beside u ¦ w1

15 [3/3]

Jooheon düşünüyordu, nasıl cevap verirse olaylar istediği gibi ilerlerdi? İnkar etmeli miydi, bu niyetini kabul etmek olmaz mıydı?

"Betayım." dedi. Yutkunurken boğazına dayanan hançerin sıkılaştığını hissediyordu. Arkasındakinin omega olduğunu anlasa da bir şey yapamazdı, çünkü belliydi, bu omeganın üzerindeki mühür çok güçlüydü; kesinlikle basit bir alfaya ait değildi. Sakin yolu seçmeliydi, özellikle böyle bir günde dikkat çekmek sonu olurdu. "Bahçenin geri kalanını merak ettim, başka bir amacım yok."

"Yersiz merak insanı canından eder, haberin yok mu senin?" Bu omega kolay lokma değildi. Hançeri daha da sıktı. Bu sırada Jooheon'un zihni en iyi çözüm yolunu anlamaya çalışıyordu, yoksa ölümünün omegaların elinden olması işten bile değildi!

Boğazına hançer dayayan omega tek değildi. Kucağında alfa yavrusu bulunuyordu. Jooheon hızlı ve temiz bir hareketle omegayı bileğinden kavrayıp bükerek boğazını kurtardı, aynı anda zayıf yönünü bulduğundan alfa bebeği kucaklayabilmişti. Omega acı ve bebeğinin elinden alınmasıyla haykırdı.

"Onu ver!" Gözlerinin yandığını hissediyordu. Şüpheli yabancının teşkil ettiği tehlikenin endişesi, bebeğini kaybetmeye duyduğu korkunun yanında sönük kalmıştı. "Yavrumu geri ver!"

Jooheon bir bebeğe bir de omeganın yüzüne bakttı. Ancak o zaman bu ikisinin Kral Hwang'ın ailesi olduğunu anlayabilmişti ve bu, güçlü mührü kolayca açıklıyordu.

"Bu minik alfa, veliaht öyle değil mi?" Jaehwan onaylamadı, içindeki sinir ve korku öyle çok artmıştı ki.. Yavrusu, Guanlin, bu hayatta tutunduğu tek daldı; onun kılına bile zarar gelirse kendini yakardı. Baş omega Jaehwan'ın tüm bu yoğun kargaşasına rağmen beta ise öyle sakindi ki! Baş omeganın elinden aldığı hançeri veliahtın boğazına yaslarken ona lezzetli bir yemek yedirecek gibi görünüyordu. "Gelecekte ona 'kralımız' diye seslenecekler." Jaehwan'la göz göze geldi. "Peki ya bir veliaht olmazsa, baş omega?"

Jaehwan'ın dişleri sivrilmiş, gözleri koyu bir renkle bulanmıştı. Bir betaya fiziksel olarak gâlip gelemezdi, bu nedenle hiçbir şey yapamadığından sinir duygusu kanına dönmüştü. Tekrarladı: "Yavrumu geri ver."

"Hadi birbirimize bazı sözler verelim." dedi beta Jooheon. Omegaya bakan gri gözleri artık maviye çalıyordu. "Ben veliahtın canını almayayım, sen ise bununla ilgili dilini yerinde tut. Ne alfan ne başka biri, veliahtın canını istiyorsan benimkini ele vermeyeceksin."

Omega sinirden köpürüyordu. Zaten kızgınlığa girmek üzere olan bedeni deli gibi terliyor; üzerindekiler onu boğuyormuş gibi hissediyordu, zihni kesinlikle temiz değildi ve şimdi yavrusunun canı bir yabancının elindeydi. Minik bebeğine baktı, zekiydi, betanın hançeri tutan bileğini kavramıştı. Hareket etmeden babasına bakıyordu, sanki en ufak bir emirde oradan kurtulabilecekmiş kadar emin ve güçlü görünüyordu. Jaehwan gerçekte de böyle olmasını dilerdi ama biliyordu, Guanlin bu görünüşüne rağmen yumuşak ve zararsızdı. Baskın bir alfa olsa da hala bu gücü nasıl kullanması gerektiğini bilmiyordu.

