Daha bir kaç günlükken yetimhanenin kapısında bulunan Umay'ın hayatı başarı ve zorluklarla ilerlemektedir. 17 yaşında dahi zekasına sahip ve müzik dehası olarak yaşamını sürdürürken ailesinin hayatına dahil olmasıyla hersey tepetaklak olmuştur. Güç...
Sabah kuş sesleriyle uyanırken, Cihangir'in arkamdan sıkıca sarıldığını fark ettim. Ellerinden biri açık düğmelerden göğsüme doğru içeri girmişken diğeri bel çukurumdaydı. Yüzümü ona dönerek yüzünü inceledim. Esmer ten, koyu saç ve sakal, dolgun dudaklar, sık kirpikler ve düzgün bir burun. İç çekerek izliyordum adamımı, bir süre sonra izlendiğini fark etmiş gibi gözlerini açmadan "Beğendin mi?" diye sordu.
Egomu ezdirmeyerek dudağının köşesine öpücük kondurup "aslında tam bana göresin." Dedim. Beni üstüne çekerken, "sen de tam bana göresin sarım." Biraz öpüp koklaştıktan alta almıştı. Bir anda iki elimi tek eliyle tutup beni durdurdu. "Bundan sonrası tehlikeli sular sevgilim, sen yatakta biraz daha vakit geçir ben bir duş alayım sonra sen alırsın kahvaltıya gideriz."
Dışarıya çıkacağımızı düşünerek "Dışarı çıkmasak mı?" Oflayarak üzerimden kalkarken "Sevgilim biz böyle ne kadar gizleneceğiz?" Omzundan tutup adem elmasını öptüm. "Ben on sekiz olunca ne dersin?" Kafasını sallarken "Bir ay daha şafak sayalım bakalım."
Aynı anda telefonum çalınca uzanıp aldım. Annem arıyordu. "Efendim?" "Annecim nasılsın? Uyandırmadım değil mi?" "Yok uyanmıştık." "Harika o zaman Ahu ve annesini de alıp kahvaltıya gidelim mi?" Ağzımdan olur çıkacakken yalanım aklıma geldi.
"Olmaz annesinin işi var ama Ahuya sorarım." Onaylayınca telefonu kapadı. Ahu yalan söylerdi ama annesinin ağzında hiç bakla ıslanmazdı. Hemen Ahu'yu arayıp durumu anlatıp hazırlanmasını söyledim. Ben Ahu'yu ayarlarken banyoya giren Cihangir banyodan beline sardığı havluyla çıktı.
Saçlarını başka bir havluyla kuruturken "Sorun yok değil mi?" Olmadığını belirterek banyoya girdim. Bol bol Cihangir'in şampuanı ile duş jelini kullanarak duşumu aldım. Banyoya gelirken yanıma aldığım kıyafetlerimi giyip odaya geçtim. Saçlarımı tarayacakken elimden tarağı alan Cihangir yatakta önüne oturmamı istedi.
Saçlarımı tararken, "Her hafta Ahu'da kalsan mı sevgilim?" Kıkırdayarak "Olabilir aslında. Ahu beni misafir olarak çok rahat ettirdi." Ensemi öperken "öyle mi?" Saçımla işini bitirince telefonu çalmasıyla yataktan kalktı. Çalışma odasına bıraktığı telefonunun almak için oraya yöneldi.
İşlerimi bitirip eşyalarımı toparladım ve hiç girmediğim çalışma odasına yöneldim. Ben öyle sevgilisinin evini ilk fırsatta karıştırayım kızlarından değildim. Odanın kapısını hafifçe açıp girdiğimde önündeki dosyaları düzenliyordu. İçerinin dekorasyonunu incelemek için etrafa bakarken, duvardaki büyük poster ile ağzım açık kaldı. Bu benim İngiltere'ye gitmeden önce Aybars'ın isteği üzerine o aralar çıkaracağımız single için çektirdiğim fotoğraflardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Fotoğraflar yapımcı tarafından uygun bulunmayınca başka çekim yapılmamıştı. Hatta ellerinde olan bir fotoğraf kullanılmıştı ki bizde ilk başta öyle istemiştik. Şaşkınlıkla antika gibi duran malzeme ile çerçevelendirilmiş posterime bakarken açıklama ister gibi Cihangir'e döndüm.
