Cat fight - Markhyuck (çeviri) ✅

>2<

"O şeyi barınağa götürmeyecek misin?" Mark ertesi sabah beyaz kedi ile oynayan Renjun'u görünce sordu.

"Hayır oğlumu sevdim..." diye sızlandı Renjun, kollarını kedinin etrafına sararak gözlerini yuvarladı. "Chenle'ya ondan bahsettim."

"Oğlum?"

"Evet." Renjun, Mark'a göstermek için kediyi kaldırdı. "O bir erkek!"

Mark nerdeyse mısır gevreğini tükürecekti. "Teşekkürler Renjun ama bunu görmeme gerek yoktu."

Renjun kıkırdadı. "Sana ne isim vereceğim...?" Mark'a dönerek. "Bir fikrin var mı Mark?"

"Çöp?" Mırıldandı. "Onu orda bulmadın mı?"

Renjun, yavru kedinin kafasını okşadı. "Mark ne kadar huysuz biri degil mi? Umarım onun gününü aydınlatabilirsin...oh!Sun! Peki ya Sunny? Ya da Sun? Sence Mark."

"Dürüst olmak gerekirse, umrumda değil." Mark, telefonu nu kaydırırken mısır gevreğini yemeğe devam ederken gözlerini devirdi.

"Mark yardımcı olmuyorsun, neyse bunu Chenle'ya soracağım. Kediyi bugün seninle bıraksam sorun olur mu? Gidip ona yiyecek ve malzeme almam gerekiyor."

"Evet..." Mark düşünmeden cevapladı. "Bekle, ne?! Hayır bugun Hina gelicek olmaz!"

Renjun kaşlarını oynattı. "Sonunda biri harekete geçiyor ha."

"Evet..." Mark kızardı. "Ve aptal kedinin yoluma çıkmasını istemiyorum."

"Ona hakaret etmeyi bırak. O şimdiye kadar ki en şirin şey, eger bu kedi senin hina ile bir araya gelmene yardım etmezse... o zaman büyük bir sorun var."

Mark kaşlarını kaldırdı. "Pardon ama bu nasıl olabilir..." başı ile kol dayamasına sürtünen kediyi işaret etti.
"Bir kızla bir araya gelmeme yardım eder mi?"

"Çok tatlı! kalbini eritecek!"

"Tabi..." Mark gözlerini devirdi.

"Olmazsa, söz veriyorum onun barınağa götüreceğim."

"Anlaştık." Mark başını salladı.

                         ~~~

"Merhaba Hina!" Mark evin kapısını açtığında konuştu. "Lütfen içeri gel."

"Teşekkürler." Kız eve girerek gülümsedi.

Mark ve Hina üç yıldır aynı sınıftaydı.

Mark gözlerini ona diktiğinden beri ona karşı hisler besliyor. Ancak gecen yıl öğretmenleri onlara bir proje verdiğinde ilk kez bir araya geldiler ve bu yıl daha sık konuşmaya başladılar.

Söylemeye gerek yok, Mark ona çıkma teklifi etmek istedi ama kızın sahip olduğu popülerlik nedeniyle çok stresliydi; okulda pek çok erkek teklif etti ve Mark tonlarca popüler erkek arasında hiç kimseydi...

Her neyse Hina'nın Mark ve Renjun'a gelmesi olağandı. Ara sıra uğrardı. Mark ile konuşmak, televizyon izlemek veya temelde hiçbir şey yapmamak. Geri kalan zamanlarda kafeye veya parka giderlerdi. Birlikte değiller. Onalr sadece arkadaşlar sevgili değil.

Mark bir bakıma suçluydu, ona çıkma teklifi etmekten çok korkuyordu. Duygularını kabul edip etmeyeceğini bilmiyor.

"İçecek bir şey ister misin?" Mark kibarca sordu.