Bu kurguyu çok seviyorum sürekli yazasım geliyor~~ Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın~~ Keyifli okumalar~~
Bu duyguların ne zaman başladığını bilmiyordu. Jeno, Jaemin'den uzun zamandır hoşlandığını biliyordu ama bunun ne zaman ve nasıl başladığını bilmiyordu.
Bu okulda geçirdikleri 3. yıldı ve Jeno Jaemin ile okulun ilk günü rezil bir karşılaşmayla tanışmıştı. Yeni eğitim hayatının ilk gününe koca bir çamur birikintisinin içerisinde başlamıştı, üstelik yanında birisini de sürükleyerek.
O gece sürekli yağmur yağdığından Jeno her yerin çamurlarla kaplı olacağının pekala farkında kocaman botlarını ve yağmurluğunu giyerek dışarı çıkmıştı. Kocaman sarı yağmurluğu ve kocaman sarı botları onu gören herkesi kahkahaya boğmuştu, bir kez daha garip plan oydu. Ama bunu kafasına takmasına gerek yoktu çünkü bu okula insanlarla haşır neşir olmaya değil doğa ve bilgiyle haşır neşir olmaya gelmişti. Ona dev bir muz gibi göründüğünü söylemeleri umurunda dahi değildi.
Lakin önünüzde birden bire beliren küçük bir taş her şeyi bir anda alt üst edebiliyordu. Bu şekilde Jeno kendisini koca bir çamur birikintisinin içinde ve bir bedenin üzerinde bulmuştu.
Genç adam kulaklarına kadar kızarıp ağlayacak duruma gelirken altındaki beden aniden kahkaha atmaya başlamıştı. Karamel saçlı güzel çocuğun üzerinde oldukça pahalı bir mont vardı ve çokta parlak bir gülümsemesi. Jeno o gün kalbinin utançtan mı yoksa hayran olunası gençten dolayı mı hızlı hızlı attığını hiç anlamamıştı. Karamel saçlı gencin arkadaşları endişe ile başlarına toplanırken Jeno ardada özürler dileyerek oradan koşar adım kaçmıştı.
Sonraki gün bitki bilimi için girdiği serada karamel saçlı genci gördüğünde ise nefesi kesilecek gibi hissetmiş yüzüne bile bakamamıştı, ta ki profesör ikiliyi yıl boyunca devam edecek bir proje için eşleştirene kadar.
Jeno o günü hala net bir şekilde hatırlıyordu, karamel saçlı çocuğun ismini öğrendiği ilk anı çok iyi hatırlıyordu. O gün, güneş ışığının olanca parlaklığıyla üzerlerine vurduğu o serada, Jeno o güzel çocuğun ismini duymuştu.
Na Jaemin...
Ve melodisi hayatında duyup duyabileceği en coşkulu şekilde çalmıştı.
.
.
"Seni arkadaşlarımla tanıştırmak istiyorum." dedi Jaemin, yüzünde her zamanki kocaman gülümsemesi vardı.
Jeno topladıkları bitkileri bir iple buket yapıp bağlarken "Olmaz." dedi umursamazca.
Okulun çerisindeki küçük bahçenin taş banklarından birisine oturmuşlardı ve Jeno bacaklarını toplayarak Jaemin'e karşı otururken Jaemin yan oturmayı seçmişti. "Ama neden?" diye sızlandı karamel saçlı genç "Sürekli seninle olmamdan şikayet ediyorlar, seni tanımak istiyorlar."
Jeno iç çekip "Olmaz." dedi tekrardan. "Beni tanımak istemeleri için bir sebep yok, ayrıca kimse beni tanımak istemez zaten."
Jaemin kaşlarını çatarak koyu saçlı gence döndü, elleri bir şekilde otomatik olarak bitkileri bağlıyordu. "O da ne demek şimdi?" diye sordu üzgünce "Sen harika birisin, seni herkes tanımak ister."
Jeno histerik bir şekilde güldü "Bundan çok emin değilim, hem beni neden tanımak istesinler ki?"
Karamel saçlı genç omuz silkip "Onlarla beraberken bile sürekli senden bahsettiğim için olabilir." dedi tatlı bir şekilde. Jeno kocaman gülümsemişti, Jaemin ondan bahsediyordu. "Ya da basitçe arkadaşlarının erkek arkadaşını tanımak istiyorlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
||Can You Hear My Melody?|| [Nomin/Jaeno]
أدب الهواة[Tamamlandı] [Soft!!] Tüm varlıkların kalbinde saklı, sadece kendisinin ve ruh eşinin duyabileceği bir melodisi vardır. "Herkesin bir melodisi vardı, senin ise kulaklardan silinmeyen bir senfonin ve ben o senfoninin bir parçası olmayı her şeyden çok...