"..İçinde doğduğum sürü, Kang sürüsü, daha çok kurt formunda yaşayan, ilkel duygularla yaşamlarını sürdüren ve maddi olaylarla ilgilenmeyen bir tarza sahipti. Baskın alfa ve sağlıklı beta doğuran omegalar ve eşleri seçilir, kalanlar ya ayak işlerine bakmakla yükümlü olur ya da sürüden atılırdı. Bilirsin, sürüsüz olanlara tekin gözüyle bakılmaz hiçbir zaman, sürüden atılmak öldürülmekle eşdeğerdir." Seongwoo'nun siyah saçlarını okşamaya başladı Daniel. Göğsünde yatan bu omega hızla atan kalbini duyuyor ve farkında olmadan saldığı feromonlarla yumuşak bir ruh hali oluşturuyordu etrafta. Güneş tam tepede olmasına rağmen sıcak sayılmayan bir gündü, bu nedenle bir arada kalarak sıcaklıklarını da paylaşıyorlardı. Tüm bunların yanında, ruh eşlerini bulmuş kalplerinin birbirlerine karşı duydukları temel bir güven duygusu da vardı.
"Baskın olmak neden bu kadar önemli Daniel..?" Seongwoo'nun sesi uyuşuk ve yarı uykulu çıkıyordu, alfa göğsü üzerinde onun konuştukça hareketlenen dudaklarını hissediyordu. "Cinsiyetler neden önemli, güçlü olmak neden bu kadar önemli?"
"Çünkü bir seçilim var.." dedi mırıldanarak Daniel. "Doğal ya da insan eliyle, hep birileri önde olur. Ama dünya hiçbirini dışlamaz, o yüzden biz de varız. Yaşam denilen bu.. herkes bir şekilde yaşar-"
"Herkes yaşamaz. Nasıl herkes yaşar? Ayrıca çok rahat yaşayanlar da var!" Daniel hafifçe gülmeden edemedi. Kendisinin çok bilgili olduğunu sanmıyordu, öğrendiği her şeyi uzak kaldığı annesi ve birlikte bir aile gibi oldukları sürüsüz kurtlardan öğrenmişti. Buna rağmen belli ki bir sürünün içinde olmak da bir şeyler öğrenmeye yetmiyordu. Seongwoo'nun hikayesini dinlemek istiyordu, onu bilmek ve birlikte yaşayarak öğrenmek.
"Seongwoo, hadi şimdi sen anlat."
"Sen anlatmak istemiyor musun? Olmaz ki, ben anlatırım ama ilk sen bitireceksin değil mi? Şu güçlü alfayı nasıl buldun? Neden o kadar güçlü ki o? Ayrıca neden hiç konuşmuyor, beni kurtarmış olmasına rağmen ona borçlu olmadığımı söylüyor, iyilik edip yanında kalmama bile izin vermemişti. Onun peşine takıldım! Ve sonra bu iğrenç orman geldik-"
"Sahi.. neden onun peşinden geldin?" Daniel onun sözlerini keserek sormuştu ancak cevabından da delicesine korkuyordu. Wonho ve ikisi arasında bir bağ oluştuysa ne yapardı bilmiyordu.
"Ben gelemez miydim, zaten yaralıydım, o beni korudu ve güçlü, onun koruması-"
"Seongwo." Daniel kaşlarını çatarak gerçeği sordu. Omega normal haliyle de çok konuşkan olduğundan yalan söyleyebildiğini sanıyordu ancak yalan söylediği kolayca anlaşılabiliyordu. Alfanın onu ikazının ardından göğsünde biraz daha büzüldü.
"Ben hep böyle yaşadım."
"Ne?"
"Böyle işte, hep birilerinin yanında. Sürekli yolculuk ederek."
"Sürünün olduğunu sanıyordum."
"Var, var tabii. Ama zulüm görüyordum-"
"Neden?"
"Özgür.. ben ö-özgür olmak istedim-"
"Seongwoo, artık yalan söyleme lütfen." Alfa, elini saçlarından çektiğinde omega da bedenini kaldırdı. Ancak kesinlikle onun gözlerine bakmıyordu. Azıcık değse hemen çekiyor, alfanın elleri arasındaki ellerine dönüyordu.
