"Böyle yap(m)a!"

1.2K 48 17
                                    

|arkadaslar smut...

‹mark pov›

Jaemin ve Donghyuck konuşmak için bahçeye indiğinden beri, Jeno'nun kaldığı odanın önünde öylece oturuyordum.

Jaemin, Jeno vuruldu diye Donghyuck'a kızacak biri değildi, kızmamıştı da. Ki Jeno zaten günlük yaşantısında da vurulma tehlikesi altında. Mesleki bir tehlike durumu söz konusu.

Donghyuck'a bunu ben anlatamadığım için devreye Jaemin girip, kolundan tuttuğu gibi onu bahçeye çıkarmıştı.

Bu sırada yanıma gelen hemşire bana hasta yakını olup olmadığımı sordu, Jeno ayılmıştı.

"Evet, aileden sayılırım."

Ve böylece içeri girdim. Jeno ise beni görünce suratını ekşitti.

"Bu ne ya? Uyanır uyanmaz neden sevgilimi değil de seni görüyorum ben?"

Evet. Sinir bozucu biri gerçekten ama ona ciddi bir minnet borcum var.

"Donghyuck'u, ondan nefret etmediğinize ikna etmeye çalışıyor. Ben bile yapamadım..."

Dediğime hafifçe güldü ama canı acımış olacak ki yine suratını ekşitti.

"Benim tanıdığım Donghyuck'un ikna olması imkansız falan. İyisi mi sen onu al git, Jaemin de benim yanıma gelsin."

Yanına çektiğim sandalyeye oturdum.

"Hayatının geri kalanını ağlayarak geçirmesini istemiyorsak Jaemin'e güvenmemiz gerek."

Bu sefer sadece gülümsedi. O bir şey demeden yine konuştum.

"Jeno. Biliyorum böyle kulağa bayağı geliyor ama çok teşekkür ederim..."

Dediğim şeyle kaşlarını çattı.

"Neden teşekkür ediyorsun?"

"Ben umutsuzluğa kapılmıştım. Oraya vaktinde yetişmem imkansızdı, neresi olduğunu bile bilmiyordum ve Donghyuck sayende iyi."

Elini önemi yok dercesine salladı.

"Ben teşekkür ederim asıl, o şerefsiz adamı dövme fırsatım oldu. Çocukluğumdan beri suratına bir tane geçirmek istiyordum."

"Eh, onu sevmemeni anlıyorum ama neden ki? Siz küçükken nasıldı?"

Gözleri boşluğa bakarken hafifçe daldı ama sonra hemen toparlanıp cevap verdi.

"Donghyuck küçükken kırmızı yanaklı, dünya tatlısı bir çocuktu ama o adam yüzünden dünyanın en mutsuz çocuğu oluyordu. Ve cidden bunu hak eden son kişi bile değil, yani kim o kadar tatlı bir çocuğun gülüşünün solmasını izleyip de buna sebep olan adamı sevebilir ki?"

Donghyuck'un küçüklüğüne sarılmak istiyordum. Onunla birlikte uzaklara kaçmak ve sonra onu sonsuza kadar gülümsetmek istiyordum.

Gözlerim dolacakmış gibi hissettim. Ağlamadan hemen önce burnunuz sızlar ya, burnum sızladı o an. Ne var ki Jeno'nun yanında ağlamak istemiyorum, bu adam yaralı haliyle bile beni alaya alabilecek biri.

Bunun yerine Donghyuck'un tatlı gülümsemeli çocukluğunu dinlemek daha cazipti.

"Biraz anlatsana, Donghyuck'un çocukluğunu. Mutlu olduğu anları ama."

Jeno yüzünü buruşturacağını bile bile yine güldü.

"Cidden çok aşık olmuşsun sen ama seni anlıyorum tabi."

stay alive ⸸ markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin