TAKİP

18.2K 629 883
                                    

Farklı bir kurguyla geldim. Umarım destek verirsiniz...

UYARI!!: Kitabın ilerleyen bölümlerinde ağırlıklı bir ŞİDDET olacak etkilenenler hiç başlamasın!!

İyi okumalar 💜✨

Hakan yine her zamanki yollardan geçiyordu. Tek fark şuan sokak lambalarının çalışmamasıydı. Sürekli geçtiği hatta ezberlediği yollar olduğu için, sokak lambaları yanmasada rahatlıkla geçerdi. Fakat arkasında adımlar hissetti. Adımlarını hızlandırdı, biraz korkmuştu.

Bir anda koluna biri dokunmuştu. Hakan yerinden sıçradı. Kafasını, yavaş ve korkak bir şekilde çevirmişti. Baktığında okuldan biri olduğunu gördü. Okuldan biriydi ama pek tanımazdı, çok fazla olaya karıştığı için sadece adınıda duymuştu.

"Hakan neden bu kadar korktun ya?" diyerek gülmüştü. Hakan şaşırmıştı, adını nereden biliyordu bu çocuk? fazla düşünmedi. Sinirlenmişti, hem arkasından sinsi sinsi yaklaşmış hemde neden korkuyorsun diyip dalga geçmişti.

Bu çocuk burda oturmuyordu, Hakan bundan emindi. Oturduğu mahalle küçük bir yerdi ve herkes birbirini tanırdı. Çoğu kişide akrabaydı zaten.

"Bir anda arkamdan gelince korktum, bir de sokak lambaları çalışmayınca başka birileri felan zannettim." dedi. Hakan çocuğun adını hatırlamaya çalışıyordu, Hafızasını biraz zorladı.

"Adın Kaan'dı değil mi?" diye sordu Hakan çocuğa.

"Evet adım Kaan. Beni hatırlaman şaşşırttı." dedi çocuk.

"İsim hafızam iyidir. Daha öncede kantinde çarpışmıştık." dedi Hakan çocuğa bakarken.

Hakan 18 yaşındaydı ama geç yazıldığı için 12. sınıftı. Bu çocukta duyduğu kadarıyla, 19 yaşında hem geç yazılmış hemde çift dikişmiş. Bu yüzden okulun en büyüğüydü, serseri tipli biriydi gözünde.

(Çift dikiş, belki bilmeyenler için diyorum. Sınıfta kaldığı zaman o kişiye okulda çift dikiş derler. En azından benim okuduğum okulda öyle diyorlardı.)

Çarpışmaları da Hakan kahve almış, kantinden çıkarken bu çocukla çarpışmıştı. Çocuğa bir şey olmamıştı ama Hakan'ın eli azıcık yanmıştı.

"Beni hatırlamana sevindim neyse seni eve bırakmamı ister misin?"diye soru sordu Hakan'a.

"Hayır gerek yok az kaldı zaten 5 dakikaya giderim." dedi çocuğa bakarken. Bu çocukta bir şeyler vardı. Hakan'a tuhaf bakıyordu ve bu bakışlar, Hakan'ın hiç hoşuna gitmemişti. Çocuk Hakan'ın kulağına yaklaştı.

"Dikkat et Hakan, buralar pek tekin değildir. Bir anda karşına BÖÖ diye çıkarlar." dedi ve arkasına bakmadan Hakan'ın yanında ayrılmıştı. Hakan'ın icind bir tuhaf şeyler olmuştu. Sanki tüm bedeni tehlike sinyalleri veriyordu.

Hakan'da arkasına bakmadan eve doğru yürüdü. Oysa arkasına baksa, o çocuğun hala arkasında olduğunu ve onu takip ettiğini görürdü.

Dediği gibi 5 dakika sonra eve gelmişti. Annesi doktordu ama geçirdiği bir kaza yüzünden yarı engelli kalmıştı. Babası emekli öğretmendi.

"Anne baba ben geldim." diye içeriye seslenmişti. Kendi odasına yönelirken babasının dediğiyle adımlarını salona çevirdi.

"Buraya gel oğlum bir arkadaşın gelmiş." dedi. Hakan içeriye girdiğinde şok olmuştu. Evinde en son beklediği, hatta imkansız olan kişi salonda oturuyordu. Bu tabikide Kaan'dan başkası değildi.

