İYİ OKUMALAR, BÖLÜM SONUNDA GÖRÜŞELİM ❣️
Genç kadın boş bakışlarını Yektanın üzerinden çekip, kafasını sağa sola salladı ve sonra boğazını temizledi konuşmaya başladı;
" Ben aptal değilim Yekta, dediğin sözlere inanmayı bırakalı tam 7 yıl oldu."
" Tamam yaptıklarım affedilecek sözler değil, bi 15 dakika konuşalım, lütfen çok vaktini almayacağım."
Onu asla dinlememesi gerekirken, kadının içinde ki merak gitmesi gerektiğini söylüyordu. Tamam dedi içinden. Onu son kez de olsa dinleyebilirdi.
" Burda değil, akşam üstü seni sahilde bekliyor olacağım."
" Tamam teşekkür ederim Deniz, geleceğim."
Kadın koridor dan çıkıp, çıkış kapısına vardı. Merdivenleri de indikten sonra köşe deki banka oturdu. Kaan omzunu sıvazlıyordu. Çantasından sigara paketini ve çakmağını çıkarıp, sigarayı titreyen elleriyle dudaklarına götürdü.
" Gitmek istediğine emin misin Deniz?" Bunu söyleyen Kaan'dı.
Deniz sigarasını bir kere daha ciğerlerine çektiğinde, konuşmaya başladı.
"Gitmeliyim, ben ondan her kaçtığımda o her zaman benim burnumda bitiyor. Hakan hakkında söyleyeceği hiçbir şeye inanmayacağım. Tamam benim için söylemesi zor, ben Hakan'ı seviyorum, aşk denilen hastalıklı duyguyu hayatımdan çıkaralı çok oldu belki ama, Hakan benim için genç bir kadın kızına kavuşabilsin diye evlendi, başka bir şey için değil."Sigarayı söndürüp, arabaya doğru yürümeye başladıklarında Deniz net ve kararlıydı. Yektaya güvenmiyordu. Hem ne yanı vardı güvenilebilecek?
Arabaya geldiklerinde arka koltuktaki Jülide'nin bir dizine Hera diğer dizine Ares kıvrılmış öyle güzel uyuyordu ki. Adeta Tanrı'nın cennetini somut anlamda görmek gibiydi bu güzellik.
Arabayı çalıştıran Kaan arabayı doğruca eve sürdü, Deniz, Yekta saçmalıklarını düşünmemeye çalışsa da aklının bir köşesinde bu adamın Hakan hakkında ne diyeceğini de ölesiye merak ediyordu.
Evin önüne geldiklerinde kapıyı açan bu sefer başka bir suretti. Hakan'ın gözlerinde ki ışıltıyı gören Deniz onun boynuna atladı adeta, boynuna gömdüğü kafasını Hakan'ın Zümrüt yeşili gözlerine çevirdi. Gözlerinden iki üç damla akan yaşı, Hakan titreyen parmaklarıyla sildi.
" Başardık Hakan, başardık! Kızımı aldık sonunda, artık benimle. Cennetin kokusunu kızımla bulacağım demiştim ya, artık her dakika her saniye onun kokusunu içimin en derinlerine çekebileceğim. Başardık bana sevgiyi öğreten adam!"
Bu sefer Hakan'ın da gözünden iki üç damla yaş akmıştı.
" Biz değil bana sevmeyi öğreten kadın, sen başardın!"
Daha sıkı sarıldı Deniz Hakan'a, bi ömür bırakmamak üzere.
Nasıl bırakacaktı ki zaten? Sevginin gücü aşkı yenmemiş miydi? Bu tabloyu hiçbir şey bozamayacaktı.
——-
Deniz, Hakan'ın ilaçlarını içmesine yardımcı olduktan sonra, onun üstünü örtmüş ve o uykuya dalana kadar, ona sevgiyi öğreten adamı seyretmişti.
Bu güzelliği ne Yekta, ne de başka bir güç hiçbir şey bozamazdı. Deniz'in inanmak istediği tek cümle buydu.
Onun uykuya daldığına emin olduktan sonra aşağı indi. Evdeki herkes odalarına çekilmişti. Saat gece 11'i geçiyordu.
Sessiz olmaya gayret göstererek deri ceketini giydi, spor ayakkabılarını da giydikten sonra kapıyı yavaşça çekerek arabasına yöneldi.
Arabayı çalıştırmadan önce, Yekta'nın numarasını çevirip telefonu kulaklarına götürdü.
Tek çalıştan sonra açmıştı genç adam telefonu.
