40.Bölüm - Bir sene sonra

13.3K 905 88
                                    


Havalimanının yolcu çıkışına Faruk ve Rıfat ile yürürken heyecandan ellerim titriyordu. Ağustos sıcağı bile gerginlikten tüylerimin diken diken olmasını engellemiyordu. 

Bir senedir Cihangir ile yüz yüze gelmemiştik. Bu durum küstüğümüz ya da ara verdiğimiz için değildi. Giderken ortak aldığımız karardan ötürüydü. Zaten bir şey olsun gitmemi engellesin diye bahane ararken, her özlediğimde yanıma gelmesi kesin olan Cihangir ile geri dönmem içten bile değildi. 

Babama göre bu bir senelik fiziksel ayrılık çok iyi olmuştu. Cihangir'in yönetim ile ilgili işlerine yoğunlaşması ve benim bir yaş daha büyümem en çok onu mutlu ediyordu. 

Hayatı boyunca toplam gelmediği kadar geldiği Amerika'dan zerre hoşlanmayan babam senenin çoğunu annemle yanımda geçirdiler diyebilirdim. Ayda en az bir hafta gelen ikili ile bu süre zarfında çok fazla paylaşımımız olmuştu. Abimler bu kadar sık gelemese de birkaç kez gelebilmişlerdi. 

Babamın işlerini kendi aralarında pay eden abimlerde yoğun tempo içindelerdi. Tek Çağanalp abim, şirkette Alparslan abimden mobing gördüğünü, odasının çok küçük olduğu gibi saçma bahaneler ile sürekli şikayet ediyor ve ilk bulduğu fırsatta geliyordu. 

Canım arkadaşlarım da sık sık gelmişler özellikle noelde çılgınlar gibi Newyork turu yapmıştık. Yağız ve Ateş, şubat itibari ile beni şimdilik serbest bırakan menajerimizin yoğun çalışma planına dahil edilmişti. Önemli bir giyim firmasının marka yüzü olan ikili konser takvimine de erken başlamışlardı. Ahu ise dizi sektörünü topa tutup şu anlık bir dizide oynamıyordu. Dijital platform ile ilgili yapımlar ile görüşmeleri sürüyordu. Bu arada oyuncu menajerliğine de başlayan Aybars Ahu'yu da çatısı altına almıştı. Bu sürede hepimiz bir sene daha büyümüş ve kariyer hedeflerimizi biraz daha gerçekleştirmiştik.

Amerika ile tüm işlerimi halledip bir daha gitmemek üzere geri dönüyordum. Vip salonundan çıkarken üzerimi kontrol ettim gelirken yol rahatlığım için kısa kot şortla kat kat tek omuzlu bluz giymiştim şükür bluz kırışmamıştı. 

Cihangir söylemese de beni almaya geleceğinden adım kadar emindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cihangir söylemese de beni almaya geleceğinden adım kadar emindim. Özellikle bir aydır evin düzenlemesi ile yakından ilgileniyordu. Fotoğraf istediğimde ise geldiğimde görebileceğimi söylüyordu.

Arkamda valizlerle cebelleşen Faruk ve Rauf'u umursamadan kapıdan çıktığımda bekleyen insanlar arasında hem boyu hem çevresindeki takım elbiseli sayısından fark edilen sevgilime doğru deyim yerindeyse koşa koşa gelmiştim. 

Karizmatik gülümsemesi ile beni karşılayan sevdiğim hemen kollarının arasına almıştı. Parmak uçlarımda yükselerek dudaklarına kısa ama etkili öpücüğümü bıraktığımda gülümseyerek biraz geri çekildim. Kollarını gevşetmesine rağmen bırakmayan Cihangir, "seni çok özledim sarışınım." Ben cevap veremeden dudaklarıma kapanması ile içim gitti.

Güzel DehaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin