıçkırıkları arasında konuşmaya çalışırken Sungwoon çoktan eğilmiş, kurdun yaralı bölgesini bulmaya çalışıyordu. "..saldırıya uğradım ve alfa..alfa ise beni kurtarırken ağır bir yara aldı. Ne.. ne yapacağımı bilemiyorum. Yalvarırım.. yardım edin."

Yaralı alfa karnından bıçaklanmıştı ve bilinçsiz halde insan formuna dönüşmesi imkansızdı. Sungwoon başıyla onaylayarak omegaya döndü.

"Dönüşebilir misin?" Omega önce çevreye sonra da bedenine baktı. Sungwoon o an için öyle ağır bir adrenalin salgılıyordu ki karşısındaki tanımadığı omegayı bu şekilde görmek kendisi dahil kimseyi sorgulatmıyordu. Can derdi değil miydi? Kim nederse desin, bu şey tatlıydı ve kuyruk acısı olduğunda kimse ne yaşadığına bakmazdı.

Omega titreyerek onayladı. Bedeninde kanaması durmuş büyüklü küçüklü pençe yaraları dışında pek bir şey yok gibiydi.

"Ben dönüştüğümde sen de yapacaksın ve alfayı sırtıma almama yardım edeceksin. Ardından beni takip et. Umuyorum ki iyi niyetim kötü bir olayla sonuçlanmaz." Sungwoon omegaya öyle bir baktı ki emindi, eğer tüm bunlar kötülük içinse de bir şey yapmaya cesaret edemezdi.

Zorlu süreç ve sonrasındaki yol yüzünden hava karanlığı çökerken eve varabilmişlerdi. Sungwoon bu mesafeyi gelirken çok kısa sürede almıştı. Şimdi ise sırtında en az kendisi kadar ağır -hatta muhtemelen daha fazlaydı- bir alfa vardı ve peşinden gelen omega onu yavaşlatmaktaydı. Omega çok hassastı. Kendi omegası Jisung'u düşündüğünde ikisinin aynı cinsiyetten olduğuna inanmak çok zor geliyordu.

Evi gördüklerinde Jisung'u kapının önünde telaşla bir sağa bir sola yürürken bulmuşlardı. Jisung'un bir eli kalbinin üzerindeydi ve yüzündeki endişeli ifade alfasını gördüğünde bile rahatlamamıştı. Dönmekte olduğunu hissedebilmişti zaten. Sadece bir şeylerin yolunda olmadığı en baştan belliydi. Alfasının sırtındaki alfa kurtla arkasındaki omegayı gördüğünde ileri atıldı.

Sungwoon yaralı kurdu bahçeye bırakıp kısa sürede insan formunu aldığında Jisung kollarını anında alfasının bedenine sarmıştı.

"Saatler oldu.." Jisung'un titreyen sesini duyduğunda Sungwoon derin bir nefesi ciğerlerine çekip salmıştı.

"Buradayım hayatım." Eşinin sırtını sıvazlayarak çekildi. Gülümsemeye çalıştı ve karşısındaki kırmızı dolu gözlerin altını baş parmağı ile okşadı. "Hm?" Jisung başıyla onayladı ama saniyeler içerisinde diğer misafirlerin varlığını hatırlamıştı. Sungwoon'un eline tutunarak onlara döndü.

"Bunlar..kim?" Yaralı alfa hareket etmese de korkutucu görünüyordu. Hemen arkasındaki kirlenmiş beyaz kürklü zayıf omega ise ürkmüş bakışlarını evin ve evli çiftin üzerinde gezdiriyordu. "Sen kimsin?!" diye sesini yükseltti Jisung kimseden cevap gelmeyince. Sungwoon, kavradığı elini hafifçe sıkmış ve kibar olması gerektiğini mırıldanmıştı. Ancak Jisung'un, evleri söz konusu olduğunda vahşi bir kurda dönüşme potansiyeli olduğunun farkındaydı. Jisung için ev ve aile kutsaldı. Ve yabancılar tehlike teşkil ederdi.

Sungwoon da bir cevap bekliyordu. Eşinin elini güç alırcasına tutuyordu ve evleri ile kurtlar arasında soyut bir duvar oluşturmuşlardı.

Omeganın titrediği belliydi ama insan formuna döndü. Çıplak olduğunu fark etmesi Jisung'u hafifçe kızdırmıştı. Alfasının gözlerini kapatmakla belli bir duruşla kalmak arasında gidip geldi. Yine de istifini bozmadan dinlemeye devam etmekte karar kılmıştı.

Omega büyük bir utançla bedenini saklamak isteği ile dolup taşıyordu. Çare yoktu. Yavaşça eğilerek önündeki büyük yaralı kurdun arkasına saklanmaya çalıştı. Ayaktaki ikili karşılarındaki garip minik adamın her hareketini dikkatle izliyordu. Omega saklanamayacağını fark etmişti.

"Ben soyluyum.." diye başladı. Öyle çok titriyordu ki, uzaktan gören kişi kış günü dışarıda kalmış, alfanın kürkünde ısınmaya çalışıyor sanardı. "Ama..ama zulüm görüyordum. Ben ne- ne yapacağımı bilemiyorum.. Kaçtım.. kaçtım ancak yakalan-yakalanmam uzun sürmedi. Tam.." Gözlerini, o anları tekrar yaşıyormuşçasına kapatmıştı. "..tam ümidi kesmiştim ki o.." Elinin altındaki kalın siyah kürkü okşamaya başlamıştı. "Bu alfa beni kurtardı." Gözlerini açarak ikiliyi inceledi. "Bana yardım etmek istemeseniz de yalvarırım.." Bakışları kurtarıcı alfanın yüzünde dolaştı. "Onu kurtarın. Bu sizden tek ricamdır." Başını eğerek saygısını gösterdiği sırada Sungwoon ve Jisung birbirlerine dönmüş ne yapacakları konusunda uzlaşmaya çalışıyorlardı.

Sungwoon'un merhametli yüreği bunu istiyordu. Bazen eşinin fazla evhamlı olabildiğini biliyordu ancak minik bebeği Jihoon ve güzel eşi Jisung için duyduğu en ufak bir can endişesi olsun istemiyordu. Jisung ise temkinliydi. Eğer eşi yardımı kabul ederse itiraz edemezdi çünkü ona güveni tamdı. Sungwoon'un hislerine güvenirdi.

Ve dakikalar sonunda Sungwoon minik bir baş hareketi ile onayladı. Bu Jisung için emirdi.

Harekete geçerek sevdiğinden uzaklaşmış ve hızlı adımlarla omegaya yardım için uzanmıştı. Aklında ise Lee Daehwi ve eşi Bae Jinyoung'a haber vermenin en kısa yollarını ölçüyordu.

+×+×.

Bakınız, Ma Dao Zu Shi sağ olsun kafamda bin bir türlü entrika dönüyor. Buradan yazarına ciddi anlamda saygılarımı gönderiyorum.

beside u ¦ w1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin