fullsun:
sevgilimm
neredesinquerencia:
aşkım
uyandın mı yaa
markete gitmiştim
sen yokken hiç eve uğramadığımdan
ne varsa bozulmuşfullsun:
evde seni bulamayınca
korktumquerencia:
gelince yiyeceğim seni
beni elimde poşetlerle koşarken hayal et
ve gül, komik görünüyorum çünküfullsun:
ettim...
yine çok yakışıklısın yani, hiçbir şey değişmedi
ama güldüm yine de 🤭*
‹hyuck pov›
Kapının çalmasıyla altında durduğum yorganı itip ayağa kalktım. Sadece kapıya yürümek bile beni korkutuyordu.
Açtığım kapıyla bana tatlı bir şekilde gülümseyen Minhyung'u gördüm. Ellerindeki poşetleri yere bırakıp beni kendine çekti ve konuşmama fırsat bırakmadan yanağımı öptü.
"Bebeğim..."
Dudaklarımı öpecekken geri çekildim.
"İçeri mi geçsek?"
Gülerek beni onayladı. Yerden aldığım birkaç poşetle mutfağa yürüdüm, hemen arkamdaydı. Poşetleri bırakır bırakmaz beni kucakladı ve salona doğru yürüdü.
"Min, ne yapıyorsun ya!"
Koltuğa oturup beni de kucağına oturttu ve her yerime öpücükler bırakmaya başladı. Boynum, yüzümü, omuzlarım... Doğruyu söylemek gerekirse, kutsanmış gibi hissediyordum.
Sevdiğim adan beni dudaklarıyla kutsuyordu...
Nihayet dudaklarıma sıra geldiğinde yine minik bir öpücük kondurup geri çekildi. Gülümsemem soldu ve kaşlarımı çattım.
"Minhyung öpsene!"
Ufak bir kahkaha attı. Kısılan gözlerini görünce, kaşlarım kendiliğinden düzeldi ve hafifçe gülümsedim.
"Öpersem bırakamam seni yiyene kadar. En iyisi önce sana bir şeyler yedirmek."
Eğilip boynumu öptü ve ayağa kalktı. Evet, hala kucağındaydım. Ben gülümsemekten kendimi alamazken o beni taşıyıp tezgaha oturttu ve yanaklarımı öpüp alnını alnıma yasladı. Gözleri kapalıydı. Elleri belimde, beni öldürecek bir kibarlıkla geziniyordu.
"Yemek hazırlamam gerek ama tek yapmak istediğim dudaklarımı her yerinde gezdirmek..."
Bazen bu kadar dürüst olması beni delirtiyordu. Söylediği şey yüzünden istemsizce kocaman gülümsedim.
"Ramen yiyelim mi? O hızlıca pişer, sonra da ne istersen yaparsın."
Yanağını okşuyordum. İçe çökmüş yanaklarını pek sevmemiştim açıkçası. Ben yokken yemek yemediği için ona kızmam gerekti.
Minhyung iç çekti ve tekrar boynumu öpüp benden biraz uzaklaştı.
"Sanırım en mantıklısı senin dediğin."
O hızlıca hazırlarken ben onu izliyordum. Her yaptığı işi bana bakarak yapıyordu ki, yanlışlıkla bir şeyleri devirdi.
"Minhyung, görmeyeli sakarlaşmışsın."
Hafifçe kıkırdamıştım.
Sadece gülümseyip ramenler kaynayan suya bıraktı ve yanıma gelip omzumu öptü.
"Senden başka hiçbir şeye bakasım gelmiyor sen odadayken."
Dediği şeyle kalp atışlarım hızlanırken yüzünü avuçlarımın arasına aldım.
![](https://img.wattpad.com/cover/252755683-288-k64611.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay alive ⸸ markhyuck
Nouvellesare you thinking about the last time? your lips all over me. /tove lo - thousand miles ‹markhyuck› texting ' düz yazı ' 2 ekim 2021: #markhyuck #1 ✨