Bu çocuk benim evimin adresini nereden biliyordu? Bu çocuk benden önce nasıl gelmişti? Bu çocuk tam olarak kimdi? Bu çocuk benden ne istiyordu?

Hakan'ın aklından bir sürü soru geçmişti fakat hiç birinin cevabı yoktu. Sonunda şaşkınlığını üstünden atıp, konuşmak için ağzını açmıştı.

"Senin burada ne işin var?" dedi kafasından geçen sorulardan bir tane seçerek.

"Ne çabuk unuttun Hakan hoca ödev verdi ya ikimize, grup ödevi." dedi göz göre göre yalan söyleyerek. Annesi ve babası Hakan'a bakarken onları rahatsız etmemek için sustu.

"Aaaa doğru unutmuşum, odama gidelim ne yapacağımızı kararlaştıralım." dedi Kaan'a bakarak. Kaan hemen yüzüne o rahatsız edici gülümsemesini yerleştirdi. Hakan daha fazla bakmayıp, arkasını dönerek odasına yürüdü. Kaan'da çocuğun peşinden gidiyordu. Odaya girdiklerinde Hakan kapıyı kapattı.

"Evimi nereden biliyorsun? Ayrıca ne yaptığını zannediyorsun biz aynı bölümde bile değiliz!!" diye hafif bir şekilde bağırmıştı.

"Bana sakın sesini yükseltme çocuk." diye her dediğine üstüne bastırarak söylemişti. Yalan yok Hakan hafif bir tırsmıştı. Tabi bunu belli etmemişti.

O zaman söyle benim evimde ne işin var? Aileme neden yalan söyledin?" dedi Hakan. Kaan, çocuğun dediğini umursamamıştı, odaya bakıyordu.
Duvarda bir LGBT bayrağı vardı. Odası siyah ve beyaz döşenmişti.

"Gay misin?" demişti Kaan. Hakan içinden 'Tebrikler gerizekalı nasıl anladın' demişti.

"Bilmiyor musun sanki, tüm okul biliyor." dedi Hakan çocuğa sen mal mısın bakışı atmıştı. Sırf bu yüzden 5 gün hastanede yatmıştı. O kadar dayak yemişti ki teke tek gelseler sıkıntı olmazdı. 5 kişi demir sopalarla gelince, haliyle dayak yemek kaçınılmaz olmuştu. Bunu yapan kişilerin 2 tanesi de Kaan'ın arkadaşlarıydı.

Tabi olaydan bir hafta sonra o çocukların ölüm haberi gelmişti. Çok sarhoş olup araba kullanmışlar ve arabanın kontrolünü sağlayamayıp, uçurumdan yuvarlanmışlardı.

"Ben senin peşinde değilim nereden bileyim." dedi Kaan.

"Tamam öğrendin şimdi neden burdasın? nasıl benden önce geldin ve en önemlisi evimi nereden biliyorsun?" diye sorularını yeniden yöneltti.

"Öğrendim bir şekilde işte. Ayrıca sen çok dikkatsizsin yanından geçtim sen görmedin." dedi çok rahat bir şekilde. Hakan bu çocuğun rahatlığı karşısında, rahatsız olmuştu.

"Tamam git artık, yeterince kaldın." dedi. Bu çocuk çok rahatsız ediciydi.

"Kalmaya niyetim yok zaten." dedi.

"Çık git o zaman, kapıyı biliyorsun." dedi. Kaan, Hakan'a son bir kez bakıp yüzüne o irite edici gülümsemesiyi yapmıştı.

Kapının sesini duyduğunda derin bir nefes çekti içine. Bu çocuk çok boğuyordu Hakan'ı.

ÇOK ÖNEMLİ NOT!!: ilk önce kitapta tabikide tecavüz olmayacak hatta hiç bir kurgumda böyle bir şey olamaz. Lakin şiddet olacak ağır bir şekilde hemde. Ne bildiğinizi bilerek okuyun!!!!

Evet ben ben ve yine ben🙃🙃... Güzel bir kurgu olacağına inanıyorum...

Umarım beğenirsiniz....🏳️‍🌈

YABANCI •bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin