FİNAL: ÖLÜM VE UYANIŞ

4.6K 203 169
                                    

Uzunnn bir zamandan sonra merhaba delilerim. Bu kitabı çok fazla final yapmak istiyordum. Belki de en istediğim finallerden biriydi fakat bazı sebeplerden kaldırmak zorunda kalmıştım.

Bitirmek istiyorum bu kitabı. Ayrıca aylar geçti bazı yazmak istediklerimi yazamayacağım ama yine de en güzel şekilde toparlayacağım.

İyi okumalar delilerim, yorumlarınızı bekliyorum✨💜

Hakan gittikçe daha fazla halüsinasyon görmeye başlamıştı. Kendi kendisine konuşuyor ve bazı geceler evden kaçmaya çalışıyordu. Gülizar Hanım artık oğlunu kontrol edemiyordu.

Zihninde yavaş yavaş bir dünya kurduğunda herkes habersizdi. Kurduğu dünyanın kötü karakteri ise canından çok sevdiği nişanlısı Kaan'dı.

Bir gün telefonuna bir mesaj gelmişti. Belki de o mesaj hayata tutunmak için verdiği çabaların son noktası olmuştu.

Aldığı mesajda Kaan'ın yaşadığını ve bu zamana kadar annesinin bunu ondan sakladığı yazıyordu. Tabi annesinin diğer sakladığı bir çok şeyde yazıyordu. Hakan okuduğu her satırda daha fazla hayal kırıklığına uğramıştı.

Hiç birine inanmak istemiyordu ve annesine hesap bile sormuştu. Verdiği tepkilerden her şeyin doğru olduğunu anladığı zaman, yerde oturup saatlerce ağlamıştı. Ayağa kalkıp odasına gittiğinde artık eski Hakan yoktu.

O günden sonra artık hiç bir şekilde normal tepkiler vermiyordu. Kendisine zarar vermeye başlamıştı. Hatta bir kez Gülizar Hanım'ın odasına girmiş ve onu boğmaya çalışmıştı.

Gülizar Hanım ne kendisine emanet edilene sahip çıkabilmişti ne de kendi oğluna. Hakan'ı ağlayarak teslim etmişti görevlilerin eline.

O günden sonra olanlar tamamen felaketten ibaret olmaya başlamıştı. Bir miktar Hakan'ın düzelmesini beklerken daha da kötü olmuş ve Kaan'dan nefret etmeye başlamıştı.

Gülizar Hanım koskoca evde yalnız başına her gece ağlıyordu ama çocuklarını kurtarmak için elinden bir şey gelmiyordu.

Günümüz-

"Durumu nasıl oğlumun?" kadın kafasını kaldırarak doktorlar konuşmaya başladı.

"Şuan ilaçlarla bir miktar yardımcı olmaya çalışıyoruz ama maalesef kendisini kontrol edemiyor, kendisine saldırmaya başladı. Kolunu ısırarak kanattı ve kendi kanını içti. Onun bu hareketlerini engellemek zorundaydık." dediğinde cümlenin sonunu getiremedi doktor ama Gülizar Hanım anlamıştı.

"Her şey için teşekkürler." dedikten sonra Hakan'ın odasına doğru ilerlemeye başladı. Gözleri yaşlı, kalbi kan ağlıyordu.

Görevlilerin yardımıyla odaya girdiğinde gözyaşları akmaya başladı. Karşısında üstünde deli gömleği ile tavanı izleyen Hakan vardı. Göz altları artık çökmüş ve gözleri kaybolmaya başlamıştı.

"Üzgünüm her şey için sana sahip çıkmadığım, Kaan'a sahip çıkmadığım için her şey için özür dilerim." dedi ve kafasını yerden kaldırdı. Kaldırdığında kendisine bakan oğlunu görmesiyle oturduğu yerde irkildi. Öyle bir bakıyordu ki sanki öldürecek gibiydi.

Görevliler daha fazla durmanın tehlikeli olacağını düşünmüş olmalılar ki, Gülizar Hanım'ı odadan çıkarttılar. Bahçeye çıkan kadın kaç dakika orada durdu bilmiyordu.

Derin derin nefes aldıktan sonra gökyüzünü izlemeye başladı. Oğlu ve emaneti yanı başında olsa ne de güzel olurdu. Derin bir iç çektikten sonra gözlerinde ki yaşları biraz daha akıttı.

Telefonuna gelen bildirim sesiyle eli cebine gitti ama tam o sırada hasteneden duyduğu sesle kafasını o tarafa çevirdi. İçeriye gitmek için hareketlendiğinde telaştan kendisini devirmişti. Tekerlekli sandalyeden düşen kadın artan seslerle daha da paniğe kapılmıştı.

Tam ayağa kalkacakken, tepeden yere çakılan bedeni görmesiyle donup kaldı. Etrafı kocaman bir çığlık kaplamıştı. Yerde sürünerek hareket etmeye başladı, elleri titriyordu.

"Hakan... OĞLUM!!" kadın feryat figan oldu. Kolları ve bacakları sürünmekten parçalanmıştı ama vazgeçmedi.

"HAKAN!!!"

Görevliler etraflarını çevirmiş ve kadını yerden kaldırmışlardı. Herkes üzgün gözlerle kadını izlerken, o gözlerini oğlunun cansız yatan bedeninden ayırmıyordu.

Üstünde deli gömleği kırmızı renge boyanmıştı. Açık ve yüzünde bir gülümseme vardı. Sanki zafer kazanmış birisinin gülümsemesiydi.

Gülizar Hanım baygınlık geçirdiği zaman bir kez daha telefona mesaj gelmişti. Eğer mesaja bakabilseydi okuyacağı satırlar şunlardı:

"Tebrikler Gülizar sonunda Kaan uyandı. Emanetine artık istediğin gibi sahip çıkabilirsin."

Bugün lanetli bir gün olarak kadının beynine kazındı. Oğlunun öldüğü zaman, emanetinin uyandığı zamandı.

Birinin ölümü diğerinin uyanışı olmuştu.

Final...

Bu kitaba tasarladığım final hep bu tarzdı. Kaan ve Hakan benim için farklı bir yeri olan karakterlerimdi. Umarım böyle bir son olduğu için bana kızmazsınız❤️

YABANCI •bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin