biz öpüşmeye başlayınca yatakta bitiyor

1.1K 94 44
                                    

‹mark pov›

Gözlerimi güçlükle araladığımda oda aydınlık, yatak da soğuktu. Bir aydır Yangyang'la kaldığı iki gün hariç her gün Donghyuck'la uyanmaya alışmıştım ve şu an yataktaki boşluk feci canımı sıkmıştı. 

Hızla ayağa kalktığımda ise bir an başım dönmüştü, etraf bulanıktı. Belki de gözlerim yüzündendi. Gözlerimi kaşıyarak banyoya gidip iyice ayılana kadar yüzüme su çarptım. Nihayet net görmeye başladığımda ise çıplak olduğumu fark ettim.

Dün geceden görüntüler istemsizce aklıma doldu ve odama dönüp bir şort giyip Donghyuck'u aramaya çıktım. Nasıl benden erken uyanmıştı bu çocuk? Hem de o kadar yorulduktan sonra...

Zaten küçük bir evim olduğu için ilk tahminim tutmuştu, mutfakta tezgahın önünde bir şeyler yapıyordu ama kapıdan ne yaptığı anlaşılmıyordu. Üzerinde sadece benim tişörtlerimden biri vardı.

Öyle odaklanmıştı ki yaptığı şeye, arkasından yaklaşıp sarılana kadar geldiğimi fark etmedi. Sarıldığımda ise bir anlık irkilse hemen sonra sırtını göğsüme yasladı.

"Günaydın Apricity."

Doğradığı ekmekleri bırakıp ellerindeki kırıntıları çırptı ve vücudunu bana çevirip omuzlarıma tutundu.

"Sabahları sesin çok güzel oluyor."

İstemsizce güldüğümde yüzüme bakıyordu, gözlerindeki hayran bakışlar kalbimi hızlandırıyordu. Nasıl bu kadar güzel bakabiliyordu anlamıyordum. İçime işliyordu her bakışı. Biraz göz göze durduktan sonra tekrar konuştu.

"Durma da biraz daha konuş." 

"Her zamankinden ne farkı ki?"

"Biraz daha boğuk çıkıyor ve..."

Bekledim ama cevap vermek yerine bakışlarını kaçırdı.

"Ve ne?"

Kafasını hızla göğsüme yaslayıp elleriyle çıplak omuzlarımda daireler çizmeye başladı.

"Hiç. Sana da günaydın bu arada."

Saçlarını okşarken sessizce gülüyordum. 

"Ne zaman uyandın?"

Yüzünü göğsümden kaldırıp bana çevirdi. Gözleri sevinçle ışıldarken olduğundan da küçük görünüyordu. 

"Çok olmadı. Kahvaltı hazırladım bize."

Eğilip dudaklarını dudaklarıma kapattım. Çok bile beklemiştim. 

Yavaş başlayan öpücük dudaklarından çıkan minik inleme yüzünden bir anda hızlandı, o küçücük sesi bana kendimi kaybettiriyordu.

Bacaklarını kaldırıp belime sardım ve tezgahtaki boş gördüğüm ilk yere oturtup öpmeye devam etim. Ellerim kalçalarını okşuyordu, o ise hala omuzlarıma tutunuyordu. 

Dudaklarımızı ayırdığımızda nefes nefese kalmıştı. Boynuna yönelip emmeye başladım, benim aksime duş almıştı belli ki. Ellerim bacaklarına doğru kaydı.

Yine mırıldanmaya başlamıştı ve delirmek üzereydim. Tırnaklarını omzuma geçirdi ve güçlükle konuştu.

"Minhyung" -iç çekti- "kahvaltı hazırlamıştım..."

Boynunu bırakıp çenesini öptüm ve kalçalarından tutup yere indirdim.

"Sabah öpücüğümü alıyordum sadece."

"Seni durdurmasam sabah seksine dönüşecekti."

"Güzel olmaz mıydı ama!"

Eğlenerek sorduğumda kaşlarını çattı ve beni itti, yüzünde ise bastırmaya çalıştığı bir gülümseme vardı.

"Git ve masaya otur artık!"

Masaya yürüdüğüm sırada arkamdan mırıldanan sesini duydum.

"Zaten sabahları bu sesine karşı gelmek çok zor..."

Hafifçe gülüp masaya oturdum. Elinde ekmeklerle gelip güldüğümü görünce o da gülümsedi.

"Afiyet olsun. Umarım beğenirsin."

Bana ilk defa kahvaltı hazırlamıştı. Masa çok güzel görünüyordu ve dolu doluydu. Donghyuck ise heyecanlı gözlerle bana bakıyordu.

"Her şey o kadar güzel görünüyor ki! Ellerine sağlık güzelim." 

Masanın üzerindeki elini tutup öptüm ve yemeye başladım.

🩹🩹🩹

Kahvaltıdan sonra bulaşıkları beraber halletmiştik ve Donghyuck masaya kitaplarını yaymıştı. Onu ders çalışırken izlemeye bayılıyordum bu yüzden onu görebileceğim bir koltuğa geçip telefonumla uğraşıyormuş gibi yaptım. 

Bir süre sonra ben de dizüstü bilgisayarımı açıp şirketle ilgili işlerimi halletmeye başladım. İşe dalmıştım ki Donghyuck'un yanıma gelmesiyle ona baktım. 

"İşin ne zaman biter?" 

Tatlı bir sesle gözlerini büyüterek sormuştu. Bir şey isteyeceği zaman böyle şirinlik yapıyordu, bir de dudaklarını büzmüştü. Çenesini kavrayıp kısaca öptüm.

"Tam şu an bitti."

Utanarak güldü.

"Alışverişe çıkacaktık ya, bugün çıkalım mı?"

"Parti için mi?"

"Hm hm."

Bilgisayarı kapatıp kenara koydum.

"Önce öpsene beni."

Yanağımı öpüp kalktı.

"Biz öpüşmeye başlayınca yatakta bitiyor. Gelince öpüşürüz."

Ne diyebilirim ki, haklıydı...


bomboş bölümler atıyorum biliyorum ama bomboş bölümler atıyosun demeyin nolur erghsdjufherıugh

sonraki bölüm ya kaos döndürücem ya da s2s 

ya da ikisini birden...

BU ARADA

diğer markhyuck ficlerime bakarsanız çok güzel olur <3


stay alive ⸸ markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin