İyi okumalar, bölüm sonunda görüşelim ❤️2 Hafta Sonra...
" Sanık Yekta Kaya!" Müşavirin sesini duyan jandarmalar elinde Demir kelepçeli Yekta'yı Hakim'in tam karşısındaki kürsüye yaklaştırdılar.
" Evet seni dinliyoruz Yekta Kaya. Çocuklarını neden öldürdün?"
" Hakim bey dediğim gibi ben öld-"
O sırada kapı büyük bir gürültüyle açıldı. Yekta'nın bakışları kadını buldu. Neden gelmişti ki? Ne işi vardı burda?
" O öldürmedi! Çocuklar burda!" Çocukları soktu Deniz ardından.
Adam düşündü. Ne güzel yürekli bir kadındı bu böyle! Ona yaptıkları az buz değilken bu kadın buraya gelmişti. 18'ine yeni basmış bir kızdı onu tanıdığında. Hayallerini yıkarken, sevgisiyle alay ederken, çocuğunu elinden alırken... Buz mavisi gözleri dolmaya başladığında adam kafasını geriye doğru atmıştı. Kafasını bir kaç kere sağa sola salladı ve tekrar o mahvettiği güzelliğe baktı. Deniz'e...
" Sen kimsin kadın! Nasıl girersin mahkeme salonuna sen böyle!"
" Hakim Bey çok özür dilerim. Bende bi tanığım bu davada. Ekde yazıyor görüyorsunuz. Geç kaldım affedin."
" Tamam geç şuraya. Güvenlik oğlum al sen çocukları."
Güvenlik memuru çok zorlansa da çocukları çıkarabilmişti salondan. Deniz geçti adamın gösterdiği yere.
" Anlat kızım dinliyorum seni." Hakim'in sözü üzerine Deniz boğazını temizledi, konuşmaya başladı.
" Hakim Bey ben bu adamı tanıdığımda 18 yaşındaydım. Bir cahillik ettim hamile kaldım bu adamdan. Bana etmediği işkence kalmadı. Bebeğimi yavrumu zorla elimden."
" Nerden biliyorsun çocuğun senin çocuğun olduğunu?"
" DNA testini dosyaya koydum dosyaya Hakim Bey."
" Evet. Hera Kaya, Deniz Seyhan'ın çocuğu. Burda da yazdığı gibi onaylı belge var. Yani bu durumda yapılması gereken, anne ve baba uzlaşmaya varacaklar. Belirli günlerde çocuk Deniz Seyhan'da, belirli günlerde Yekta Kaya'da kalması için."
Hakim boğazını temizledi, adamla kadını süzdü. İçinden, " Yahu! Bu adam besbelli seviyor kadını. Niye böyle bir işe girişti! Niye aldı çocuğu? Yoksa kadın yalan mı söylüyordu?" Her şeyin sonucu bazen adliye kapılarında çıkmıyordu. Bazen bu dünyadan göç ettiğimizde hesabı soruluyordu fakat insanoğlu gerçekleri göremiyordu...
" Kaybedeceksen de hep iyi niyetinden kaybet. Nasıl olsa 'hak' her zaman yerini bulur..."
Hakim'in sesiyle doldu salon bir anda, herkes ayağa kalkmış. Yekta gözünü Deniz'den çekmiş hakime çevirmiş, genç kadın ise hiç gözünü ayırmadığı hakime daha da dikkatli bakmaya başlamıştı.
" Geçici velayetin Deniz Seyhan'a verilmesine, duruşmanın 8 Şubat 2021 tarihine ertelenmesine, Yekta Kaya'nın cuma, cumartesi ve pazar günleri çocuğu görmesine ve tahliyesine karar verilmiştir."
Jandarmalar genç adamın elindeki kelepçeyi çıkardığında, bileklerini ovaladıktan sonra yüzündeki o pişmanlıkla Deniz'e çevirdi gözlerini. Duygusuzdu kadın. O 7 yıl önceki Deniz'e ne olmuştu? O yeşil gözleri aşkla bakarken şimdi çok duygusuz bakıyordu. Adam nefreti bile aradı Deniz'in gözlerinde. Ama onu bile bulamadı. Haklıydı genç kadın. Bu adama nefreti bile çok görmüştü.
7 yıl vardı geride! Koskoca 7 yıl!7 yıl boyunca Hera'ya kavuşmak için çok uğraşmıştı Deniz. Öyleki onlara kavuşmak için hiç tanımadığı bir adamla evlenmişti. Ama o adamda da Yekta'dan göremediği duyguları da görmüştü.
Sevgi, saygı, fedakarlık ve dürüstlük.
Aşk belki bir kere geliyordu insanın başına ama, gerçek sevgi bu aşk denilen hastalıklı duygunun önüne geçebiliyordu. Evet aşk eskiden Deniz için her şeyden önemliyken, şu an hastalıklı bir duyguydu.
Aşk bir hastalıktı...
Kapıyı açıp çıktıklarında, çocukları göremedi, sadece onu kapıda bekleyen Kaan vardı karşısında.
"Nasıl geçti Deniz? Her şey yolunda mı?
" Duruşma ertelendi, geçici velayet bende. Yekta serbest. Bu araç patlaması ile ilgili bir soruşturma alır mıyım bilmiyorum. Ama ona da razıyım. Kızıma kavuştum ya."
" Ares'i verecek misin peki?"
Deniz, derin bir of çekip köşedeki deri sandalyelerden birine oturdu. Yüzünü kapatan saçlarını kulağının arkasına atıp Kaan'a şu sözleri söyledi...
" Bilmiyorum. Serap kendi verdi çocuğu. Bana alışmalarını istiyor. Biliyorsun onun artık hastalıkla ilgili bir kurtuluşu yokmuş. Bugün çok yorgunum. Daha fazla konuşmayalım. Çocuklar sıkılmıştır hem. Eve gidelim. Kafamı topladığımda tekrar konuşuruz. Yekta cuma günü çocukları almaya gelecek. Bende giderim onla. Bir kere daha konuşulur bu konular."
Kaan tamam dercesine kafasını salladığında, Deniz sandalyeye koyduğu yılan derisi çantasını eline aldı. Uzun koridorun sonunda geldiklerinde tam kapıdan çıkacaklardı ki, o gür sesi duymalarıyla bir anlığa duraksadılar.
" Deniz! Bekle! Bilmediğin şeyler var konuşmamız lazım."
Deniz derin bir iç çekerek arkasına döndü. Konuşmak istemiyordu bu adamla geçmişini hatırlatmak, yarasına limon sıkmaktan daha beterdi...
" Ne istiyorsun Yekta! Bitti işte kurtardım da seni o delikten. Rahat bırak beni artık!"
" Hakan'ın gerçek kimliğini bilmiyorsun! Seninle bir yalan uğruna evlendi. İntikam almak için!"Deniz bu adama inanmak istemiyordu. Geçmişte onca o yalanı söyleyen o değil miydi? Yine yalan söylüyor, yine genç kadının canını yakmak istiyordu.
Yoksa Yekta bu sefer haklı mıydı?
Yazardan Not:
Uzun süredir yoktum. Hepinizden bunun için çok özür diliyorum. Umarım bölüm tatmin edecek nitelikte olmuştur. Sizleri seviyorum ❤️İdil...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Bebeğim!
RomanceBebeği elinden alınan bir anne ne kadar dayanabilirdi çocuğunun yokluğuna? Bu Deniz'in hikayesi. Bir zamanlar aşık olduğu adamdan intikam mı alacaktı? Yoksa kızı için savaşan bir anne olarak mı devam edecekti? Oku ve gör :)