" Efendim, çıktın mı yola Deniz?"
"Yekta, sahil olmaz gören olur bir şey olur kimseyle uğraşacak kafada değilim. Sana bir konum atacağım. Yoldayım sende orda ol."
" Tamam, bekliyorum Deniz. Bana bu fırsatı verdiğin için teşekkür ederim."
" Çok zamanım olmayacak, hemen orda ol."
" Tamam bekliyorum."
—-
" Evet neymiş bu kadar önemli olan konu?"
Deniz'in soğuk sesi Yektanın kalbine hançer edasıyla saplanıyordu. Keşke bu hikayenin böyle bir sonu olmasaydı diyordu Yekta, Buz mavisi gözlerini Deniz'in yeşillerine sabitledi, konuşmaya başladı.
" Siz evlendiğiniz zaman Hakan yanıma geldi, seninle evlendiğini söyledi. İlk başlarda bunu çok umursamadım. Daha sonrasında bana ya Hera'yı ver, ya da git buralardan Yekta dedi. Deniz'i kaybetmekten korkuyorum dedi. Bi gün onu Hera'yı sana vereceğim diye kandırdım. Çünkü çocuğumuzu seni kaybetmemek için ortadan kaldırmak istiyordu. Buluştuk, o anda bir çatışma çıktı. Hakan başından yaralandı. Ne olursa olsun Hakan benim abimdi. Annemin o hikayede suçu yoktu. Babamdı suçlu olan. Belki babam annemi saplantı haline getirmeseydi, Hakan'da annesiz büyümeyecekti, bende şefkatsiz... Sonra en doğru olanın onu ölüme terk etmek değil buralardan göndermek olduğunu düşündüm. İtalya'ya gönderdiğim de 2 sene kadar komada kaldı, uyandığında hafızası yerinde değildi. Bi süre terapi gördü. Sonrası senle olan anlaşma, biliyorsun..."
Deniz, Yekta'nın söylediklerinin yalan olduğuna inanmak istiyordu. Zaten ona Yekta ne zaman doğru söylemişti ki! Elindeki çantayı Yekta'nın göğsüne vurdu.
" Sen aşağılık bir şerefsizsin Yekta! Bu iğrenç yalanlarınla yine kanıma girmeye çalışıyorsun! Yetmedi mi? Yaptıkların yetmedi mi? Aşık olduğum adamı alamazsın elimden!"
" Aşık olduğun adam mı? O adam sen kızını bulama diye kızını ortadan kaldırmaya çalıştı!"
Deniz bi yandan göz yaşlarını silerken, bir yandan da Yekta'ya bağırmaya devam ediyordu.
" Sen benim elimden kızımı aldın! Benim 9 ay boyunca karnımda taşıdığım, doktorlar doğumda ölebileceğimi söylediklerinde bile uğruna can verdiğim kızımı aldın! Sen çok mu düşündün kızımı? Şerefsiz babanla bir olup karnıma attığın tekmeleri unutur muyum ben? Hakan öyle bir şey yapmadı, sana inanmıyorum Yekta Kaya!"
Deniz göz yaşları içinde arabasına ilerledi, en yakın marketten aldığı alkolle, normal olmayan bir süratle yoluna devam ediyordu, inanmıyordu Yekta'ya, çünkü oydu onun elinden kızını alan, şimdi ise çamuru Hakan'a atıyordu.
Deniz'in kaderi Yekta'nın annesiyle aynı mıydı?
Belki de, iki hayatı tek bir kader birleştiriyordu. Yekta'nın babası Hakan'ın babasının en yakın arkadaşıydı, zorla el koymuş karısına ve yıllarca oğlundan ayrı tutmuştu.
Deniz'i düşüncelerinden çıkaran ona yaklaşan büyük bir kamyon, dursuz duraksız çalan korna sesi, ve düştüğü o uçsuz bucaksız karanlık oldu...
Selam! Uzun zamandır bölüm yazamadığım için üzgünüm. Yurt dışına taşınma işlemlerim vardı.
Bu ara covid-19 aşısı oldum ve şansıma yan etki yaptı, pek kendimde değilim.
Sizleri özledim, umarım bölümü beğenirsiniz.
Öptüm, Sevgiler ❤️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Bebeğim!
RomansaBebeği elinden alınan bir anne ne kadar dayanabilirdi çocuğunun yokluğuna? Bu Deniz'in hikayesi. Bir zamanlar aşık olduğu adamdan intikam mı alacaktı? Yoksa kızı için savaşan bir anne olarak mı devam edecekti? Oku ve gör :)