Mark kapının önünde sanki oraya yapıştırılmış bir şekilde duruyordu. Donghyuck arkasına saklanmıştı çünkü Renjun önce haechan hakkında bir sürü soru sormuştu ve sonra Mark'ın eve birlikte geldiği yabancı oğlan hakkında sorular sordu.
Mark, Renjun'nun eve döneceğini tamamen unutmuştu. Randevularından sonra ya da her neyse, Jaemin veya Jeno'nun evine gideceğini düşünmüştü. Ama şimdi hatırladı, Renjun ona beş gibi döneceğini söylemişti. Şuan da saat yediye yakındı ve Mark hiçbir şey olmamış gibi tanımadığı bir çocuk ile eve gelmişti. Haechan evde değildi. İyi olamazdı! O Mark ile birlikteydi...
"Mark!" Renjun parmaklarını Mark'ın gözlerinin önünde şaklattı. "Seninle konuşuyorum."
"Ha...evet?" Mark endişeyle gözlerini kırpıştırdı. Donghyuck arkasında gömleğini kavrıyordu. Küçük yumrukları korkuyla titriyordu. Şuan da mucizevi bir şekilde ortadan kaybolup kediye dönüşemezdi. Bu mümkün değildi.
"Görüyorum ki alışveriş merkezindeydin." Mark'ın ellerindeki alışveriş poşetlerini gösterdi. "Arkandaki sevimli oğlan kim?" diye sordu, Mark'ın arkasına bakarak.
Mark, utangaç ve titreyen bir Donghyuck'u ortaya çıkarmak için kenara çekildi.
"Aww...senin giysilerini giyiyor..." Renjun kalp gözleri ile çocuğa baktı ve elini sıktı.
Mark, en yakın arkadaşının önünde durmadan önce alışveriş poşetlerini kenara koydu.
"Renjun, bana çıldırmayacağına ve kızmayacağına söz ver, lütfen." Mark yalvaran gözlerle arkadaşına baktı.
Renjun gözlerini en yakın arkadaşına çevirmeden önce Donghyuck'a baktı. "Bana bu çocuğu sokakta bulduğunu söyleme."
"Ne?" Mark kaşlarını kaldırdı. "Hayır!"
"Kaçırdın mı?"
"Sen deli misin? Böyle bir şey yapmadım!"
"Oğlun?"
(ç/n : renjun aşkım abartma istersen)Mark Renjun'a bakarak sessiz kaldı.
"Evet, unut onu."
"Junnie, seni bu kadar tuta-oh! Selam Mark." Jaemin ve Jeno bir anda odadan yanlarına geldi.
"Oğlanı sonunda getirdiğini görüyorum." Jeno, Mark'a gülümsedi.
"Aww! Çok şirin! Sen kimsin?" üçüncü bir kişi geldi.
"Chenle, sesinin desibelini düşür lütfen." Renjun çocuğu uyardı.
Chenle göz devirdi. "Üzgünüm. Sen kimsin sevimli çocuk?" fısıldadı.
Donghyuck gördüğü tüm ilgi yüzünden pancar kırmızısına döndü.
Mark dört arkadaşına bakmadan önce ona özür dileyen bir bakış attı.
"Lütfen, sana söyleyeceğim zaman beni öldürme..." Mark ayaklarına baktı.
"Seni öldürmek istememize ne sebep olur anlamıyorum." Jaemin omuz silkti.
Mark derin bir nefes aldı. "Bu Donghyuck. Benim erkek arkadaşım."
"SENİN NEYİN?!" Dört çocuk aynı anda bağırdı. Bu hem Mark'ın hem de Donghyuck'un irkilmesine neden oldu.
"Lütfen bağırmayın. Donghyuck ile olan ilk gecemizi mahvetmeyin." dedi Mark. Kolunu Donghyuck'un beline sardı.
Jaemin öksürdü. "Haklısın. Tebrikler." Jaemin gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cat fight - Markhyuck (çeviri) ✅
FanfictionMark'ın bir insan ve Donghyuck'un bir kedi olduğu ve kendilerini düzinelerce "kedi kavgası" ndan zorla ayrılmış buldular. nct markhyuck, melez au [original @laurelynnnn] Başlangıç: 10 Şubat 2021 Bitiş: 26 Nisan 2021