"Sen halamı sevsene. Siz çok yakışıyorsunuz."
Gözlerim büyüdü. Barlas'a baktım. Barlas gür bir kahkaha attı. Bana bakıyordu.
"Ben halanı zaten seviyorum, Efe."
"Annem ve babam gibi mi seviyorsun?"
Ben ne kadar utançtan yerin dibine giriyorsam Barlas bu durumdan o kadar keyif alıyordu. Sorulara gülerek bana bakıp cevaplıyordu.
"Annen ve baban nasıl seviyorlar birbirlerini?" dedi anlamamazlığa vererek.
"Annem babama aşıkmış. Öyle söylüyordu babama. Sürekli birbirlerini hediye alıyorlar. Babam annemi yağmur damlasından kıskanacak kadar çok seviyormuş. Sen de mi halamı yağmur damlasından kıskanıyorsun?"
"Efe, yeter."
"Ne dedi çocuk Alev?" dedi gülmeye devam ederken.
Göz devirdim. Poşetleri elinden aldım.
"Saol yardım ettiğin için. Hadi görüşürüz."
Kahkaha atıyordu. Kapıyı açtım. Efe'yi içeri soktum. Elleri cebinde hala kahkaha atıyordu. Kapıdan girecekken arkamı döndüm. Gözlerimi kıstım.
"Ağzın yırtılacak gülmekten."
Kapıyı kapattım. İçeri girdim. Kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa girdim. Kahvaltı hazırlanmıştı.
"Anne neden hazırladınız? Ben hazırlardım."
Annem şefkatle gülümsedi.
"Çayları dolduruyorum. Oturun."~Annem
Kahvaltı yaptık. Mutfağı toplamak istesem de Gonca uyumaya yollamıştı. Odama çıktım. Üstümü değiştirecekken telefonum çaldı.
Dilara arıyor...
"Efendim Dilara?"
"Alev, yanıma gelir misin?"
"Bir sorun mu var?"
"Sana ihtiyacım var."
"Tamam. Geliyorum."
Telefonu kapattım. Telefonumu elime aldım. Aşağı indim.
"Alev, nereye?"~Gonca
"İşim var, gelirim hemen."
"Kızım ne işi? Bütün gece uyumadın. Biraz uyu, sonra gidersin."~Annem
"Gelince uyurum. Şimdi çıkmam lazım."
Dışarı çıktım. Cengizlerin mahallesine girdim. Cengizlerin kapısını çaldım. Dilara açtı, sarıldı.
"Hoşgeldin."
"Hoşbuldum. Nasılsın?"
"Eh.. İçeri gel."
Ayakkabılarımı çıkardım. İçeri girdim. Koltuğa oturdum. Sehpanın üstünde ilaç kutuları ve dolu bir bardak su vardı.
"İlaçlarını içmedin mi?"
"Kahvaltı yapmadın henüz."
"Tamam. Sen otur, ben hazırlayayım hemen."
"Hiç zahmet etme. Sandviç falan yapacağım."
"Düzgün beslenmen gerekiyor."
Mutfağa girdim. Haşlanması için yumurta koydum. Su ısıtıcısına su koydum. Reçel ve balları kahvaltılık tabaklara döktüm.
"Yardıma ihtiyacın var mı?"
Aniden duyduğum sesle refleks olarak arkamı döndüm. Cengiz gülümsüyordu. Dudaklarımda zoraki bir gülüş belirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alev
General Fiction(Wattpadde Alev adındaki ilk kitaptır.) Çok zeki ve çalışkan olan Alev'in elde ettiği başarılar herkes tarafından fark edilmişti. Yıllar önce öğretmenleri onun ne kadar iyi yerlere gelebileceğini öngörmüştü. Burslu olarak yurt dışına okumaya giden...