Flowers (Vminkook)

25☆

Önce ki bölüm uzun yazarak vaktinizi çaldığım için bu bölümü normale göre kısa yazdım. Umarım seversiniz💜🤍
Çikraliçe HAN İYİ OKUMALAR DİLER♡

....

Jeongguk...

"Baba, mam."
Gülmüş ve kucağımda ki sevimli bebeğin konuşmasına birkez daha hayran kalarak yanağından öpmüştüm.

"Acıktın mı sen bebeğim?"
Diye neşeli bir şekilde sorduğum da sırıtmıştı. Üst ve alttan ikişer dişi çıktığı için çok sevimli görünüyordu.

Önce ki gece Taehyung yorgun olduğu için ona masaj yapmak istemiş ve onun odasında uyuya kalmıştım. Sabah oradan çıktıktan sonra ise Jimin'in odasından Yugyeom'un ağlama sesini duymuş ve oda da kimse olmayınca onu da alarak yemek salonuna inmeye koyulmuştum.

Jimin sabah sabah nereye kaybolmuştu bilmiyordum. Bir haftadır yani bize hamile olduğunu söylediği günden beri yemeklere katılmıyordu.

Yemek odasında midesinin bulandığını söylemişti Taehyung'a. Bu yüzden kardeşi ile ikisi için yemekleri odasına çıkıyordu ve günlerdir onu doğru düzgün görmüyordum.

Birkaç defa yanına gitsem de ya uyuyordu ya da başka bir işi çıkıyor, ortadan kayboluyordu.

Hamile olduğunu söylediği geceden itibaren aramıza büyük bir soğukluk girdiğinin farkındaydım, baş başa kalsak neler olduğunu soracaktım ama kalamıyorduk. Kardeşi yanından hiç ayrılmıyordu.

Üzülüyordum, Jimin köşe bucak benden kaçıyordu ve sebebini bilmediğim için daha fazla üzülüyordum.

"Amca!"
Yugyeom heyecanla bağırınca duraksamış ve karşıdan bize doğru gelen Yoongi hyungu görmüştüm. Yugyeom'u görünce en az o da onun kadar heyecanlanmış ve adımlarını hızlandırarak karşıma gelmişti.

Böylece Yugyeom beni hemen satarak onun kucağına atlamış, açlığını bile unutmuştu.

"Günaydın hyung."
Dediğim sırada beni duymamıştı bile Yoongi hyung. Yugyeom'un şirinliği insanların aklını çeliyordu.

"Günaydın Yugyeom, nasılsın bakalım?"
Göz devirmemek için kendimi sıkmış ve beni satan Yugyeom'a kırık bir bakış atarak "Jimin'i arıyoruz." Demiştim.

"Şu arkada ki kıyafet odasında sanırım. Oradan geçerken sesini duydum."

Dediği tarafa bakınmış ve başımla onaylamıştım. Bu sırada Yugyeom amcasının saçını çekiştirerek yemeye çalıştığı için pek ciddi kalamamıştım.

Neyse ki Yoongi hyung da gülmeme aldırış etmemişti. Aksine onun acıktığını anlayarak gülüşüme eşlik etmişti.

"Yeğenim acıkmış ve sen Jimin'i mi arıyorsun?"

"Aslında ona sormadan hareket etmek istemedim-"

Devamını dinlemeden Yugyeom ile yanımdan geçip gitmişti.

"Tamam, ben karnını doyururum."
Yugyeom'u öperek ve severek koridor boyu götürdüğün de arkalarından gülerek iç çekmiştim.

Yoongi hyung kesinlikle çocukları çok fazla seviyordu. Hoseok ile düğün hazırlıklarına başlamak üzerelerdi bu yüzden onlar adına mutluydum. Umuyordum ki sevdiği gibi kendine ait büyük bir ailesi olurdu.

Onlar gözden kaybolunca Yoongi hyungun gösterdiği kapıya ilerlemiş ve açık olduğu için zorlanmadan içeri girmiştim.

Jimin arkası dönük bir şekilde yıkanarak temizlenmiş olan kıyafetlerini seçiyordu.