Flowers (Vminkook)

11☆

Medyayı ben çizdim. Çabuk övün. Çabuk övgüler yağdırın harika ötesi dehşetül vahşet çizimime.

Çikraliçe han hazretleri iyi okumalar diler!🎉👑👑👑😈

.....

Jimin...

"Çok tedirginim, ona hiç güvenmiyorum."
Kıpırdanarak yanımda beklemekte olan Seokjin hyunga seslenmiş ve derin bir nefes almıştım. Sarayın büyük avlusu askeriyeden ve halktan insanlarla doluydu.

Herkes uzun zamandır beklediği açıklamayı alacağı için heyecanlı olsada sessizdi. Çünkü Taehyung birazdan saray kapısının önüne getirilmiş olan tahta çıkacak ve halka seslenecekti.

"Kralımız halledeceğim dediyse halleder."
Demişti Seokjin hyung. Hallederdi fakat hiçbir şeyden haberinin olmadığını düşündüğümüz Valide her şeyi mahvedebilirdi.

Planımız kusursuz işlemeliydi. Onun gibi sinsi birinin kolayca pes edeceğini hiç sanmıyordum.

"Dikkat! Kralımız giriş yapıyor!"
Konutanlardan biri tıklım tıklım olmasına rağmen sessizce bekleyen halka seslendiğinde yutkunmuştum. Taehyung'un tahtının yanında bekliyordum.

Saray halkıda, askeriyenin önüne kadar uzanan merdivene dizilmiş Valide ve Taehyung için saygıyla eğilmişti.
Tabii tüm ülkeyi sığdıramazdık buraya fakat tüm köy ve kasabalardan birkaç kişi davet edilmişti.

Yani bugün burada olacak olan her şey ülkeye yayılacaktı.

Herkes gibi başımı biraz önüme eğmiş ve beklemeye koyulmuştum. Karşımda Yoongi hyung vardı. Planın kusursuz bir şekilde işlemesini en az o da benim kadar istiyordu.

Herkes beklerken Valide oldukca özgüvenli bir şekilde kapıdan çıkmış ve Taehyug'un tahtının diğer tarafına geçmişti. Büyük ihtimalle Taehyung'un Yoongi ve beni saraydan göndereceğini düşünüyordu. Bu yüzden olmalı ki keyfi gayet yerindeydi.

Sonra Taehyung çıkmış ve oldukca güçlü bir şekilde tahtının önüne gelerek halkı selamlamıştı. Selamlama faslından sonra ise yerine oturarak avluyu süzmüştü.

Herkesin sabırsızca açıklama beklediğini biliyordu. Bu yüzden daha fazla uzatmayarak insanlara seslenmişti.

"Bugün burada, ülkemizin huzurunu bozan noktalara değinerek tüm şüphelerinizi gidermek için toplandık."

Bakışımı kaldırmış ve Valide ile göz göze gelmiştim. Sırıtmıştı. Taehyung yerinde başka bir yönetici olsaydı böylesine ince açılmalar yapmazdı belki. Fakat o doğru olanı yaparak, açık açık konuşmaya devam etmişti.

"Güzidemin şehzademi zehirlemeye kalktığı duyuldu önce sarayda. Sonrasında da ardı arkası kesilmeyen olaylar gelişti. Hepinizin önünde dile getirmek istediğim bir şey var ki o da bu makamı haketmediğim."

Ortamda yankılanan sesin ardına Validenin bakışları hızla Taehyung'a kaymıştı. Beklemediği bir yerden girmişti konuya oğlu. Üstelik sadee o değil, kalabalıktan da fısıldaşma sesleri yükselmeye başlamıştı.

"Bu yüzden tahtı, asıl sahibine, Ağabeyim Veliaht prense bırakma kararı aldım."
Herkes şaşkınlıktan bir birine bakınırken Valide kendine vakit vermeden hızla Taehyung'a yaklaşmıştı.

Duydukları onu çok fazla paniğe sürüklemişti. İnsanlar fısıldaştıkları için bu ayrıntıyı görememiş olabilirlerdi fakat ben yakınlarındaydım. Onu vazgeçirmeye çalışacaktı.

Sırf taht uğruna Taehyung'un ayaklarına bile kapanabileceğine emindim.

"Oğlum sen ne diyorsun?"