18♡

360 44 100
                                    

Selam ve keyifli okumalar.

Jaemin'in saçlarında bir şey dolaşıyordu. Bir kaç şey ve sanırım yüzünün yakınında bir tane daha vardı. Jaemin meraklanarak gözlerini açınca gözünün önünde sarı bir yumak belirdi, burnunda ise minik, narin bir pençe. Sanırım odaya giren civcivler Jaemin'in üzerine çıkmışlardı ve bu sarı yumakta gencin burnunu dayanak olarak kullanıp başının üzerine çıkmaya çalışıyordu. 

Jaemin civcivleri ürkütmemeye çalışarak kıkırdadı ve "Bu odada normal bir sabaha uyanmayı beklememeliydim sanırım." dedi alayla.

Gencin sesini duyan Jeno işini bırakıp gülümseyerek yatakta uzanmakta olan sevgilisine baktı.

"AH!" diye bağırdı hayretle, civcivlerin geldiğini fark etmemişti gerçi camı açtığı anda bu kaçınılmaz bir olaydı ama yine de şaşırmıştı işte.

"Çok özür dilerim, Jaemin." dedi ve hızlı adımlarla gencin yanına gelip üzerinden beş civcivi de toplayıp özür dileyen gözlerle baktı sevgilisine. 

Karamel saçlı olan ise tüm hayranlığıyla izliyordu koyu saçlıyı. Bu garip, bu sihirli, bu yumuşak ruha öylesine aşık olmuştu ki Jeno'nun yaptığı her hareket, söylediği her söz, yüzünün aldığı her şekil için şarkı yazmak istiyordu.

"Sana o kadar aşığım ki..." diye söyledi Jaemin nefesini vererek. 

Jeno kızararak gözlerini kaçırdı. Jaemin'in bu sözlerine çoktan alışmış olması lazımdı, biliyordu ama üzerinde sadece Jeno'nun yorganı olan bu tapılası gencin ağzından çıkan her söz bacaklarındaki bağı çözüveriyordu işte. 

"Giyinmişsin." dedi Jaemin sevgilisini süzerek, Jeno her zamanki kıyafetleriyleydi ve duş aldığı belliydi. "Birlikte uyanacağımızı düşünmüştüm."

Jeno bir süre afallayıp kucağında durmak istemeyen civcivleri hızlı hızlı pencerenin yanına götürdü ve tek tek bahçeye bıraktı. 

"Alışkanlık sanırım." dedi daha sonra ensesini kaşıyarak. "Ama kahvaltı hazırladım."

Karamel saçlı surat asmayı bırakıp gözlerinde bir ışıltıyla doğrulup masanın üzerine baktı. 

"Woahhh! Harika gözüküyorlar."

Jeno sevgilisinin beğeni ile konuşmasına sevinerek bir kaç adım attı ve hemen Jaemin'in arkasındaki boşluğa oturup kollarını gencin çıplak bedenine sardı. O gencin sırtına öpücükler bırakırken Jaemin kıkırdayıp Jeno'ya doğru yaslandı. 

"Günaydın~" diye şakıdı Jeno sessiz bir fısıltıyla Jaemin'in kulağına doğru. Jaemin huylanarak kulağını saklamak amacıyla omzunu hafifçe yukarı kaldırdı. İkisi de kıkırdayıp duruyorlardı.

"Hayatımda böyle bir sabaha uyanabileceğimi hiç düşünmezdim." dedi Jaemin "Mutluluktan ağlayacağım neredeyse."

Jeno üzgünce sevgilisini hafifçe çekiştirerek kendisine döndürdü. Jaemin'in gözleri gerçekten de her an ağlayabilecekmiş gibi bakıyordu ama içerisindeki yoğun sevgi ve minnettarlık Jeno'yu titretmeye yetmişti. 

Sanki Jeno düşünmüş müydü? Kendisini yaşanması güç bir hayalin içerisinde bulmuştu birden bire ve ne kadar gerçek olduğunu düşünürse o kadar hayal olduğuna inanıyordu. Dün gece paylaştıkları yoğun duygular, başka şekilde paylaşılması mümkün olmayan o derin duygular sanki Jaemin'i kolları arasında tutmaya devam etmezse kaybolacak gibiydi.

Her ihtiyacı olduğunda onu sarmalayacak kolların olduğunu bilmek önceki haline üzülmesine neden oluyordu. Sürekli çabalayan, oradan oraya koşturup karşısına çıkan engellerin altında ezileceğini bile bile savaşmaya devam eden kendisi ile gurur duyan ve artık her güçlüğü onun ile paylaşacağı sözünü veren birisine sahipti artık.

||Can You Hear My Melody?|| [Nomin/Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin