Selamlarr biraz kısa bir bölüm oldu. Umarım yine de bu günlerde yüzünüzü az da olsun güldürebilirim. İyi okumalar, seviliyorsunuz 💞💞
1 ay sonra
Seungmin hamileliğinin 5.ayını tamamlamak üzereydi. Hayatları tekrar düzene girmişti. Chan şirket ile uzun süre görüştükten sonra kendi belirlediği şartlar sağlandığı sürece kalacağına karar vermişti. Diğerleri de aynı şeyi yapmıştı. Yavaş yavaş hepsi kendini toparlamıştı. Seungmin ve diğerlerinin kafesinde ise işler yolundaydı.
Chan ve Seungmin bebek odasını tasarlamaya başlamıştı. Bu konuda onlara en çok yardımcı olan kişi tasarımdan analayan Jeongin'di. Çok süslü olmayan ve teması gökyüzü olan bir oda tercih etmişlerdi. Renkleri ağırlıklı olarak açık mavi ve beyazdan oluşsa da arada başka pastel renkler de kullanmışlardı. Oda tamamlandıkça Seungmin'in heyecanı da artıyordu. İşe gitmediği günlerde zamanının çoğunu ya burada ya da bahçedeki salıncakta geçiriyordu.
O gün de sıradan başlamıştı. Chan şirkette birkaç işi olduğunu söyleyip evden çıktı. Seungmin de bir şeyler okumak için bebek odasına gitti. Buradaki sallanan bir sandalyede oturmayı seviyordu. Bir saat kadar elindeki kitabı okuduktan sonra sıkıldığını fark etti. Biraz dışarı çıkmaya karar verdi. Üzerine düz bir kazak ve kot pantolon giymişti. Montunu da giydikten sonra dışarı çıktı.
Evlerinin yakınında gitmeyi sevdiği bir kahve dükkanı vardı. Oraya uğrayıp içecek bir şeyler aldıktan sonra biraz yürümeye karar verdi. Arada bazı insanların garip bakışları eşliğinde yürümeye başladı. Onları suçlamıyordu, bir erkeğin hamile olması her gün görebileceğiniz bir şey değildi sonuçta. Biraz yürüdükten sonra Chan'ın çalıştığı şirkete yaklaşmıştı. Ona sürpriz yapmaya karar verdi. Öğle saati yaklaşıyordu, birlikte yemek yiyebilirlerdi.
Çalıştığı odanın yerini biliyordu. Çalışanlar da onu tanıdığı için içeri girdikten sonra merdivenlere yöneldi. Kapının önüne geldiğinde içerden gelen müzik sesini duydu. Chan yeni bir şarkı üzerinde çalışıyor olmalıydı. Kapıyı tıklattı ama Chan bunu muhtemelen duymamıştı. İçeri girmeye karar verdi. Chan yeni yazdığı şarkıyı kaydediyordu. Seungmin bölmek istemediği için sessizce deri koltuğa oturdu. Gözlerini kapatıp sadece onun sesini dinledi. Huzurla dolduğunu hissediyordu. Müzik sesi kesildiğinde gözlerini açtı Chan önündeki laptopa bir şeyler yazıyordu. Arkasından yaklaşıp ona sarıldı. Başta korksa da gelen kokuyla onun Seungmin olduğunu anladı Chan.
C: Ne zaman geldin, geldiğini görmemiştim.
S: Biraz önce geldim. Bölmek istemedim. Çok güzel söyledin.
C: Teşekkür ederim bebeğim.
S: Ben birlikte yemek yeriz diye düşünmüştüm.
C: Tamam, montumu alayım çıkalım.
S: Bu arada şarkının tamamını dinleyebilir miyim ?
C: Daha düzenlemelerini yapmadım ama istersen dinleyebilirsin tabi ki bebeğim.
Going past our shared time and space
(Oh, oh, oh, oh, oh)
And passing through the crack between day and night
(Oh, oh, oh, oh, oh)
Close the small distance between us so you can feel my warmth
My universe is filled with you, more and more
I want to fill my world, my universe with you
I count out one, two... and open my eyes
I'll always become your light in the blurry fog
Whenever you are lost and want to take a break
My universe
This small world that belongs to you and I
That feels just out of our reach
I'll run through these moments passing us by
Between each moment
Why on earth am I like this? (Yeah)
Is this all bеcause of you?
Light up my universe
My univеrse
I'll always find my way to you
Until the very end
Even if I'm a few steps behind you, I'll follow along
My universe
[Verse 2]
Yeah, Our nighttime journey is lit by the moon
Every moment is a new best scene, and the stars
Are all glittering looking down on us like they don't want to miss
A single moment, and when you smile
The aurora blooms and surrounds you (Woo)
Making me feel like the whole world is mine
I'd follow you to the ends of the universe (Ayy)
I want to fill my world, my universe with you
I count out one, two... and open my eyes
I'll always become your light in the blurry fog
Whenever you are lost and want to take a break
My universe
This small world that belongs to you and I
That feels just out of our reach
I'll run through these moments passing us by
Between each moment
Woah, oh, oh, oh
Woah, oh, oh, oh
In this vast universe you are all I need
My heart feels light like there's no gravity
Woah, oh, oh, oh (Ayy)
Woah, oh, oh, oh
Wherever I walk holding your hand
It feels like I have everything I could ever need
I'll always become your light in the blurry fog
Whenever you are lost and want to take a break
My universe (My universe, yeah)
This small world that belongs to you and I
That feels just out of our reach
I'll run through these moments passing us by
Between each moment
Why on earth am I like this? (Oh)
Is this all because of you? (Woah)
Light up my universe (universe)
My universe (Yeah)
I'll always find my way to you (you)
Until the very end
Even if I'm a few steps behind you, I'll follow along
My universe
S: Chan bu gerçekten çok güzel.
C: Gerçekten beğendin mi ?
S: Bayıldım.
C: Peki söylemek ister misin ?
S: Nasıl yani ?
C: Benim bu şarkıyı yazarken en büyük ilham kaynağım sendin. Bir yerde yayınlamamıza gerek yok sadece bize anı kalması için. Yani tabi istersen.
S: Tabi ki kabul ediyorum. Bunun üzerine seni yemeğe çıkarmalıyım sanırım ha.
C: Hmm öyle mi ?
S: Hadi çıkalım.
Chan montunu giydikten sonra el ele şirketten çıktılar. Yolda bazı tanıdıkları onları tebrik ediyordu. Yargılayan bakışlar da eksik değildi ama ikisi de bunu görmemeyi tercih ettiler. Sevikleri küçük bir restorana geldiler. Yemeklerini yedikten sonra biraz dolaşmaya karar verdiler. Hava kararmaya başlamıştı ve renkli ışıklarla aydınlatılmış sokaklar çok güzeldi. İkili aralarında konuşarak yürümeye başladılar. Elleri birbirine kenetliydi.
Aynı kalpleri gibi.
