37: FİNAL

717 19 13
                                    

Bölüm şarkıları;

Justin Timberlake - Mirrors.

Lana Del Rey - Born To Die.

Sam Smith - Writing's On The Wall.

Cyn - I'll Still Have Me.

(Düzenlendi.)

Mutlu yüzü, parlayan gözleri ve heyecanlı hareketleriyle arabayı kullanıyordu. Arada bir gözlerini yoldan ayırıp bana bakıyordu. Ortamdaki sessizlik beni hiç rahatsız etmiyor hatta hoşuma dahi gidiyordu. Ellerim Fatih'in yanaklarını bulduğunda baş parmağımla yanağını okşamaya başladım. Bundan sonra hep beraber olacaktık. Aynı evde yaşayacak, aynı yatağı paylaşacak, birlikte yemek yapacaktık.

Gülümsemem yüzüme yayıldı. Elimi yanağından çekmemiştim. Hala aynı şekilde duruyor ve okşuyordu. Elini elimin üstüne koydu ve sıktı. Havadan öpücük attım ona. Canımın içi mutluluktan veya şaşkınlıktan konuşmamıştı yol çıktığımızdan beri.

Yine yoldan gözlerini ayırıp dikkatle yüzümü inceledi. Santim santim, hiçbir şeyi gözünden kaçırmak istemezcesine bakıyordu. Tuttuğu elimin avuç içini koklayarak öptü. Aptal aşık gibi ona bakıyordum.

Uzunca bir korna sesi, gözümüze giren far ışığı ve çığlıklarım... "Fatih! Dikkat et!" karşıdan gelen, bizim arabaya göre daha büyük ve geniş araba vardı. Çarpışma sonucu arabayla alt geçide yuvarlandık. Havada ve yere düştükten sonra birkaç takla attığımızı fark ettim.

Her yere çarpan kafamla inledim. Yüzüm anında çıkan hava yastığına düştü. Çığlıklarım ve bağırmalarım kulağımı tırmalıyordu adeta. Elim hala Fatih'in elinde, sımsıkı tutuyordum. Yere düştükten sonra iki kere daha takla attıktan sonra bilincim ve gözlerim kapandı...

Bilindik hastane kokusu, aletlerden çıkan sesler, ağzıma sokulmuş boruyla açtım gözlerimi. Beyaz tavanla bakıştım önce sonra bakışlarım yanımda bekleyen abimi buldu. Oturduğu koltukta dizlerini bacaklarına koymuş ağlıyordu. "A-abi."

Kafasını kaldırıp yaşlı gözlerle yanıma geldi, elimi tuttu. Bir şeyleri hatırlamaya çalışıyordum. Bir şeyler olmuştu bunun farkındaydım. Birkaç dakika sonra aklıma başıma geldi. Düğün sonrası Fatihle kaza geçirmiştik. Alt geçide yuvarlanmıştık. Yattığım yerden doğruldum hemen. "Fatih," dedim. "Fatih nerede abi? Onun yanına götür beni n'olur."

Elimin üstündeki serumla durdum. "Berfu yat şuraya," omuzlarımdan yatağa itiyordu inadına yapar gibi. Benim şu an Fatih'in yanında olup onu görmem lazımdı ama o beni engelliyordu. "Serumun bitince kalkarsın."

"Bana ne!" attığım çığlık odada yankılandı. "Benim Fatih'in yanında olmam lazım şu an," kolumu abimden kurtardım. Elimin üstündeki bandı sökmeye çalışırken abim yatağın üstünde olan butona bastı. Bandı sökemeyince sinirle ellerimi yatağa vurup çığlık attım. İçeriye giren hemşire ile bakışlarım ona döndü. "Hanımefendi lütfen yatın."

"Yatmayacağım, kalkacağım," dedim. "Hatta siz bu serumu sökeceksiniz," sesim kararlı çıkmıştı. Geri yatırmaya çalışınca ellerini itip doğruldum. "Ya bunu sökersiniz ya da bu odayı başınıza yıkarım."

Farkında olmadan, istemeden ağlamaya başladım. "Lütfen, eşim başka odada yatıyor. Daha bu gece evlendik, lütfen," kadın gözlerimin içine inanmak istercesine baktı. Gözümden akan her şey çenemi buluyordu hemen. Gözlerini bir anlığına kapatıp açtı. "Tamam ama serumla birlikte gideceksiniz. Sağlığınız için serumu çıkaramam," onayladım hemen. İzin versinlerdi de serumla gitmem sıkıntı değildi.

YAKAMOZ GÜZELİ - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin