7. Bölüm - Gerçekler ve Acı

33.9K 1.8K 51
                                    


Umay

Üç gündür sessiz anlaşma yapmışız gibi sadece sabah ve akşam yemeklerinde biyolojik anne ve babamla karşılaşıyordum. Arada abilerim odama ya da müzik odasına girip biraz sohbet edip gidiyorlardı. Dün akşam iki elim ile piyano çalabildiğim için dördü de gelmiş ve albümümden birkaç parçayı dinlemişlerdi. Müzik odası stüdyo tarzında döşendiği için aradığım her şeye sahipti. En güzeli de plak koleksiyonu vardı ki bu koleksiyon biyolojik babama aitmiş.

 Sabah kalkınca banyo rutinimden sonra Yüsra'nın bugün geleceğini bildiğimden şık olmak adına düşük omuzlu beyaz mini bir elbise giydim. 

İstanbul'a mevsim normallerinin üstünde olan havasına ve evin sıcaklığına uygun olduğuna karar verdim. Erken kalktığım için kahvaltıdan önce müzik odasına giderek dün gece aklıma gelen notların üzerinden geçerek kayıt aldım. Ruhum o kadar çalkantılıydı ki üretim aşamasından çok uzaktım.

Merdivenlerden inerken sabah rutini olan haber kanalının sesine kulak kabarttım. Televizyonda program sunucusu "Atabeyli'lerin kızları ortaya çıktı. Sanat camiasının yakından tanıdığını ünlü piyanist Dolunay Umay'ın ailenin tek kız evladı olduğu resmi kanallarca açıklandı. Dolunay Umay'ın evlatlık olduğu ve üvey ailesinin soy ismini sanat çevresinde kullanmadığı bilgiler arasında. 13 yaşında Mozart ödülü alan genç piyanistin "güzel deha" lakabına sahip ve dünyaca ünlü olduğunu belirtmemize gerek yoktur umarım. Öz annesi Ece Hanım ile benzerlikleri zaten dna testi gibi." 

Sunucu susarken fotoğrafım ile biyolojik annemin fotoğrafı ekrana yansıtıldı. Gerçekten de benziyorduk. Sunucu bir süre sonra devam ederken bende yavaşça kahvaltı masasına doğru yönelmiştim. 

"Genç piyanistin ajansı öz ailesi ile kavuşmasının sanatçıda çok büyük mutluluk yaşattığını, bu yeni durumun ne eğitim hayatına ne de müzik kariyerine olumsuz etkisinin olmayacağını belirttiğini dile getirdi. Yaklaşık beş gün önce İngiltere Kraliyet Orkestrası ve Mimar Sinan Fakültesinin ortaklaşa senfonisinde baş piyanist olan sanatçının İstanbul'da aynı ekip ile üç hafta sonra bir konseri daha var. Bilet almak isteyenlere üzülerek çoktan bitmiş olduğunu belirtmeliyiz." 

Sunucu haberleri verirken sessizce çayımı yudumlayıp kahvaltımı yapmaya devam ettim. Çağanalp bana gülerek "Sen gerçekten de meşhursun değil mi?" Şimdiye kadar hiç ne kadar meşhur olduğumu düşünmediğimden düşünüyormuş gibi yaparak "İstiklalde önümü kesip fotoğraf isteyecekleri kadar değilim." Dedim. Evet klasik müzik dinleyici artmıştı ama bir pop müzik şarkıcısı kadar meşhur değildim.

Kahvaltı bitiminde sessizce kalkacakken biyolojik babamın "Umay hepimiz salona geçelim konuşmamız gerekiyor." Hadi bakalım diye düşünerek salona geçerken isminin Fidan olduğunu hatırladığım kıza, filtre kahve isteğinde bulundum. İlk defa direk iletişime geçtiğim için şaşıran kız koşarak mutfak olduğunu tahmin ettiğim bölüme yöneldi.

Sessizce kahvelerimizi içerken biyolojik babam gözlerimin içine bakarak söze başladı. "Bunu seninle ilk karşılaştığımızda anlatacaktık ama ruhsal durumun buna müsaade etmedi. Birtakım düşmanlarım sen doğduğunda seni kaçırarak yerine ölmüş bir bebek teslim ettiler bize. Yemin ederim şüphe etmedim ama annen inanmadı ölse hissederdim dedi." Sözlerin ağlayan eşinin ellerini tutarak devam etti. 

"Adamlarından birinin ihanetini araştırırken öğrendim. Yaşadığını öğrendiğim gibi seni aradım öyle bir saklamışlar ki seni uzun sürdü ama seni buldum." Söylediklerinde tek ilgilendiğim beni isteyerek terk etmedikleriydi. 

Şaşkınca "bilerek bırakmadınız mı beni?" Biyolojik annem gözlerinden yaşı silerek kolumdan tutup üst kata yönlendirdi beni. Sağ taraftaki odalardan birini açması ile neye uğradığımı şaşırdım. Pembe oda kız bebek için hazırlanmıştı. Odaya girmemle duvarda yazan Dolunay Umay ismi yüreğime kazındı. Boy boy peluş oyuncaklar, masal kitapları sıralı duvar rafı, hiç giyinilmemiş bebek kıyafetleri olan açık dolap ile burası benim odam olmaya hazırlanmıştı yıllar önce. 

Güzel DehaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin