>6<

682 77 42
                                    

"Benimle dalga mı geçiyorsun?" Haechan kuyruğunu tararken konuştu.

"Hayır."

"Yanımda beş yıldızlı bir yemek yerken benim kedi maması yemem mümkün değil." Donghyuck homurdandı, köpek dişleri gözükerek iki kişilik masayı kuran Markı gösteriyor ve etrafında dönüyordu.

"İltifat için teşekkürler." kıkırdadı, Renjun ona her zaman nasıl yemek yapacağını bilmediğini söylerdi ve burda Donghyuck, yemeklerini tatmak istemesine şaşırıyordu. "Ama sen bir kedisini, bu yüzden kedi maması yiyeceksin."

"Yanlış." Donghyuck hayretler içerisinde Mark'a bağırdı. "Ben bir insanım."

"Kedi kulakların, kedi dişlerin ve bir kedi kuyruğun var." Mark ekledi.
(ç/n : hayal etmemeliydim hayır cat boy haechan...)

"Ama ben bir insanım."

"Evet sen çoğunlukla baş belasısın."

Donghyuck yemeği masaya getiren insana tısladı.

"Tamam." Mark gözlerini devirdi. "Diyelim ki balık hazırladım, bu senin kedi olarak ilk günün ve her şey ... Bu akşam hazırladığım şeyi yemene izin vereceğim.  Ama yarından itibaren kedi maması yemelisiniz." dedi Mark, tabaklardan birinin masaya koyduğu Mark'ın önünde oturan Donghyuck u işaret ederek.

" Neden her seferinde kedi mamamı yiyiyorum senin yemeğinden bir ısırık yiyemiyorum. " Donghyuck çizmeli kedi bakışları ile sordu.

Mark melezi iri geyik gözlerinde bir saniyeliğine büyülenmişti, ama bir anda düşüncelerini sildi. "Her neyse." kendi kendine mırıldandı. Tabağı Donghyuck' a doğru itti.

"Evet!" Donghyuck zaferle ayağa kalkıp dans ederek bağırdı.

"Çeneni kapa ve ben fikrimi değiştirmeden önce ye." Mark uyardı.
(ç /n : gel bir de döv mork.)




İki çocuk sessiz bir şekilde yemeklerini yiyordu. Donghyuck sık sık yemeğin tadı yüzünden inliyordu. Mark kedilerden nefret etsede ve aslında tek olmayan bir kedi ile uğraşmak zorunda kalmaktan biraz rahatsız olsa da, bu oldukça nadirdi.

Yemeği bitirdiklerinde, Mark, masayı temizledi, bulaşıkları yıkadı ve mutfağı temizledi. Donghyuck ta onu izliyordu.

"Yarın evde yalnız kalıcaksın." Mark ellerini havlu ile kurularken konuştu.

Donghyuck bir kaşını kaldırdı. "Neden?"

"Okulum var. Erken gidiyorum ve öğlen dönücem."

"Yalnız kalmak istemiyorum..." Donghyuck sızlandı.

"Pekala, burda olmanı istemedim... Gördün mü, hayatta istediğimiz şeylere sahip değiliz."

"Bu acımasızdı." Donghyuck surat astı.

"Çok kötü." Mark alay etti. "yatağa gidiyorum." yatak odasına doğru giderken ekledi.

Donghyuck iyi bir kedicik olarak arkasından koştu. Dolabından pijamalarını kapıp tuvalete gitmesini izledi. Mark'ın arkasından gitmek üzereyken, insan onu dışarı itti.

"Dışarıya kedi."

"Ama... Renjun onunla kalmama izin veriyor..."

"Ben Renjun değilim." Mark açıkladı. "Ve duş alacağım. Biraz mahremiyete ihtiyacım var."

Donghyuck kuyruğunu soldan sağa doğru salladı. "En son duş aldığında orda olduğumu hatırlıyorum..." diye sırıttı, Mark utandı.

Cat fight - Markhyuck (çeviri) ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin