Sabah canım kocam ile erkenden yaptığımız banyo keyfimizden sonra üstümüzü değiştirip kahvaltı için aşağıya el ele inmiştik.
Mide bulantılarım için aldığım ilaç ve takviyeler ile sabahlarım eskisi kadar kötü değildi. Masaya iştahla bakıp tabağımı doldururken gülerek bana bakan Cihangir'e, "hiç öyle gülme. Üç kişilik yiyoruz burada." Gülmesi kahkahalara dönerken ikimizin da aynı anda çalan telefonlarıyla kaşları bir anda çatıldı.
Saat erken olduğundan bu saatte ikimizin de aranması normal şartlarda garipti. Çalan telefonu elime aldığımda annemin ismini görerek merakla hemen açtım. Annem konuşmama müsaade etmeden, "kuzum erken uyandığınızı bildiğimden aradım. Hamileliğin duyulmuş."
Şaşkınca, "nasıl duyulmuş ki."
"Televizyona bak bir istersen Çağanalp abin sosyal medyadan öğrenilmiş diyor." Cihangir kiminle konuştuğunu bilmesem de arada bana bakarak konuşmasını sürdürüyordu.
Televizyonda yedi yirmi dört magazin yapan bir kanalı açmıştım. Dün çekindiğimiz fotoğraf ekrandayken, "Milyoner bebek geliyor." Alt başlığını gördüm. Sesini açtığımda isimlerini dahi bilmediğim üç kişi hala neden bu fotoğraf ekranda diye düşünürken kendilerince yorum yapıyorlardı. Bende fotoğrafa baktığımda yine geç düşen jetonum ile hamileliğimin nasıl anlaşıldığını fark ettim.
1- Ben hariç herkesin önünde içki olan kadeh varken bende tup turuncu portakal suyu dolu pardak sırıtıyordu.
2- Cihangir elini bariz bir şekilde hafif belirgin olan göbeğimin üstüne koymuştu.
3- Annemlerin evlilik yıldönümünde neden bayıldığım açıklığa kavuşturulmadan üstü örtülmüştü.
Galiba ailem dedemlere ve yakın akrabalara söylememe isteğimden yola çıkarak duyulmasını istemediğim sonucuna varmışlardı ki riskli dönemi geçmeden gerçekten de duyulmasını istememiştim.
Karnımın belirginleşmesi (ki aslında minnacık belliydi) yorum yapan televizyondakiler hamileliğimin dördüncü ayına girmiş olabileceğim yorumunu yapıyorlardı. Tabii kimse ikiz olma ihtimalini düşünmüyordu.
Masaya geçip meyve suyumdan içerken telefon görüşmesini bitiren ve kaşları hala çatık olan kocama gülerek, "ya ben nasıl dört aylık hamile görülebilirim. Resmen canlı yayına bağlanıp iki buçuk diye bağıracağım."
Cihangir olayı tiye almama şaşırarak, "duyulduğu için üzülmedin mi?"
Omuz silkerken "tabiki de üzülmedim. Çok sevdiğim kocamdan hamileyim neden üzüleyim duyuldu diye. Sadece duyulmadan tehlikeli zamanın geçmesini istemiştim. Dedemlere biz söylemeden duymaları ayıp oldu."
Kızarmış ekmeğe alışıla gelmiş bal ve kaymak sürüp uzatan kocam, "Ben kahvaltıdan sonra ikisini de arar özür içerikli konuşmamı yaparım. Sen bunları düşünme. Bu arada bugün kontrole gideceğiz, unutmadın değil mi?"
Göz devirmemeye çalışarak, "nasıl unutabilirim ki sevgilim iki gündür gündemimiz bu." Ekmeğimden ısırıp düşünüyormuş gibi yaptım. "Cihangir, şey annemi de çağıralım mı?"
Yüzü gülen kocam, yanağımı okşayıp, tamam anlamında kafa sallamıştı. Kocamı gönderdikten sonra hala gündemleri değişmeyen magazin kanalını izlemeye devam ettim. Bir saat sonra, annem, sevgili menajerim Aybars ve Yüsra ile konuşmuş şekerleme yapıyordum. Annem doktora davet ettiğimde gelmeyi çok istediğini söylemişti.
Çalan kapı ile uzandığım yerde doğrulurken içeri koşar adımla giren Ahu, "ya çok özür dilerim." diye kollarını ahtapot gibi dolamıştı. Kaşlarımı atarken, "neden?" diye sormuştum.
![](https://img.wattpad.com/cover/260491088-288-k480122.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Deha
RomanceDaha bir kaç günlükken yetimhanenin kapısında bulunan Umay'ın hayatı başarı ve zorluklarla ilerlemektedir. 17 yaşında dahi zekasına sahip ve müzik dehası olarak yaşamını sürdürürken ailesinin hayatına dahil olmasıyla hersey tepetaklak olmuştur. Güç...