Selam~~ Bunun uyarısını yapmıştım~ Finale yaklaştığımızı anlamıştınız diye tahmin ediyorum~~ Başladığımız şarkıyla bitirelim~ Son bir kez daha keyifli okumalar~~
Jeno, evdeydi. Özlemle geçen sekiz ay sonrası sonunda evdeydi. Jaemin dünden beri yol yorgunluğu sebebiyle deliksiz uyuyan sevgilisine merhametle gülümsedi. Tüm gece ve sabahın büyük bir çoğunluğunu onu izleyerek, öperek, sarılarak geçirmişti. Hala da aynı şeylere devam etmek istiyordu ama fırına uğrayıp çalışanları şöyle bir kolaçan etmesi lazımdı. Hem Jeno uyanınca acıkmış olacaktı ve daha son keşfettiği tariflerden haberi dahi yoktu.
Jaemin son kez iç çekip sevgilisinin koynunu öptü ve derin bir nefes alıp çömeldiği yerden kalkarak odadan çıktı. Aldığı bu nefes fırına gidip gelene kadar ona yeterdi, yani öyle tahmin ediyordu.
Okuldan mezun olduktan sonra bir iki yıl tek tük görüşmüş hem kendi ailelerinde hem de genel planlarında işleri yoluna koymaya çalışmışlardı. Jaemin'in açmaya karar verdiği fırını için sabit bir yere ihtiyacı varken Jeno yeni bitkilerle uğraşabilmek için sürekli seyahat etmek zorundaydı. Bu nedenle birlikte yaşama isteklerini bir süre rafa kaldırmak zorunda kalmışlardı. Bir kaç yıl boyunca Jaemin hem fırının genel işleri ile hem de yeni tarifleri keşfetmekle uğraşırken Jeno ise o ülkeden bu ülkeye, o dağdan bu bayıra, öteki ormandan beriki çayıra; yeri gelince gurupla yeri gelince kendi başına seyahat etmişti. Jeno'nun öğrenme isteği geçen zamanda biraz olsun tükenmediğinden yolculuklarının da ardı arkası kesilmiyordu bu nedenle Jaemin artık olaya el atma vaktinin geldiğini anlayarak Jeno'nun kendisini son ziyaret ettiği zaman konuyu açmıştı.
Onu kısıtlı süreler dahilinde görmekten, doyamadan tekrar kaybetmekten, hakkında sürekli endişe duymaktan, özlem yüzünden geceleri uyuyamamaktan nefret ettiğini söylemişti. Jeno'nun öğrenme ve keşfetme isteğini anladığını ama onu artık yanında istediğinden bahsetmişti. Bu konuşmada Jaemin'in elde ettiği tek şey yoğun bir sessizlik olmuştu. Jeno ona tek kelime bir karşılıkta bile bulunmamıştı, ne gece boyu ne de tüm sabah. Sessizlik o kadar can sıkıcı bir hal almıştı ki Jaemin artık söylediği şeylerin ne kadar bencilce olduğunu düşünmeye başlamıştı. Jeno'nun tüm hayatı öğrenmekken Jaemin ona resmen bunu bırakmasını söylüyordu. Kendisine fırınını kapat, artık tarifler yapma demek ile eş değerdi. Ama Jaemin artık Jeno'nun özlemine dayanamıyordu, her ay gelen tek mektup ile yetinmeye çalışıyordu ama olmuyordu işte.
Çoğu gece ağladığını bile söylememişti Jeno'ya, üzülür diye. Ama şimdi onu üzmekten daha çok korktuğu bir şey varsa bu da uzun sessizliğin anlamının onu kaybetmek olabileceğiydi.
Neyseki Jeno sevgilisindeki gitgide büyüyen endişeyi hemen hissetmiş ve ona düşündüğü gibi bir şeyin olmadığını söylemişti.
"Seni asla terk etmem Jaemin, ne pahasına olursa olsun."
Daha sonra bu sessizliğinin nedenin çözüm yolu bulmaya çalışması olduğunu söylemişti. Bulmuştu da son bir kez seyahate çıkacak ve eksik olan her bilgiyi tamamladıktan sonra Jaemin'in yanına dönecekti. Birlikte yaşamaya başlayacaklar Jeno ise bu sırada kendi araştırmalarına dayalı bir kitap yazacaktı. Jaemin sevgilisinin sonunda yanında olabileceğini öğrenince son seyahat fikrini istemese de kabul etmişti. En fazla bir yıl diye söz vermişti Jeno, bir yıl sonra gelecek ve bir daha da gitmeyecekti.
Ama işte buradaydı sekiz ay sonra, Jaemin'in evinde, Jaemin'in kolları arasında, tam bir öpücük uzağında. Nasıl da özlemişti.
"Günaydın efendim."
Jaemin'in fırından içeri girmesiyle onu gören genç kız hemen yanına gelmişti.
Jaemin içten bir şekilde gülümseyerek "Günaydın." diye şakıdı, bu gün mutluydu, çok mutluydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
||Can You Hear My Melody?|| [Nomin/Jaeno]
Hayran Kurgu[Tamamlandı] [Soft!!] Tüm varlıkların kalbinde saklı, sadece kendisinin ve ruh eşinin duyabileceği bir melodisi vardır. "Herkesin bir melodisi vardı, senin ise kulaklardan silinmeyen bir senfonin ve ben o senfoninin bir parçası olmayı her şeyden çok...