(Wattpadde Alev adındaki ilk kitaptır.)
Çok zeki ve çalışkan olan Alev'in elde ettiği başarılar herkes tarafından fark edilmişti. Yıllar önce öğretmenleri onun ne kadar iyi yerlere gelebileceğini öngörmüştü.
Burslu olarak yurt dışına okumaya giden...
Dün hastaneden sonra Melih, Cenk ve Maria'yla toplanmıştık. Biraz sohbet ettikten sonra Dilara'ya uğrayıp eve dönmüştüm. Koşudan döndüm. Klasik sabah rutinimi tamamlayıp hazırlandım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kahvaltıdan sonra abim Efe'yi kendisi okula bırakacağını söylediği için direk hastaneye geçmiştim. Hastaneye girdim. Odama girdim. Serra da peşimden gelmişti. Paltomu çıkarırken Serra'yı dinliyordum.
"Harun bey geldiğinizde Demir beyin yanına gitmenizi istedi. Demir beyle son kontrolleri yapacakmışsınız. Daha sonra Harun beyin odasında toplanılacak. Oradan başlayıp bütün hastanede çekim yapılacak."
"Tamam. Yanına alacağını al, gidelim."
Odamdan çıktı. Önlüğünü takıp Serra'nın masasının önüne geçtim. Defter, kalem gibi şeyler almıştı. Demir beyin odasına yürüdük. Kapıyı tıklatıp içeri girdim.
"Günaydın."
"Günaydın."
"Hızlı bir kontrol yapalım. Sonra Harun beyin yanına gideriz."
Başımı salladım. Son dakika bir problem olmaması için hastaneyi gezmeye başladık. Canlı yayın olacaktı ve en ufak bir problem bile hastanenin imajını zedelemeye yetebilirdi.
*****
"Hastanemizin en başarılı doktorlarından olan, aynı zamanda başhekim yardımcımız Alev Akçay ve ekibi her gün yeni başarılara imza atıyor. Melih Atasun ve Alev Akç-..."
"Alev!"
Gözüm kameramanın arkasına kaydı. Meral kızarmış gözlerle, sert adımlarla bize yaklaşıyordu. Bizimle birlikte kameralar da ona dönmüştü.
Lütfen..
Yayındayken bir rezillik yapmasın, lütfen..
"Alev!"
Serra ve -Demir beyin asistanı- Seher Meral'in önüne geçti. Fısıldayarak bir şeyler söylüyorlardı. Demir bey gülümseyerek kameraya konuşmaya devam etti.
"Alev Akçay-..."
"Rezil!"
Gözlerimi kapattım. Derin nefes alıp açtım.
Serra öfkeli bir sesle "Hanımefendi, lütfen!" dedi.
Demir bey kameraya elini kaldırdı.
"Arkadaşlar, birazdan devam etsek daha iyi olacak."
"Canlı yayındayız, Demir bey. Devam edin lütfen."
Demir bey bana baktı. Zorla tebessüm ettim. Gülümseyerek kameraya döndü. Ama o konuşamadan Meral yine bağırmaya başlamıştı. Kameralar artık Meral'i çekiyordu. Kameralar Meral'e döndükten sonra koridorda sırasını bekleyen hastalardan bazıları da telefonunu çıkarıp bizi çekmeye başlamıştı.
