Flowers (Vminkook)

7☆

Önceki bölümün yorum ve beğenileri hoşuma gitti bu yüzden hemencik bölüm yazdım. Tae Jk'in içine boşalmadığı için linç de yedim bu arada djdnndmdndkdmdksksk birine anlatsam inanmaz nasıl yapar ya bunu? Hatsiz.
Padişahıda aynı sultanıda bunların.
Kınıyorum.

Çikraliçe han hazretleri iyi okumalar diler 💕👑👑👑👑👑
Lan sırf şunu yazmak için bölüm aTasım geliyor OXMDLDLEMDEK  💕

....

Jimin..

"Taehyung..."
Gözlerimi açmadan Taehyung'a daha sıkı sarılmış ve gülümsemiştim. Bu hissi yaşamaya pek alışık değildim çünkü o genelde işleri yüzünden erkenden giderdi. Benide uyandırmak istemediği için yatakta yalnız bırakırdı.

Tam uyanamadığım için seçemesemde kalbim huzurla dolmuş, gözlerimi aralamıştım. Başım omuzunda olduğu için görüş açıma ilk olarak elimi üzerine bıraktığım göğsü girmişti.

İstemeden yüzümü buruşturmuştum çünkü... Taehyung bana daha sıkı sarılarak "Biraz daha uyuyalım lütfen" diye fısıldamıştı.

O an hayal dünyam başımdan aşşağı yıkılmış, gece olanlar bir bir zihnime düşmüş, başımı kaldırarak sarıldığım kişiye bakmıştım.

Bir kere Taehyung bu kadar beyaz değildi tamam mı?

Tahmin ettiğim gibi, başımı kaldırdığımda Jeongguk'un çene hattıyla karşılaşmış ve hızla kollarımı ondan çekmiştim. Biraz sert hareket ettiğim için olsa gerek o da gözlerini açmış ve yüzünü yüzüme eğmişti.

"AYH! Sen kimsin, Taehyung nerde?"
Beni sertçe itmişti. Yatağın diğer tarafına fırlamış, buna rağmen üzerimizdeki örtüyü göğüsüme kadar çekerek sımsıkı tutmuştum.

Sonrasında ikimizde aceleyle toparlanmış ve yataktan doğrularak örtünün izin verdiği kadar uzaklaşmıştık birbirimizden.

"Ne cürretle beni itersin?!"
Diye bağırdığımda yüzünü buruşturmuştu. Geçmişte, böyle bir sabaha uyanacağımız aklımın ucundan bile geçmezdi oysa.

"İtmeseydim de sarılmaya devam mı etseydin?"
O da gözlerini kısarak tısladığında alayla gülmüştüm. Kendini ne sanıyordu?
Tüm bu yaşananlara sadece Taehyung istediği için katlanmıştım.

"Tek sarılan ben değildim, hemen gidip suya gireceğim. Kokun falan sinmiştir üzerime, temizlenmem lazım."
Boşta kalan elimle gözlerime gelen saçları geri itmiş ve onunda örtüsünü daha sıkı tuttuğunu görmüştüm.

Bilirdim bu hareketleri. Bana laf yetiştirmeye hazırlanıyordu.

Sinsi.

"Haklısın tabii kene gibi yapışmıştın sonuçta bana. Mutlaka kokum üzerine sinmiştir."

"Haddini çok fazla aşıyorsun Jeon Jungkook. Karşındaki bir şehzadenin babası."

"Biliyorsun, haddime hiç sınır vermedim şimdiye dek Park Jimin."
Sinirle dişlerimi birbirine bastırmış ve beni daha fazla çileden çıkarmasına izin vermemiştim.

"Arkana dön, giyinip gideceğim."

"Gitme ya sensiz ne yaparım bu kocaman yatakta?"
Diye sinir ve alayla konuşsa da çarşafa sarılarak bana arkasını dönmüştü. O döner dönmez örtünün altından çıkmış ve yerde kıyafetlerimi aramıştım bir süre. Bir yandanda söylenmeye devam etmiştim.

"Senin aksine benim ilgilenmem gereken bir evladım var. Neredeyse öğle olmuş, belkide aç koydular yavrumu, hoş... sen nereden anlayacaksın ki. Sanki çocuk doğurdun."
Cevap vermemişti. O cevap vermeyince bir an için fazla mı abarttım diye düşünmüş, ardından aldırış etmemiştim.