" Noluyor burda?" Sarışın bir kadın vardı karşısında. Kadın neye uğradığını şaşırmıştı." Yekta nerde?"
" Yekta uzun bir süre burda olmayacak. Ben eşiyim. Serap Kaya. Ne vardı?"
" O şerefsizin nerde olduğunu bana sen mi söylersin yoksa ben mi öğreneyim?" Deniz bir anlık öfkeyle Serap'ın saçına yapışmıştı.
" Suna! Git güvenliği çağır!" Diye bağırmıştı Serap şok içinde kalan sekretere.
" Lan varya. Yekta gelince... Ben yapacağımı biliyorum." İğrenir tavırlarla saçını bırakmıştı Deniz, Serap'ın. Sinirliydi. Yine ulaşamamıştı Amacına...
-
2010Yekta, genç kızın hamile olduğunu öğrenmişti ve Deniz'e çocuğu aldırması konusunda ısrarcı olmaya başlamıştı.
" Asla o cana kıymayacağım. Gecemi gündüze katar çalışırım. Sana ihtiyacım yok!"Deniz sözlerinde oldukça kararlıydı. Can almak yukardakine mahsustu. Deniz'in yada Yekta'nın isteğiyle o çocuğun kaderi belirlenemezdi.
" Nasıl çalışmayı düşünüyorsun? Karnın burnuna geldiğinde kim verir ulan sana iş! Yine başıma kalacaksın. İstemiyorum aldıracaksın, hemde yarın!"
" İster kabul et, ister etme Yekta Kaya, çocuğuma eğer bir şey olsun, inan seni öldürürüm, ne pahasına olursa olsun!"~Günümüz~
Aklına gelen o anılar gözünden bir yaş akmasına sebep olmuştu genç kızın. Durmadan çalan telefonun da gördüğü bilmediği bir numaraydı.
" Alo?"
" Deniz! Sen misin?" Gelen kadın sesi yeterince tanıdıktı.
" Pardon tanıyamadım?"
" Jülide ben! Kaan'ın eşi... Yıllardır sana ulaşmaya çalışıyorduk! Aman Allah'ım nerelerdeydin?"
Bu konuşmadan sonra arabayı köşeye çekti.
" Ben... Şey..."" Sen nerede olduğunu söyle biz hemen gelelim. Çok özledik seni... Özellikle de Kaan! Şu son 3 sene neler yaşattın bize!"
" Ben İzmir'deyim."
" Ne? İzmir mi? Kızım ne işin var senin İzmir de!"
" Boşverin işte. Şuan kapatmam gerek."
" Deniz dur bekle! Biz ilk uçakla geliyoruz İzmir'e!"
" Hayır gelmeyin! Ben gelirim İstanbul'a bir ara."
" İyi de ne zaman Deniz?"
" Geleceğim... Haftaya cumartesi gelirim."
" Dediğin gibi olsun. Cumartesi'ye bekliyoruz o zaman?"
" Tamam hoşçakalın!"
" Görüşürüz Deniz..."
Jülide ile konuşmak Deniz'e iyi gelmişti. Haftaya cumartesi gidip, pazar ilk uçakla İzmir'e geri dönecekti. Ona da iyi gelirdi böylesi... Tekrardan çalan telefona Deniz bıkkınlıkla cevap verdi.
" Efendim Jülide?"
" Deniz!" Bu sefer ki bir erkek sesiydi. Özlem duyduğu sesti bu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Bebeğim!
RomanceBebeği elinden alınan bir anne ne kadar dayanabilirdi çocuğunun yokluğuna? Bu Deniz'in hikayesi. Bir zamanlar aşık olduğu adamdan intikam mı alacaktı? Yoksa kızı için savaşan bir anne olarak mı devam edecekti? Oku ve gör :)