Yorum yapmayı unutmayın~ Keyifli okumalar~
Jeno bitkiyi nazikçe köküyle beraber çıkarıp Jaemin'in ellerine koydu. Şu sıralar sabah incelemelerine beraber çıktıklarından Jeno ne olur ne olmaz diye yanında hep yeden bir eldiven getiriyordu böylece eğer Jaemin ona yardımcı olmak isterse elleri zarar görmekten uzaklaşıyordu.
"Ara tatil için ailenin yanına mı gideceksin?"
Jeno kendisine yöneltilen kibar soru ile gence bakmadan önce koluyla alnındaki teri sildi.
"Hayır, ara tatillerde okulda kalırım." dedi " Evimiz ülkenin bir ucunda ve ailemi parasal konuda zorlamak istemiyorum."
Jaemin anlayışla başını sallayarak elindeki bitkiyi sepete yerleştirdi, Jeno gerçekten de düşünceli bir çocuktu, ailesi onunla gurur duyuyor olmalıydı.
"Ama sen eve gideceksin, öyle değil mi?" diye sordu Jeno başka bir bitkinin altındaki toprağı eşelerken. "Yani her yıl öyle yapıyorsun bende-"
"Hayır." diye sözünü kesti Jaemin, koyu saçlı gencin. "Ailem seyahate çıkacaklarına dair bir mektup yolladı, bu sefer onlarla olmayacağım."
Jeno üzgünce arkadaşının yüzüne baktı. "Özür dilerim, yalnız hissettirmiştir." diye fısıldayarak alınlarını hafifçe birbirine değdirdi. Jaemin'in genel olarak çokça kullandığı tensel temasları Jeno'da da bu hareketleri yapabilecek cesareti uyandırıyordu.
Jaemin gülümseyerek olumsuz anlamda başını salladı ve "Hiçte değil." dedi şakıyarak "Okul, notlar ve senfonim hakkında kafamı ütüleyip duracaklardı. Onun yerine büyükannemin yanına gideceğim."
Jeno mutlulukla gülümsedi, Jaemin'in her şeye rağmen gidecek bir yerinin olması onu mutlu etmişti. Çünkü okul, ara tatili zamanında çok sessiz ve yalnız olurdu. Jeno o zamanlarda gününün tamamını ormanda arayışta geceyi ise gün boyunca yaptığı çalışmalarını yazarak geçirirdi. Kendisi bu duruma alışıktı ama Jaemin'in yalnızlık çekmesini ve bu durumdan dolayı üzgün olmasını hiç ama hiç istemezdi.
"Bu güzel bir haber." dedi yatıştıran bir tonda ."Eminim büyükannen çok tatlı birisidir."
Jaemin heyecanla başını salladı "En iyisidir. Görsen, harika birisidir." diye şakıyarak Jeno'nun kolunu tuttu. Jeno da ona gülümseyerek karşılık verdi.
"Gerçi babam onun tam bir kaçık olduğunu söylüyor ama ben ona bayılıyorum."
Kısa bir sessizlikten sonra Jaemin çekingence devam etti. "Aslında bu hafta onunla mektuplaştık ve mektupta senden çokça bahsetmiş olabilirim."
Jeno şaşkınlıkla arkadaşına bakacakken utangaç hareketlerle oynayıp duran parmakları dikkatini çekti, Jaemin çok nadir çekingen davranırdı.
"Benden mi bahsettin?" diye sordu hayretle "Neden ki?"
Jaemin yanağının içini ısırıp "Çünkü" dedi " Sen tanıdığım en sıra dışı insanlardan birisin ve büyükannemin de seni tanımasını çok istedim."
Jeno gözlerini kaçırıp ellerini kucağında birleştirdi. Sıra dışı olmak kulağa pek iyi gelmiyordu. Jaemin'in gözünde onu eğlendiren o garip kişi olmak istemiyordu.
"Büyükannene tanıdığın garip bir insanı mı anlatmak istedin?" diye sordu kırgınca "Eğlenebileceği kadar garip miymişim bari?"
Jaemin şaşkınlıkla arkadaşına baktı, bu şekilde yanlış anlaşılmayı beklememişti.
"Ah, Jeno-yah tamamen yanlış anladın." dedi tatlı bir telaşla, daha sonra eldivenlerini çıkarıp çıplak elleriyle koyu saçlı gencin yüzünü kavradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
||Can You Hear My Melody?|| [Nomin/Jaeno]
Fanfiction[Tamamlandı] [Soft!!] Tüm varlıkların kalbinde saklı, sadece kendisinin ve ruh eşinin duyabileceği bir melodisi vardır. "Herkesin bir melodisi vardı, senin ise kulaklardan silinmeyen bir senfonin ve ben o senfoninin bir parçası olmayı her şeyden çok...