>19<

628 85 72
                                    

Mark birisinin kapısına vurması ile uyandı. Ani parlak ışık nedeniyle gözlerini ovuşturup yavaşça açtı. Hala çalan kapıya baktı.

Kesin olarak jeno ya da jaemin değildi çünkü o ikisi çoktan kapıyı kırmıştı veya açması için Mark'a bağıracaklardı. Bu onun bir öğretmen ya da sınıf arkadaşı olduğu anlamına geliyordu.

Mark yataktan kalkmayı denedi ama ona sarılan Donghyuck tarafından geri çekildi.

Bir gece önce aralarında kurduğu yastık bariyeri hala aynı yerdeydi ama Donghyuck'un vücudu diğer taraftaydı. Kedi-insan uyumak için Mark'a sarılmayı başarmıştı. O bir kedi olduğu için sık sık yaptığı bir şeydi. Mark gerçekten aldırmadı. Melez oldukça küçüktü ve ağır değildi. Kolları etrafına sarılı olan kedi-insan sıkı bir tutuşa sahipti ve kabarık kulakları çenesinin altını gıdıklıyordu. Mark bu görüntünün şimdiye kadar ki en şirin şey olduğuna karar verdi. Donghyuck çok huzurlu görünüyordu...

Onu hayal dünyasından çıkaran yüksek bir vuruş sesi ile kendine geldi. Dikkatlice yataktan çıktı. Kedi ani soğukluk ile sızlandı ve örtüleri başının üzerine çekip uyumaya geri döndü.

Mark kapıya yürüdü. Gelen kişi yatakta uyuyan melezi görmesin diye kapıyı az açtı.

"Mmh?" uykusunu bozan kişiyi tanımayarak mırıldandı.

"Mark? Yarım saat içinde gidiyoruz! Her şeyini hazırlamalısın. Sana yardım edeyim." Hina Mark'ın dağınık odasını görünce hafifçe güldü.

Mark, gelen kişinin aşık olduğu kız olduğunu fark edince saçını çabucak düzeltmeye çalıştı ancak ne söylediğini anlayınca durdu.

"Ne?! Yarım saat mi?"

"Evet, hadi! Sana yardım edeyim." dedi kapıyı açmaya çalıştı.

Mark ayaklarını araya koyarak kapattı. "Hayır!" kızı şaşırtarak bağırdı. "Demek istediğim...her şeyim hazır. Sadece birkaç kıyafetim kaldı. Evet." Mark ensesini ovuşturdu.

Hina kapının açıklığından odaya baktı. Odanın ne kadar dağınık olduğu fark etti. Mark yalan söylemişti. Hiçbir şey hazır değildi.

"Peki...tamam." üzgün bir şekilde gülümsedi. "Bende o zaman Minsun'nun yardıma ihtiyacı olup olmadığına bakayım. Görüşürüz Mark." ve ordan ayrıldı.

Mark başına defalarca vurmadan önce kapıyı kapattı. "Salak."

İnsan arkasını döndü. Mışıl mışıl uyuyan kediye baktı ve ona yastık fırlattı. Kedi hemen uyandı.

"Yarım saat içinde gidiyoruz eşek." diye homurdandı.

Kedi tısladı. "Biri yatağın yanlış tarafında uyanmış." dedi ve kulaklarını kaşıdı.

"Belki de yastık sınırının kendi tarafında yatsaydın, iyi bir ruh hali içinde olurdum." Mark bağırdı. Bazı kıyafetleri toplayıp çantaya koydu.

Donghyuck etrafına baktı. Mark'ın yanında uyuduğunu fark etti. Yastığın kokusunu içine çekerek geri uzandı: Mark'ındı. Donghyuck bilinçsizce mırıldandı. Yastığı kollarının ve bacaklarının arasına koydu.

"Ne yaptığını sanıyorsun?!" diye bağırdı Mark. Donghyuck'un yastığa sarılmış haline baktı. "Hazırlan! Gidiyoruz!"

Mark, Donghyuck'a neden kızdığını bilmiyordu.

Aslında bir nedeni yoktu. Kedi-insan bir şey yapmamıştı. Haechan ile Hina'nın dikkatini çekmek daha iyiydi hatta.

Ama yine de Mark kendine engel olamadı her şeyde Haechan'nı suçluyordu.

Cat fight - Markhyuck (çeviri) ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin