27☆

18.3K 1.3K 2.6K
                                        

Bölüme girmeden önce beni kıran bir konuya değineceğim. Spoiler falan baya yorum alıyor. 1000 yorum var fakat satırlardaki yorumlar çok az. Neden satırlarım o kadar az?
Açıkcası buna bozuldum önceki bölüm. Bence çoğu satırım bol bol yorum hak ediyordu.
Etmiyor muydu?🥺
Peki.
Pek.
Pe.
P.
İyi okumalar. Okuyun güzelce tamam mı?! Satırlarım boş kalsada olur benim... hıh!
HaH!

....

Seokjin...

"Gel."
Kralımızın emrini duyduğumda yavaş adımlarla içeri girmiş ve başımı kaldırmadan önce eğilerek ona selam vermiştim.

Öylesine zor bir durumun içerisindeydik ki bu beni fazlasıyla yıpratıyordu.

İki gün olmuştu, Jeongguk saraydan sebebini bilmediğim bir şekilde gitmişti ve onu kontrol edemediğim için dayanamamıştım.

Kralımıza onun durumu hakkında bilgi vermem, zehirlendiğini söylemem gerekiyordu. Kimin yaptığını sorarsa ne diyeceğimi bilmiyordum. Jimin'e kızıp kızmayacağını da.

"İyi vakitler efendim."
Derken başımı kaldırmış ve öylece oturmuş bir vaziyette beni izlediğini görmüştüm. Jeongguk gittikten sonra herkes durulmuştu. Jimin'de öyle. Kralımızın, Jeongguk'un neden gittiğini ona söylemediğini anlatmıştı.

Günlerdir hekim arkadaşlarımla mektuplaşıyordum. Aklımda bir şeyler vardı fakat ondan izin almadan bunu yapamazdım.

"Size bazı haberlerim var."
Başıyla onaylayarak duruşunu dikleştirmişti. Oldukça yorgun görünüyordu. Jimin'de öyleydi. Sanki Jeongguk'un gidişi ikisini de aynı derecede etkilemişti.

"Bunu söylemek benim için oldukça güç efendim fakat daha fazla bu şekilde devam ettiremeyeceğim. Güzide Jeongguk iyi değil."
Bakışları değişmişti, az önce boş bakıyordu şimdi ise küçük küçük endişe tohumları ekilmişti gözlerine.

"Aylarca zehirli yosunlara maruz kalmış. Vücudu zehir dolu. Bu zehir kendine zarar vermese bile... bebeğinize vermiş olabilir."
Zordu, bunu ona söylemekte gözlerinde ki endişeyi izlemekte zordu.

Ayağa kalkmıştı, bana doğru yürümüştü inanmakta güçlük çekiyor gibi.

"B-bu nasıl mümkün olabilir? Neden söylemedi?"

"Kendisi bilmiyor efendim."
Bunu dediğimde derin düşüncelere dalmıştı biraz. Sonra hızla gözlerini gözlerim ile buluşturmuştu.

"Biliyordu, biliyordu ve o yüzden saraydan gitti."

Biliyor muydu?

Nasıl?

Jimin ve benim konuşmalarımı duymuş olabilir miydi?

O halde... bunu yapanı da biliyordu.

Çözdüğüm gerçekler ile gözlerimi kırpıştırmış ve derin bir nefes almak istemiştim. Fakat karşımdakinin endişesi bunu yapmamı engellemişti.

"Neden bana söylemedin? Kim zehirledi? Nasıl yaptı? Aşçıbaşının yemekler konusunda ne kadar dikkatli olduğunu ve önümüze gelen yemeklerin defalarca kontrol edildiğini biliyorsun."

Haklıydı. Bu konuda aşçılarda görevlilerde kralımızın titizliğini bildikleri için oldukça dikkatliydi. Yemek odasına giren yemekler iki kişi tarafından kontrol edilirdi.

Fakat bunu Valide yönetmişti, elbette konu o olunca güven konusuda söz konusu olmuyordu. Bu yüzden gerçeği söylemek zorunda kalmıştım.

"Valideniz zehirli yosunlar sayesin de Jeongguk'un hamile kalmasını engellemek istemiş ve Jimin'i görevlendirmiş."
Gözleri irice açılmıştı. Jimin'e kızmasını istemiyordum çünkü...

Flowers (Vminkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin