Daha bir kaç günlükken yetimhanenin kapısında bulunan Umay'ın hayatı başarı ve zorluklarla ilerlemektedir. 17 yaşında dahi zekasına sahip ve müzik dehası olarak yaşamını sürdürürken ailesinin hayatına dahil olmasıyla hersey tepetaklak olmuştur. Güç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güzel Deha
Genç kız metronun merdivenlerini koşarak çıkarken "Sanki Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nun durağını bekledim." diye söylenerek akademiye doğru yol alıyordu. Giriş kapılarını görmesiyle yavaşlamaya başladı. Ailesinin pardon üvey ailesinin üzerinde mükemmellik çalışmaları ile ortaya çıkan Müzik Dehası Dolunay Umay Akça olarak bir dönem eğitim daveti aldığı Royal Academy Schools Of Music için üç aydır Londradaydı. Müzik ve üç beş arkadaşı hariç bir hayatı olmayan Umay için bu bir velinimetti.
Piyano derslerinin verildiği özel sınıfına geçerek saatine baktı ve Bayan Eton'un gelmesine 3 dakika olduğunu görerek üzerindeki kabanını çıkardı. İngiltere'de havalar İstanbul'dan daha kasvetliydi ve sürekli baharın habercisi yağmur vardı bu dönemde. Kabanı ve çantasını bıraktıktan sonra dün akşam yurttan çıkarken giydiği mini deri eteği ve yün kazağını kontrol ederek saçlarından ellerini geçirdi. Sonuçta Muhteşem Umay dış görünüşüyle de bunun hakkını vermeliydi. Mutsuz bir nefes vererek piyanoya geçerken Bayan Eton'un şakıyan sesini duydu.
- Akça hazırsanız son tekrarınızı dinlemek isterim.
Umay sadece kafa sallayarak kendini bildi bileli altıncı duyusu olan piyanonun başına geçerek, dört haftadır çalıştıkları senfoninin piyano bölümlerini gözlerini kapatarak çalmaya başladı. O kendini bildi bileli nota kitapçığı kullanmazdı. Duyduğu her şeyin notasını söyler ve muhteşem kulak olmanın hakkını verirdi. Daha 13 yaşında Mozart ödülü aldığında ona Güzel Deha olarak haberlere ve müzik camiasına taşıyan eşsiz bir yeteneğe sahipti. Hayat ondan aile sevgisini almış ama böyle bir yetenek vermişti.
Yetimhane müdürü Neşe Hanımın dediğine göre, yetimhanenin önünde bir kaç günlük bulunan Umay'ın hakkında bildikleri tek şey bileğinde Dolunay Umay yazan bir künyesinin olduğuydu. İsmi künyesinden gelirken muhteşem zekâsı, herkese göre eşsiz güzelliğinin kalıtımsalını sağlayan insanlardan bir haberdi.
5 yaşına kadar Neşe Hanımın minik perisi olarak yetişti Umay. Yetimhaneye müzik eğitimine gelen hocanın muhteşem bir müzik kulağına sahip olduğunu belirtmesi, yetimhane psikoloğunun Umay'ın zekasını fark etmesi ve bunları testlerle belgelemesi üzerine evlat edinmek için sıraya giren aileler getirdi. Neşe Hanımın Umay için en büyük acılardan birinin kapısını açarak Akça ailesine evlatlık verilmesine karar verdi.
Üvey anne ve babasını hatırlayan Umay'ın ensesinden sırtına doğru bir sızı geçti. Parmakları otomatik hareket ederken Umay düşüncelerine devam etti. Ölen kızlarının yerine konan Umay'dan ilk Dolunay ismini almak istedi bu aile. 5 yaşındaki Umay'ın en az 8 yaşında bir çocuğun zekasına sahip olduğu testleri unutan aile içinde büyük bir sınav başlamıştı. İsmini asla değiştirmeyen Umay, üvey ailesine ne anne ne baba dedi.
5 yaşında birinci sınıfa başladığında okuma yazma ve matematikteki ilerlemelerini fark eden sınıf öğretmeni Umay'ın ikinci sınıftan başlaması için gerekli işlemleri başlattı. Umay eğitim öğretim hayatında birinci sınıfa iki hafta gidebildi. İkinci sınıf ise ona Ateş'i ve Ateş'in annesi olan öğretmeni Alev teyzesini armağan etmişti. En yakını olan Ateş ondan 2 buçuk yaş büyük olmasına rağmen Umay'ın olgun ve asil duruşu ona abilik taslamasını engellerken arkadaşlığı fazlasıyla doldurdu hayatında.
