Alev | 51. Bölüm

1.7K 152 625
                                    

Birkaç dakika sarılı durduk. Soğuk hava ve Melih'in güven veren sarılmasıyla kendime gelmiştim. Benden ayrıldı.

"Noldu?"

"Melih.."

"Alev, korkutma beni. Noldu?"

"Abim.."

"Alev." dedi artık söyle der gibi.

"Abimin sesini duydum."

"Ne?"

Yüzü şaşkınlığa büründü. Kaşları havalandı.

"Alev, bak-..."

"Biliyorum. Abim şehit oldu. Ama... Melih, lütfen konuşmayalım. Ben... Ben eve gitsem iyi olacak."

"Hayır, bize gidiyoruz. Konuşacağız."

Başımı olumsuz anlamda sallarken beni dinlememiş, kolumdan nazikçe çekerek şoför koltuğundan indirmişti. Ön yolcu koltuğuna oturttu. Şoför koltuğuna oturdu, arabayı hastaneden çıkardı. Kendi evine sürdü. Arabayı evinin bahçesine park etti. Çantamı alıp arabadan indim. Kapıyı açtı, içeri girdik. Melih yukarı, üstünü değiştirmeye çıktı. Daha önceki gelişimde öğrendiğim yerdeki banyoya girdim. Kendimi dezenfekte ettim.

Adımlarımı koridora çıktım. Seslerin geldiği yöne yönelttim. Melih kahve makinesinin başında bekliyordu. Tezgahın yanındaki uzun sandalyeye oturdum. Melih kahveyi kupalara boşalttı. Birini önüme bıraktı. Çaprazımdaki sandalyeye oturdu. Sıcak kahveden iki yudum aldım.

"İlk defa mı oldu bu?"

Başımı olumsuz anlamda salladım.

"O günden sonra yılbaşında da olmuştu."

"Nasıl oldu?"

"Yüzüyordum. Birden sesini duydum. Yanıma gel diyordu."

"Yüzüyordun? Havuzda mı oldu?"

"Denizde."

"Ne?! Denize mi girdin bu havada?"

Cevap vermedim. Cevap vermeyince kendi cevabını almış olarak şaşkınca kaşlarını kaldırmıştı. Öfkeden kaşı seğiriyordu.

Öfkeyle bağırarak "İyi misin sen, Alev?!" dedi.

"Melih-..."

Öfkeyle ayağa kalkıp "Ne Melih?! Ne yapmaya girdin denize? Gerçekten merak ediyorum!" dedi.

Her zamanki gibi; karşımdaki ne kadar öfkeliyse, ben yine o kadar sakindim.

"İçimdeki yangını söndürmek istedim."

"Böyle mi?! Böyle mi yapacaktın bunu?! Kafayı yiyeceğim gerçekten!" diyip kalktığı yere geri oturdu.

Alayla gülüp "Aklımı denize sokup düşüncelerimi boğasım var, diye bir söz var. Bilir misin?" dedim.

İnanamaz gibi baktı. Başını ümitsizce sallayıp ayağa kalktı. Elleri belinde bir ileri bir geri yürümeye başladı. Yüzünü sertçe sıvazladı.

"O düşünceler ne, Alev?"

Elimi havada boşver anlamında salladım. Kahveden yudum aldım.

"Boşver."

Israrlı sesiyle "Alev." dedi.

Güldüm.

Sevdim çünkü.

Benimle evlenir misin?

"Gözümün içine baka baka evlenme teklifi etti."

Adımları durdu.

AlevHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin