>22<

621 76 110
                                    

"Haechan iyi mi?" diye sordu Hina, koltuğa doğru topallayan beyaz kediyi işaret ederek.

Mark onu öğleden sonra davet etmişti. Renjun'nun ertesi gün Çin'den dönmesi gerekiyordu. Bu yüzden Hina'yı davet ederek ve öğleden sonrayı sakın bir şekilde geçirerek evde tek başına son gününün tadını çıkarmak istedi.

"Evet, o sadece üzgün. Sanırım Renjun'u özlüyor. Hepsi bu." Mark izledikleri filme tekrar konsantre olarak omuz silkti.

Aslında, kedinin neden böyle hissettiğini biliyordu.

Donghyuck'a onu canavar olarak görmediğini söylemeye çalışmıştı. Hatta kısmen insan olduğu için onu arkadaş olarak gördüğünü de söylemişti. Ama Donghyuck hala Mark'ın sempatik olmadığını düşünüyordu. Onun için melezler tıpkı Jisung'un da dediği gibi canavardı. Jisung'un gösterdiği bütün resimleri görmüştü. Bütün canavarları. Peki, toplumda böyle mi görünecekti? O zaman Mark'tan başka kimsenin onu görmesine izin veremezdi.

En azından Mark ona bir canavar gibi değil doğru bir şekilde davrandı. Başlangıçta biraz sertti çünkü kedileri sevmiyordu ama şimdi Donghyuck'a iyi davranıyordu. Ve evet...Donghyuck Mark'a karşı hisler beslemeye başlamıştı. Artık emindi ama Jisung'un önceki gün Mark'a söylediklerini duymak,bu Mark'ı anlamasını sağlamıştı asla bir şey olmayacaktı...üzücü. Mark muhtemelen Hina ile evlenecek, çocukları ve köpeği olacak çünkü Mark kedilerden nefret ediyor. Bu şekilde Donghyuck hayatlarından kaybolucak. Oh ve...Hina'dan nefret ediyordu.

"Onun için bir şey yapmamıza gerek duymadığına emin misin?" diye sordu kız. Koltuğa atlayamayan üzgün kediye baktı.

Mark omuzlarını silkti.

Hina ayağa kalktı ve kediyi koltuğa koymak için kaldırmaya çalıştı. Haechan dişlerini göstererek ona tısladı.

"Hey! Donghyuck!" Mark ölü gibi olan kediye baktı. "Kibar olmaya çalışıyor."

Ve bununla birlikte kedi, taşınmasına izin verdi.

Hina, koltuğa oturtmak yerine kucağındaki kedi ile birlikte kanepeye Mark'ın yanına oturdu. Kedi hoşnutsuzlukla miyavladı çünkü koltukta sevmediği bir kızın üstünde oturuyordu.

Hina oturunca rahatça Mark'ın kucağına yerleşmek için ona doğru atladı ve kızdan bir sızlanma kazandı.

"Üstüme geri koyabilir misin?" köpek yavrusu gözlerle sordu.

Mark, yerinde kalmak için pençelerini Mark'ın pantolonunun içine sokan kediyi taşımadan önce başını salladı.

"Donghyuck." Mark kediyi salladı. "bırak."

Bir saniye sonra kedi bıraktı ve Hina'nın kucağına yerleşti.

Orada kaldı, kızın eli sırtını her okşadığında titriyordu ve sık sık iki insanın bulunduğu konumu kontrol ediyordu. Filmi umursamıyor du. Sadece Mark ile birlikte olmak istiyordu ama insanın başka planları vardı.

Neyse ki Hina ve Mark birbirine yakın oturmuyordu. Ne yazık ki bu uzun sürmedi.

Haechan beşinci kez arkasını döndüğünde, Mark kolunu Hina'nın omzuna dolayıp uyluklarının birbirine değdiği noktaya yaklaşıyordu. Haechan pençelerini Hina'nın bacaklarına batırdı. Kız çığlık attı. Yanlış hareket. Mark kediyi kucağına itti -ki bu haechan için iyi bir şeydi- ama Mark bunu kızın uyluklarını okşamak için yapmıştı.
(ç/n : Mark aq senin ben)

Haechan, Hina'nın uyluklarını utangaç bir şekilde okşayan Mark'ın ellerine üzgün bir şekilde baktı. Her iki insan da televizyona odaklanmıştı, sanki Haechan hiç orda değilmiş gibiydi.

Cat fight - Markhyuck (çeviri) ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin