Yeni bir bölüm ile hepinize merhaba~~ Oldukça stresli ve yorucu bir kaç gün geçirdim. Umarım sizin günleriniz daha eğlenceli ve stresten uzak geçmiştir. Keyifli okumalar~~
Daha fazlasını tırmıkla alıyordu ve daha da fazlası yere düşüyordu. Jeno usanmış durumdaydı. Balolarını açık alanda yapmasalardı ne olurdu sanki? Şimdi şikayetlenmeye hakkı yoktu tabi, bu yaprak süpürme işine bile isteye gönüllü olmuştu. Kafasını kesinlikle dağıtması lazımdı ve Jaemin devamlı yanındayken ise bu çok zor oluyordu.
Bundan nefret ediyor falan değildi tabii ki, ona bayılıyordu, yanında olmasına bayılıyordu. Ama özellikle de ormanın içinde yaşadıkları o özel andan sonra zaten bulanıklaşan düşünceleri tüm geceyi beraber geçirmeleriyle de alıp başını gitmişlerdi. Nefes almaya ihtiyacı vardı, kendine gelmesi lazımdı.
"Bu gidişle ağaçlarda yaprak kalmayacak."
Jeno aniden yanında beliren kişi ile kafasını topladığı yapraklardan sıkıntıyla ağaçlara bakan gence çevirdi.
"Merhaba Chenle."
Tatlı genç ona gülümseyince Jeno da onu taklit ederek gülümsedi.
"Ahhh! Bana iğrenç bir görev kitlediğini biliyordum." diye söylendi tatlı genç.
Jeno yaprakları süpürmeye devam ederken "Kim?" diye sordu.
Chenle, Jeno sanki oldukça açık bir şeyi fark edememiş gibi hararetle "Tabii ki Park Jisung."dedi.
Jeno tatlı gencin yüzündeki ifadeye kıkırdayıp başını onaylamaz anlamda salladı. "Jisung kendi görevlerini başkasına verecek birisi değil pek."
Chenle dudaklarını büzüp elindeki yaprak dolu torbayı hafifçe oynattı. "Yani o da karşılığında bana faydalı bitkilerle ilgili bir proje hazırlıyor." dedi "Ama sonuçta bu proje onun için eğlenceli, bir sürü şey öğrenebilir. Bense aptal yaprakları süpürüyorum."
Jeno omuz silkip "Kulağa sen sadece tembellik yapmak istiyormuşsun gibi geliyor." dedi alayla.
Tatlı genç kesik bir nefes alıp "O da var tabi." diye ekledi istemeye itemeye.
Jeno onun bu itirafına kocaman gülümseyip mırıldanarak işine devam etti.
Kısa bir süre sonra Chenle tekrar konuşmaya başladı.
"Nereden hatırladığımı düşünüyordum da" dedi bulduğu şeyin parlaklığı yüzüne yansımıştı "Jaemin hyung da bu melodiyi mırıldanıyordu."
Jeno şaşırarak baktı sarı saçlı gence "Öyle mi?"
Chenle kafasını hızlı hızlı sallayıp "Evet." dedi "Sonuçta sevgilisiniz değil mi? Bazen senden o kadar çok bahsediyor ki odamı başka biriyle değiştirmek istiyorum."
Jeno utanarak yere baktı. Ondan bu kadar çok bahsetmesi gururunu okşuyordu, Jaemin şu an yanında olmasa bile her yerindeydi işte.
"Geçen yüzünde kaç ben olduğunu söyledi biliyor musun?"
Jeno eğlenerek "Ciddi olamazsın." dedi.
Chenle ellerini saçlarından geçirip "Oh, hem de nasıl ciddiyim." dedi, bu durumdan hoşlanmadığı her halinden belli oluyordu. "Biliyor musun bence ondan ayrılmalısın. İğrenç bir fetişçi gibi davranmaya başladı çünkü."
Jeno kıkırdayıp olumsuz anlamda salladı kafasını ve "Bu gerçekleştirmesi imkansız bir istek." dedi "Ondan çok hoşlanıyorum çünkü."
Chenle yüzünü buruşturup "Oh, inanamıyorum." dedi "İğrenç klişe aşıklar gibisiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
||Can You Hear My Melody?|| [Nomin/Jaeno]
Fanfiction[Tamamlandı] [Soft!!] Tüm varlıkların kalbinde saklı, sadece kendisinin ve ruh eşinin duyabileceği bir melodisi vardır. "Herkesin bir melodisi vardı, senin ise kulaklardan silinmeyen bir senfonin ve ben o senfoninin bir parçası olmayı her şeyden çok...