stay alive ⸸ markhyuck

your lipstick got (m)e

dikkat! smut bölüm!

bölüm şarkısı: nct127 - lipstick

‹mark pov›

Yeni yıla geri sayım yapılırken kollarımı Donghyuck'un beline sardım, o da omuzlarıma tutundu. Bar tezgahının hemen önündeydik ve loş ışıkta, dudaklarına az önce sürdüğü ruj parlıyordu.

Kırmızı ruju...

Ruju beni ele geçirmişti. Dudaklarımla dağıtmak istiyordum o ruju.

Dudaklarına eğilecekken etrafımızdaki sesler SIFIR diye bağırdı. Yüksek sesli bir müzik açılırken ve herkes çığlıklar atarken Donghyuck'u kendime çektim.

Yeni yıla hayatımı tamamen ele geçiren güzel çocuğa sarılarak girmiştim. Gözlerim kapalı sarılmaya devam ederken tek dileğim, bundan sonraki tüm yeni yıllara böyle girmekti. Böyle onun yanında.

Başlayan hareketli müzikle herkes deli gibi dans ederken bir süre daha sımsıkı kaldık birbirimizde, sonra beni çekiştirdi.

"Dans et benimle!"

Biraz sonra kollarını boynuma sardı. Belini okşarken gülümsedim. Ruju dikkatimi dağıtıyordu. Bunu anladığında dudaklarını benimkilere sürtüp geri çekildi.

"Yakışmış mı?"

Dudaklarımı yalayıp kafamı salladım. O kadar güzeldi ki tamamen ayıkken bu güzellikle başa çıkabileceğimi sanmıyordum. Elinden tutup bar tezgahının yanına götürdüm ve kendime bir içki ısmarlayıp ona döndüm.

"Bir şeyler içmek ister misin?"

"Ama acı..." dudaklarını büzerek mızmızlandığında kafayı yiyecek gibi olmuştum ama kendimi tuttum. Hemen şu an onunla sevişmek istiyordum ama ilk partisi bu kadar kısa sürsün istemiyordum da.

"Tatlı bir kokteyl söyleyebiliriz."

Gözlerini ayırdı ve heyecanla baktı.

"Peki!"

Onu sarhoş etmek istiyordum, çok değil birazcık. İstediğim kokteyl geldiğinde büzdüğü dudakları arasına aldı pipeti. Kendi içkimi kafama dikip kollarımı beline sardım.

"Bu kadar hızlı içmek iyi olmayabilir senin için." diyerek pipeti ağzından çektim.

"Ama bu çok lezzetli." dedi beğeniyle.

"Çünkü şekerli ve şekerli olduğu için daha çabuk sarhoş olacaksın."

"Umurumda değil sarhoş olmak, ne de olsa yanımdasın."

Gülümsedim ve burnumu yanağına değdirdim.

"Tadına bakmak istiyorum."

"İçkimin mi?"

"Hayır, rujunun."

Sırıttı, sonra da dudaklarını büzdü.

"Ama daha yeni sürdüm."

"Aklımı başımdan alıyor."

"Nasıl yani?" diye sordu şirinlik yaparak. Tek problem şirinlik yaparken bile seksi olmasıydı.

Yapmaya çalıştığı şeyin farkındaydım. Hafif çakırkeyifti ve beni delirtmeye uğraşıyordu.

Başarıyordu da. Bu yüzden delirdiğimi ona gösterecektim.

"Eriyorum sana Apricity." dedim ve arkasına geçip kollarımı iyice sardım beline. Hafifçe bar tezgahına yaslanıyorduk ve dudaklarım boynunda, vereceği cevabı bekliyordum.