İyi okumalar delilerim✨💜
Hakan çok büyük ağrılarla kendine gelmişti. Her yerinde derin ağrılar vardı. Sadece gözlerini açmıştı, vücudunu hareket ettiremiyordu.
Daha eski yaraları geçmeden, yeni ve derin yaralar almıştı. Yaşadıklarını unutabileceğini düşünmüyordu. Yalvarışlarını, ısrarlarını, gözyaşlarını nasıl unutabilirdi ki, özellikle Azrail'i olan o adamın yüzünü asla unutmazdı.
Gözyaşlarını yine tutamamıştı, yanaklarının kenarlarından akıyordu. Şuan o kişinin eline bakması canını yakıyordu ama yine de ölmek istemiyordu.
Bu kadar eziyete rağmen ölmek istemiyordu. Ailesi vardı, sevdiği bir yaşam vardı, arkadaşları vardı. Belki burdan kurtulamayacaktı ama içinden 'Belki' diyordu. 'Belki bir gün beni bırakır' imkansız gibi gözükse de olabilirdi.
Kalkıp etrafına bile bakamıyordu. Kafasını bile çeviremiyordu. Tek gördüğü şey tavandı.
"Uyandın mı?" diye odaya girdi Kaan.
Hakan sesi duyar duymaz gözlerini sıkı sıkı kapatmıştı. Artık korkusu her şeyden fazlaydı. Neler yapabileceğini, ne kadar ileri gidebileceğini görmüştü, hemde bizzat kendi üstünde.
"Hadi ya hala mı uyanmadın?!" dedi sesli bir şekilde.
Adım sesleri gittikçe yaklaşıyordu. Sonunda yatağın başına geldi. Hakan'ın yüzüne ekilip, yanağını yaladı. Hakan tepki vermemek için kendisini zor tuttu.
Uyuma numarası yaparsa gideceğini düşünüyordu fakat öyle olmadı. Boğazında ki kesiğin üstüne tek parmağıyla bastırdı.
"AHHHHHH!!!"
Hakan o kadar sesli bir şekilde bağırmıştı ki, Kaan yüzünü buruşturmuştu. Canı çok fazla yanıyordu. Kan yeniden akmaya başladı.
"Neden uyuma numarası yapıyorsun? Güzel güzel konuşurken bir şey de işte. Yaptığın şeyler hep sana zarar veriyor." dedi Kaan.
Odanın bir tarafına gidip sargı, tentürdiyot aldı ve yatağın başına gitti. Bir tane sandalye çekip oturdu.
"H-hayır ba-bana dokun-dokunma" dedi korkudan kekeleyerek. Her an her şeyi yapabilirdi Kaan.
"Cidden bir şey yapmayacağım ya. Cidden hiç acımayacak, korkma." dedi ve yüzüne o iğrenç gülümsemesini yerleştirip, eline pamuk aldı.
Hakan hareket edemiyordu, gerçi etse de karşı koyamazdı ve Kaan sinirlenip yine istediğini yapardı.
Hakan sesini daha çıkarmadı çünkü daha fazla yara alamazdı. Kaldıramazdı daha fazla şeyi.
Kaan ayağa kalktı ve çekmeceden bir bez aldı. Hakan ne yaptığını göremiyordu. Kaan yanına geldiğinde, elinde ki bezi gördüğünde ne yapacağını anlamıştı. Gözleri şimdiden dolmaya başlamıştı. Daha fazla bu adamın karşısında ağlamak istemiyordu.
Kaan bez parçasını Hakan'ın ağzına soktu. Eline tentürdiyot aldı ve tüm tentürdiyotu Hakan'ın vücuduna döktü. Hakan'ın tüm bedeni yanıyordu. Ağlamaya başlamıştı bile, bağırıyordu ama ağzında ki bez yüzünden boğuk çıkıyordu.
"Ben sana dedim hiç acımayacak diye." dedi Kaan
Canı çok fazla yanıyordu. Hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Bezi ağzından çıkarmaya çalışıyordu ama olmuyordu.
Kaan eline pamuğu aldı ve tentürdiyotu gelişi güzel sürdü. O yaralar o kadar fazla yanıyordu ki. Sanki birisi kızgın demiri vücuduna bastırıyor gibi hissediyordu.
Hakan ağladıkça ağladı. Kaan'ın işi bittiğinde bile ağlamaya devam etti. Kendisini durduramıyordu canı yanıyordu.
Tentürdiyotu sürmeyi bitirdikten sonra Hakan'ın üst bedenini ful sargılamıştı. Sırf canı yanmasın diye yerinden kalkamamıştı fakat Azrail'i gelip yine yakmıştı canını.
Kaan işini bitirip odadan çıktı. Hakan artık içinden dua ediyordu. Kurtulmak için dua etmiyordu. Bu çocuğun kendisine yaptığı eziyetin aynısını çekmesi için dua etmişti.
Bu bölüm biraz daha uzatmak istiyordum ama işte biliyorsunuz arkadaşımdayım şuan ancak bu kadar oldu.
Diğer bölüm için küçük bir spoiler olsun. Diğer bölüm Kaan için yazacağım. Bakalım neler göreceğiz.
Umarım beğenirsiniz...🏳️🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI •bxb
Teen Fiction[Tamamlandı] +18 Hakan hiç istemediği bir yerde, hiç istemediği kişiyle birlikteydi... "Lütfen beni burdan çıkar." diye yalvardı karşısındaki kişiye. "Senin bir kurtuluşun YOK!! senin yerin benim yanım!!" diye gürledi. Hakan tüm ümidini kesmişti art...