"Burada, benimkinin üstünde söz olmaz." Baş omega dişleri arasından söyledi. Kurda dönüşüp betanın üstüne atlamak düşünebildiği tek şeydi. Beta güldü, bu sırada hançeri biraz daha alfanın boğazına yerleştirmişti. Bir an hareket etse Guanlin'in tatlı kokusuna bulanmış teni kesilecekti. "Yavrumu bana ver!"

Öteki yandan, temsili tahta çıkma törenini gerçekleştiren Kral Hwang, mühürlü eşindeki huzursuzluğu hissediyor ve olmaması gereken bir olayın gerçekleştiğini biliyordu. Ancak saray bahçesindeki binlerce insanın gözleri onun üzerindeydi, ayrıca buna rağmen baş omegaya güveniyor ve her ne olursa olsun veliahtı tam zamanında yanına getireceğini biliyordu.

"Omega, önündeki tek seçeneği sana sundum." Jooheon artık gülümsemiyordu, hançeri tutuşunu sıkılaştırdı.

"Eğer veliahta bir şey olursa bu bahçeden çıkabileceğini mi sanıyorsun?" Jaehwan nefes nefeseydi. Korku nedeniyle vücudu uyuşmuştu sanki, düşünmeyi bırakmıştı; yalnızca içindeki saf koruma güdüsü kabarıktı.

"Tam da bu nedenle, ikimiz de kazanmalıyız." Jooheon net bir şekilde belirtti. "Sözü yerine getir, omega."

Veliaht boğazını çizen hançer yüzünden acıyla bağırdı. Jaehwan tam da o an kollarını uzattı. "Kabul ediyorum, bu benim sözümdür. Hançeri hemen bırak!"

Beta, omeganın isteğini hızla yerine getirdi. Hançeri yere attı, ardından alfa veliahtı daha iyi şekilde tutup kucağına aldı. Jaehwan hala ona zarar gelecek diye korkuyordu ama Jooheon sakinliğini yeniden kazanmıştı.

Veliahtla yüz yüze geldiler. Kömür siyahı saçları dağılmıştı, yüzü biraz da olsa nefessiz kaldığından kızarmıştı ancak yakışıklılığı ilk bakışta belli oluyordu; parlak gözleri, kırmızı dudakları ve şekilli burnu.. Jooheon tebessüm etti, az önce onu öldürmeye yeltenmiş biri gibi değildi, kendi kanındanmışçasına merhamet barındırıyordu gözlerinde.

"Çok güzel bir yavru." Baş omegaya bakmıyordu ama sözlerinin ona yönelik olduğu açıktı. Yüzünü daha da yaklaştırıp minik alfanın saçlarına bir öpücük koydu. Geri çekilirken gülümsemesi düşmüştü, gözleri yeniden griye döndü. "Ancak o bir kral olmayacak."

Jaehwan'ın artık onu dinlemeye hali yoktu. Uzattığı kollarıyla hareketlenerek betanın elinden Guanlin'i aldı.

Arkasını döndü, kucağındaki bebeğinin boğazı hançerle çizildiğinden kanıyordu ve alfasının önüne çıkarmadan önce kesinlikle temizlemeliydi.

Beta susmadı. "Baş omega!" Jaehwan arkasını dönmedi ama durdu, dinledi. "Bana borcun var, ben seni yıllar geçse de bulup isteğimi söyleyeceğim ve sen o isteği yerine getirene kadar da yavrunun canı benim ellerimde olacak."

Baş omega bunları duyduktan sonra hızlı adımlarla sarayın içine adımladı ama ikisi de iyi biliyordu ki gerçek bir söz vermişti, bu sözü tutmaz ise sonuçları da gerçek olacaktı.

Beta tüm bu olanlardan sonra alfa Wonho ve Woojin'in yanına dönmüş ama baş omeganın kendisine borçlandığından bahsetmemişti, gerekirse ömrü boyunca saklayacak ve en kötü gününde karşılığını alacaktı.

Kralın temsili tahta çıkışının hemen ardından bereketi ve kralın cömertliğini simgeleyen yemekler dağıtıldı. Sürüsüz kurtlar da dahil herkes karnını doyurdu, ardından baş omeganın kucağında alfa kralın yanına getirilen veliahta bağlılık yemini edildi.

Herkes için mutlu bir gün olduğu aşikârdı; yavrusu Guanlin'in canı için verdiği söz, ayrıca kızgınlığa giren bedeni nefesini tıkayan baş omega Hwang Jaehwan dışında.

+×+×