HATIRLATMA
Kollarından kurtuldum. Bir adım attım ve bir daha kolumdan tuttu. Dudaklarımı ilk defa –belki de son kez- tutkuyla öptü. Karşılık veriyordum ama kalbimle değil bedenimle… Son öpücük olduğunu o da anladı sanırım. Dakikalardır dudak dudağayız. Bırakmak istemiyor. Bırakmak istemiyorum…
Ama her güzel şeyin bir sonu olduğunu öğretti bana hayat..
Bunun da bir sonu olmalı…Bizim de sonumuz olmalı..
Gerçi biz hiç başlayamadık ki sonumuz olsun…
Gidiyorum tilki.. Seni ve aşkımı bu evde - bu şehirde – bırakıp gidiyorum.
Belki kalbim senden sonra bir daha hiç böyle atmayacak…
Belki de hiç atmayacak…
Ama seninle de atmıyor artık. Ne seninle mutlu olucam ne de sensiz…
Biliyorum, çok zor olucak..
Ama mutlu ol tilki..
Çok mutlu ol…
6. BÖLÜM
2 AY SONRA
Sevgi(annesi):Aylin kalk sabah oldu..
A:of anne biraz daha uykum var
S:sabaha kadar ağlarsan tabi uykun olur. Gözlerin şişmiş..
A:evet… Yine ağlayarak sabahı yaptım anne.. Ne olur sanki beni yargılamak yerine destek olsan.. Kızın acı çekiyor ve sen hala gözlerin şişmiş diyorsun…
Kalkıp duşa girdim. Annem söylendi söylendi ve odadan çıktı. Eve geri dönerken hiç böyle düşünmemiştim… Annem beni anlar, bana destek olur diyordum ama annem beni her geçen gün biraz daha öldürüyor… Gerçi artık yaşadığımdan bile emin değilim ama…
Saçımı kurulayı elime geçen ilk şortla tişörtü giyip aşağı indim. Kimseyle konuşmadan direk arabama atlayıp sahile gittim. Arka koltukta duran okul çantamı da alıp küçük bir yere kahvaltı etmek için geldim. Burayı seviyorum.. Birkaç saniye de olsa kendim için yaşıyorum. Ne tilki aklıma geliyor ne de hayallerim… Ne aşk acısı çekiyorum ne de intikam arzusu duyuyorum. İntikam demişken… Savaşın bana yaptıkları yanına kalmadı… Kendime çok belalı bir sevgili bulup başımdan geçenleri anlattım. Bana aşıktı ve gözü benden başka hiçbir şeyi görmüyordu. Onunla tekrar istanbula gittik ve savaşı bir barda kıstırdık.. Sevgilim -Buğra- onu tenha sokaklara çekip işini bitirdi. Evet, artık böyle bir kızım… Bana acı çektirenleri hiçbir zaman unutamıyıorum. Mesela benimle dlga geçen bir kızın işini de kimya labaratuvarında üzerine H2SO4 dökerek bitirdi. Yüzünde ve o güzelim kalçalarında yanık izleriyle dolaşıyor… Üstelik istanbula gitmeden önceki en yakın arkadaşımdı… Tilkiye birkaç küfür savurdu ve sonuçlarına katlanıyor…
Tilkime kimse bir şey söyleyemez… Sonuçta şu an çektiğim acı ona olan aşkımın büyüklüğünü gösteriyor…
Çok özledim… En çok gözlerini… Sonra dudaklarını ve o sevimli gülüşünü… Neden mutlu bir sonmuz olmadı ki?.. Neden mutlu olamadık. Tam o da beni severken neden bırakıp gitmek zorunda kaldım…
Cevabını bilmediğim sorularla iki aydır boğuşuyorum. Ne ben cevap verebiliyorum ne de onlar siliniyorlar..
X:Merhaba
A:kimsiniz..
Bu tatlı şey de nerden çıktı :)
X:arkadaşlarım bana genco derler ama tamamen olgun bir gencim :D Levent ben.. Çikolatalı kurabiye mi o ? Bayılırım J
L:Pardonn bana da bir tabak mutluluk verir misiniz?
Garsn:Hemen levent bey
A:ahaha çok olgun bir gençmişsin
L:çok belli oluyor dimi?
A:fazlasıyla..
L:hala adınızı söylemediniz güzel bayan.. Tahmin etmek isterdim ama güzelliğiniz büyülenmeme sebep oldu düşünemiyorum..
A:Aylin..
L:adın da en az senin kadar güzel …
A:nerden çıktın sen yaa J
L:o kadar geriye gitmeyelim istersen J Seni hep burda görüyorum tanışmak istedim sadece..
A:evet… her sabah kahvaltıya buraya geliyorum
L:ev ark…
A:ailemle yaşıyorum. Ailevi sorunlarım var ve bunun cezasını krepsiz kahvaltılarla çok fena ödüyorum..
L:krep mi J Bayılırım J Garsonn.. Bize dört tane krep yapar mısın
G:hemen levent bey
A:heey burda krep satılmıyor ki
L:artık satılıyor J
A:baban falan buranın sahibi mi J
L:hem güzel hem zeki J Hayran kaldım J
A:wooww J Demek o yüzden her dediğini yapıyorlar
L:.çaktırma ama babam beni buraya çalışmam için gönderdi… Sakın belli etme garsonlara gidip ispitlerler sonra :D
A:ay kıyamam…
A:ay ben okula geç kaldım..
L:okula mı gidiyorsun
A:ne yazık ki..
Çantamı alıp hesabı bırakmak için cüzdanımı çıkardım. Nazik bir şekilde elimi tutmaya özen göstererek cüzdanımı aldı ve çantama geri koydu.
L:bu seferki bizden J
A:teşekkür ederim..
Tam gitmeye hazırlanırken arkamdan seslendi.
L:yarın da…
A:yarın da gelicem :) Ama krepler için :D
Yüzünde muhteşem bir gülümsemesi vardı. İki aydır ilk defa gülüyorum ve ilk defa mutlu olduğumu hissediyorum. Bu çocukta beni kendine çeken bir şeyler var ama ne…
Arabama atlayıp müziği son ses açıp okula girdim. Ders edebiyat… Çok sıkıcı.. En arka sıraya yaslanıp uyumak için başımı sıraya koydum. Ama hoca inadına konuşuyordu.
H:Günaydın arkadaşlar. Sınıfa yeni bir arkadaşınız geldi. Kendini tanıt bakalım kıvanç
K:Kıvanç ben… Tilki diyebilirsiniz. Öğrenimime iki sene ara vermiştim ve devam etmeye karar verdim…
Bu ses…
Tilki bu…
Tilki geldi…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aytil&AŞK
RomanceAşık olsanız ama terk edilseniz ne yapardınız?Peki ya terk edip ileride pişman olsanız?