10- Son Seans

592 24 3
                                    

Medya; Bölümden bir kesit & Bölüm Şarkısı (İsteyen dinleyebilir)

İyi okumalar! :*

Neyin birinci seansından bahsediyordu anlamamıştım. Gözlerimi devirip yetişebilmek için adımlarımı hızlandırdım. Kapıyı açmadan hemen önce kolundan yakaladığımda bana dönüp yine ne var bakışını attı.

"Neyin birinci seansı bu?"

"Bekle sadece, nasıl olsa öğreneceksin. Soru sormak yok."

"Ama..."

Elini dudağıma koyduğunda bir adım gerileyip sustum. Bana dokunduğunda elektrik verilmiş gibi hissetmem sinirlerimi bozuyordu, üzerimde böyle bir etkisi olmaması gerekirdi. Kapıyı açıp çıkmamı bekledikten sonra sertçe çekerek kapattı ve kilitledi. Arabanın anahtarını elime tutuşturup arabada beklememi söyleyince dediğini yapıp arabaya gittim. Sokak fazlasıyla ıssız görünüyordu ya da sabah olduğu için sadece fazla boştu. İlerideki çöplerin yanında minik bir kedinin dolandığını görünce gülümsedim. Patilerini poşete geçiyor ama poşet hareket edince korkarak geriliyordu. Kirlenmiş tüyleri yüzünden renginin tam olarak ne olduğunu çözemiyordum. Yeşil gözlerini onu izlediğimi hissetmişcesine bana çevirdiğinde gözlerindeki çaresizliği görünce içimin acıdığını hissettim.

Ateş kapıyı açtığında bütün dikkatim kedide olduğundan korkuyla sıçradım. Şaşkınca bana baktıktan sonra bir şey söylemeden arabayı çalıştırdı. Nereye gittiğimizi anlayabilmek için etrafıma bakınıyordum ama ara sokaklardan gittiğimiz için tabela yoktu. Kumsala benzer bir yerin önünde durduğumuzda bu soğukta neden buraya geldiğimizi çözmeye çalıştım. Sanırım bana söylemediği şeyin ikinci seansı için buradaydık. Merakıma yenik düşüp sormak istemediğimden arabadan inip kumsalın ortasındaki kayalardan birine oturana kadar sesimi çıkarmadım. Üşümeye başladığımda ise ona dönüp konuşması için dürttüm.

"Hiç bilerek veya isteyerek kendine zarar verdin mi?"

Bu nasıl bir soruydu şimdi. "Hayır." dedim deliymiş gibi ona bakarak. Hiçbir şey yüzünden isteyerek kendime zarar verebileceğimi düşünmüyordum.

"Bugün kendine bilerek zarar vereceksin. Bunu sadece şimdi benimle yapacaksın ve bir daha tekrarlanmayacak." Fazlasıyla kendinden emin konuşmuştu ama ben kendime zarar vermek istemiyordum. Ellerimi göğsümde birleştirip ısınmaya çalışırken konuşmaya da başladım.

"Kendime zarar falan vermeceyeğim ben. O kadar çok istiyorsan sen kendine istediğini yapabilirsin." Beni duymazdan gelerek elini cebine attı ve bir paket sigara çıkardı. Ne yani sigara mı içecektik? Sigara içilen ortamalardan bile nefret ederken bana böyle bir şeyi yaptırabileceğini hiç sanmıyordum. İçinden iki tane sigara ve siyah renkli bir çakmak çıkarıp kutuyu yeniden cebine koydu. Kollarımı çözüp kucağıma koydum ve ne yapacağını izlemeye başladım. Sigaralardan birini elime tutuşturup çakmağı ikimizin arasına koydu.

"Hayatında bir daha sigara içmeyeceksin ama bir kereliğine denemen gerekiyor. Rahatlama seansların için gerekli bir şey, nedenini sorma. Sadece yap ve bu lanetin sadece bir kere seni zehirlemesine karşın rahatlatmasına izin ver. Bir kere içine çekip üflemen bile yeterli, anlaştık mı?"

Kabul etmeyeceğimi söylesem de onun için ne söyleyeceğimin bir anlam ifade etmeyeceğini bildiğimden başımla onayladım. Ne yapıyorum ben!? İç sesimin suçlamalarını bastırmaya çalışarak Ateş'e döndüm ve yapacağı şeye dikkat kesildim. Sigarayı dudaklarının arasında dengeledikten sonra çakmağı alıp yaktı. Ağır bir koku eşliğinde sigaradan duman çıkarken yanaklarını içe doğru çekerek dumanı ciğerlerine hapsetti. Bana baktığında dudağının bir kenarı havaya kalkmıştı. Dumanı bana doğru üfleyince elimle dağıtmaya çalışarak başımı çevirdim ve öksürmeye başladım.

Gerçek (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin