Bölümler hızlı geliyor neyin kapıyı çaldığını anlamışsınızdır~~ Keyifli okumalar~
Jeno ensesine kondurulan öpücüklerle omuzlarını kendisine doğru çekerek kıkırdadı. "Huylanıyorum." diye söylendi çoktan bozulmuş dikkatini tekrar toplamaya çalışırken, gülerek.
Mezun olmalarına bir ay gibi kısa bir süre kalmıştı, bahar her yeri ele geçirmiş tüm gücü ile etrafı yeşertiyor, kuşları öttürüyor, kelebekleri uçuşturuyordu. Kış ve sonbahar dönemi yaklaşmaları yasak olan göl bölgesi ilkbaharın gelişiyle öğrencilerin ziyaretine tekrar açılmıştı. Gerçi sabahın bu erken saatlerinde Jeno ve Jaemin haricinde kimse uğramıyordu.
Jeno ise bu vakitleri hem Jaemin ile geçirmek için bir fırsat hem de mezuniyetini gerçekleştirmesi için gerekli olan projenin çizimleri yapabileceği bir zaman dilimi olarak görüyordu. Jaemin için hava hoştu zaten gerekli tarifi aylar öncesinden keşfetmişti ve profesörlerin beğenisine sunarak tam not almıştı. Söylediğine göre keşfini yaptığı turtada tamamen Jeno ile topladıkları otlardan ve sabah saatlerinde yalnız geçirdikleri zamandan esinlenmişti. Bunu duymak koyu saçlının hep çok hoşuna gidiyordu, Jaemin'in keşfinin sebebi olmak.
Jeno kulağının arkasında hissettiği ıslaklıkla gülerek iç çekip karamel saçlıyı dirseğiyle itekledi.
"Kes şunu, bana yardımcı olacaksın sanıyordum."
Jaemin kıkırdayarak kollarını sevgilisinin beline sardı ve çenesini omzuna dayadı. "Ama oluyorum zaten Jeno-yah~~" dedi alaylı bir sitemle. Aslında tek yaptığının Jeno'nun dikkatini bozmak olduğunu kendisi de biliyordu, onunla uğraşmak zevkliydi. Utanırken, kızarken, huysuzlanırken, gülerken kısacası gösterdiği her duygu değişiminde yüzünün aldığı şekillere bayılıyordu.
"Senin için tüm varlığımı kullanıyorum." diye ekledi alayla ve oldukça dramatik bir tavırla. "Bunu hissetmiyor musun?"
Jeno göz devirip "Zaten sorun da fazlasıyla hissetmem ya." dedi ve yanaklarını şişirerek bir türlü içine sinmeyen çizime baktı. Proje olarak bir mantar seçseydi her şey daha kolay olurdu belki ama hayır Jeno yine sınırlarını zorlayarak bir meyvenin oluşum evresini konu olarak seçmişti. Aylardır da ağacı ve meyvelerini kontrol ediyor, çiziyor, renklendiriyor ve beğenmiyordu.
Jaemin sevgilisindeki duygu değişimini fark edince elindeki kağıdı alıp uzanamayacağı bir yere koyarak "Kes şunu." dedi sertçe. "Kendine haksızlık etmenden nefret ediyorum."
Jeno somurtarak ellerini kucağında birleştirdi ve "Bir türlü istediğim gibi olmuyorlar, dün gece notlarda bir yığın eksik ve yanlış buldum." diye söyledi sessizce. "Her seferinde bir pürüz çıkıyor, hiç tamamlanmayacak gibi hissediyorum. Bu proje için çok yetersizim Jaemin-ah, neden hırs yaptım hiç bilmiyorum."
Jaemin derin bir nefes alıp kollarını tekrar sevgilisine doladı ve yüzünü gencin yüzüne yaklaştırdı, Jeno'nun yüzü yerdeydi. "Hey, bana bak." diye fısıldadı karamel saçlı burnuyla sevgilisinin yanağını dürterek.
Güneş ikisinin de üzerindeydi içlerini ısıtıyordu, gerçi Jeno'nun kafası bunu fark etmek için fazla karışıktı şu an.
"Profesör bu projeyi seçtiğin için mutluydu değil mi? Bunu bana sen söylemiştin."
Jeno göz ucuyla karamel saçlının merhamet dolu yüzüne baktı ve kafasını usulca olumlu anlamda salladı.
Jaemin gülümseyerek devam etti. "Mutlu oldu Jeno-yah, çünkü sen bu projenin altından kalkabilecek sayılı kişilerden birisin. Mutlu oldu, çünkü sana inanıyor. Üstelik sana inanan tek kişi profesörün de değil bitki bilimi öğrenen tüm öğrenciler cesaretine hayran kaldı, hepsi senin araştırmandan gelecek bilgi akışını bekliyor. Bilgiye açlar, senin onlar için hazırladığın bilgiye açlar ve sana inanıyorlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
||Can You Hear My Melody?|| [Nomin/Jaeno]
Fanfic[Tamamlandı] [Soft!!] Tüm varlıkların kalbinde saklı, sadece kendisinin ve ruh eşinin duyabileceği bir melodisi vardır. "Herkesin bir melodisi vardı, senin ise kulaklardan silinmeyen bir senfonin ve ben o senfoninin bir parçası olmayı her şeyden çok...