"Nasıl söyleyebilirim bilmiyorum.." Sesi titriyordu ve bu nedenle Daniel eriyecek bir kıvama dönmüştü. Zaten az bir süre önceye dek omeganın tatlı feromonlarına maruz kalmıştı, her an onu kendine tekrar çekip teselli edebilirdi. "Ben böyle biriyim. Böyle doğdum, böyle bir çocukluk geçirdim, ergenliğe böyle girdim.. ama bana artık bir yetişkin gözüyle bakılmaya bakıldığında h-her şey değişti. Çok konuştuğumu ve soylu bir omegaya yakışmayacak davranışlar gösterdiğimi savundular. Bu çok trajikomik çünkü çocukken yaramaz olarak, 'büyümüş de küçülmüş' dedikleri dilimle çok sevilirdim. Hem de güzeldim. Birçok iyi sürü genç alfalarıyla beni eşleştirmenin hayalini kurardı. Sonrasında ise tam tersi hareket ettiler, ben ne biriyle eşlenmek ne de bir aileye ait olmak istiyorum, bunu anladıklarında gözden çıkarıldım. En çok da bu yüzden.. hazineyi çok harcadığımdan ve boşboğaz olduğumdan yakındılar. Ben de kaçtım." Sonunda omuz silkti. Umursamıyormuş gibi görünüyordu, Seongwoo gerçekten böyle bir insandı ve Daniel'e baş belası olduğunu söylerken de yalan söylemiyordu, kişiliği buydu, ağırbaşlı bir insan olamazdı ama tüm bunları bela olmaya sürükleyen kesinlikle arasında kan bağı olan insanlar ve karşılaştığı tüm zorluklardı.
Pek tabii bu acı yaşananlar da cahil bir omega olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
Daniel derin bir nefes alıp verdi. Sanki Seongwoo yüzünden başına gelecekleri bilmese de hissetmişti, sakinleşmek istedi.
"Demek kaçtın.."
"Ya sen? Ya sen?!"
"Atıldım." Dudakları arasından iğrendiği bir ismi tükürürcesine çıkmıştı bu. Seongwoo irkildi, Daniel'deki alfa feromonları belli olacak düzeyde bile yoktu, bedeni kesinlikle bir alfa gibi değildi; bu nedenle cinsiyetini belli eden davranışları korkutabiliyordu. "Senin zevkine kaçtığın sürünün aksine ben en başından istenmedim ve ölüme terk edildim, beş yıl önce. On ikimdeydim, avlanmayı öğrenememiştim-"
"Ne? Daha dokuzuna gelmeden öğrenmen.." Seongwoo Daniel için geçersiz olan acı verici konuya parmak bastığını fark ettiğinde geri çekildi ve sessizce dinlemeye geri döndü. Küçük alfanın gözleri kırmızılaşmıştı, elleri arasındaki omegaya ait elleri hafifçe sıkıyordu. Ama ikisi de farkındaydı ki bu kızgınlığı omeganın sözlerine karşı değil geçmişineydi.
"Öğrenemedim. Ve bahsettiğin 'güçlü' alfa beni bulduğunda açlıktan ölmek üzereydim. Betayı gördün değil mi, Jooheon hyung.. onunla birlikteydi ve bana babamdan fazla babalık yaptılar. Sekiz ay sonra Woojin, en küçüğümüz, bize katıldı. Uzun zamandır bu şekilde, birlikte yaşıyoruz. Bize 'sürüsüz kurtlar' diyorlar. Gittiğimiz yere sorun götürüyormuşuz, bu nedenle yerleşik değiliz, hiçbir yerde de birkaç aydan fazla kalmıyoruz.." Garip bir sessizlik oldu. Daniel anlatırken biraz yükselmişti. Bu nedenle cümlesini devamı varmış gibi tamamladığında telaşlandı. Gözlerini kaldırdı ve Seongwoo'yla göz göze geldi. "..mutluyuz."
Seongwoo kahkaha attı; Daniel öyle sevimli ve şaşkın bir ifadeye bürünmüştü ki az önce hissettiği 'alfalık' bir anda uçuvermişti.
"Çok tatlısın!" diye haykırdı. Ellerini kaldırdı ardından, Daniel'in yanaklarını okşadı bir güzel. Alfa da gülmüştü.
Devamında birbirleriyle yolculuk anılarını paylaşıp durdular. Fazla uzun bir ömür görmemişlerdi ama bugünü anlatmayla dolduracak kadar anıya sahip oldukları kesindi.
Mühürlenmeleri bir yana dursun, Ong Seongwoo gibi bir omega için bir alfayla bu kadar yakınlaşması bile yeterdi. Buna rağmen dile getirmeyecek olsa da içten içe biliyordu, ruh eşi olan Kang Daniel ile uzak kalamayacaktı.
+×+×
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beside u ¦ w1
Fanfictionguanlin, ailesini ve ait olduğu yeri bulmak istedi. wanna one omegaverse.