Flowers (Vminkook)

5☆

Sınırıda hemen geçiyorsunuz yani anlamadım. Artık sınır koymayacağım. Birde yüksek koydum tatil yaparım diye hesaplamıştım aq nxndndnsnd
Bir de fic boyunca diğer shiplere bu kadar çok girmeyeceğiz. Sadece biraz tanınsınlar istedim. Umarım sıkılmazsınız okurken.

Çikraliçe Han Hazretleri iyi okumalar diler💜👑

...

Jimin..

"Şaka yapmıştır değil mi? Ya da ben hayal görmüş olabilirim."
Tırnağımı kemirirken bir oraya bir buraya gitmeye devam etmiş ve Taehyung'un hazırlanmam için gönderdiği görevlilere yan bir bakış atmıştım.

"Bu gece hangi kıyafeti giymek istersi efendi-"

"Jeongguk'da hazırlanıyor mu?"
Diye sabırsızca lafını kestiğimde başını önüne eğmişti.

O kadar saçma bir durumun içerisindeydim ki kendi vereceğim tepkileri bile kestiremiyordum.

Taehyung benden nasıl böyle bir şey isterdi?

"Evet efendim, diğer arkadaşlarımız onunla ilgileniyor."

Hah.

Onu tek başın Taehyung'un yanına yollayacağımı sanıyor olmalıydı. Fakat o gidecekse ben ondan önce giderdim.

Bu yüzden hırsla gözlerimi kısmıştım.

"Şehzademin karnını doyurup uyutsunlar. Sizde beklemeyin ayakta, bu gece ondan daha göz alıcı olmalıyım."
Derken kapım tıklatılmış ardından içeri sarayımızın en iyi hekimlerinden biri olan Seokjin girmişti.

Onu görünce gözlerim şaşkınlıkla açılmış geri döndüğünden haberim olmadığı için şaşırmıştım.

"Hyung! Ne zaman döndün?!"
Diye sorarken içeridekilerin neden burada olduklarını anlayamamış gibi "Az önce döndüm, sarayda parti mi var?" Diye sormuştu.

Başımla reddetmiş ve görevlilere "Siz çıkın, çağırdığımda gelirsiniz." Diye emir vermiştim. Onlar dışarı çıkarken Seokjin hyungun koluna girerek yeni odamdaki minderlere çekiştirmiştim.

Oan anlatmam gereken bir çok şey birikmişti.

"Sen gittikten sonra Taehyung bu odayı bana verdi. Çok güzel değil mi?"

"Diğerine göre büyük. Yugyeom nerede?"

Yugyeom'un karnımda büyüme süreci ve doğumum gibi şeylerle hep o ilgilendiği için direk onu aramaya koyulmasına şaşmamıştım. Şehzadem o kadar sevimliydi ki saraydan uzaklaşan herkes onu özlüyordu.

Seokjin hyungda aylardır sarayda olmayanlardandı. Taehyung'un sınıra gittiği günlerde o da askerlerimiz için sınıra gitmişti. Fakat daha yeni dönüyordu.

"Uyuyor olmalı, sen neler yaptın? Neden bu kadar geciktiniz? Taehyung geleli neredeyse iki hafta oluyor."

Alt dudağını sarkıtarak omuz silktiğinde ağlamaya hazırlandığını fark etmiş ve endişe ile "Ne oldu?" Diye sormuştum.

Bana bakmış ve endişe ile anlatmaya koyulmuştu.

"Namjoon orada kaldı Jimin. Sınırda, bazı çatışmalar oluyor. Namjoon'da baş kumandan olduğu için geri dönemedi. Bende dönmek istemedim fakat hünkarımızın kesin emri varmış."
Duyduklarım ile kaşlarım havalanmış ülkemiz bir savaşa mı giriyor düşüncesi beynime yerleşirken onu teselli etmek adına gülümseye çalışmıştım.

"Sarayımızın en iyi komutanlarından birinin eşisin hyung. Taehyung eminim bunu düşünerek hareket etmiştir."
Baş kumandan Namjoon ve Seokjin hyung evliydi. Bu yüzden Taehyung hekimler arasında onuda götürmüştü fakat ciddi bir durum olmasa onu geri getirtmezdi.
Böyle işlerden pek anlamazdım ama Namjoon tehlikede olduğu için Seokjin hyungu geri döndürmüş olabilirdi.