Medya: Gece
Yayın Tarihi;28 Aralık 2014
İyi okumalar! :*
Bir sabah kalktığımda kocaman bir "hiç" olacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Her şey her zaman mükemmel olmak zorunda değilse neden her şey her zaman berbat olabiliyordu?
Beynimi istila eden düşünceler birbirinin neredeyse aynısıydı. Gözlerimle gördüğüm şeylere bile inanamaz hale gelmiştim. Etrafımdaki her şey soyuttu ve ben bu soyutluğun arasında kaybolmaya mahkum olan somut bir varlıktan ibarettim sanki. Gitmişti işte, inanmamakta neden bu kadar ısrar ediyordum ki? Geride bıraktıklarını düşünmeyecek kadar bencildi işte.
Oturduğum koltukta rahatsızca kıpırdandıktan sonra masadaki sudan bir yudum aldım. Beklemek sevmediğim bir şeyken sanırım artık nefret ettiklerim arasına girmişti. Boş koridora bir süre daha bakıp bakışlarımı duvardaki kocaman saate çevirdim. Onunla birlikte geçen zamanı saymak şuan yapabileceğim tek şeydi. Yüz yetmiş ikinci saniyede kısa boylu, sarışın bir hemşirenin bana doğru geldiğini görerek derin bir nefes aldım.
"Bunlar Can Bey'in üstünden çıkan özel eşyaları, annesi sakinleştirici almaya gittiği için yanındaki beyefendi size vermemi istedi."
Görevli poşeti kucağıma bıraktığında duyduğundan emin olmasam da teşekkür edip oturduğum yerden kalktım. Sakinleştiriciler yüzünden olsa gerek arada yalpayarak arabaya kadar yürümeyi başardım. Bu sırada poşeti elimde sıkı sıkı tutmayı da ihmal etmiyordum. Sakin kalmaya çalışarak cebimden arabanın anahtarını bulup kapıyı açtım. Sürücü koltuğuna yerleşir yerleşmez poşeti açarak içindekileri çıkarmaya başladım. Kol saati, cüzdanı, kendi aramızda taktığımız yüzük, yanından ayırmadığı not defteri, bir kutu ve hemen yanında biraz buruşmuş bir kağıt.
Kutuyu ve kağıdı alıp diğerlerini poşete geri koydum. Kutuyu açtığımda görmeyi beklediğim kesinlikle geçen hafta beğenip alamadığım yüzük değildi. Birkaç saniyelik şokun ardından titreyen ellerime aldırmadan kağıdı sıkı sıkı tutup okumaya başladım.
"Özür dilerim sevgilim. Sana sormadan ikimizi de etkileyecek bir karar aldım ama bunun için şimdiden pişman olmaya başladım bile.
Hasta olduğumda çabucak geçsin diye iki tane ilacı birlikte içiyorum diye kızardın, şimdi iki kutu ilaç içtim. Neden kızmaya gelmiyorsun? Nasıl olsa öleceğim, neden kızasın ki değil mi?
Hep bir kızımız bir de oğlumuz olsun istemiştin. Oğlumuz büyük olacak ve kız kardeşine abilik yapacak, sürekli kavga edip seni deli edecekler; sen de akşam ben geldiğimde bana şikayet edeceksin.
Bunları hiçbir zaman yapamayacağız sevgilim. Ben çok uzaklarda olacağım, eğer romanlardaki gibi bir yerden seni izliyor olacaksam mutlu olduğunu görmek istiyorum.
Ne kadar kıskanç olduğumu bilirsin, bizim yapamadığımız şeyleri başkalarıyla yapmanı elbette kıskanacağım. Ama yapmak istediğimiz her şeyi yapmanı istiyorum, mutlu olduğunu bilmek istiyorum.
Benim asla bir çocuğum olmayacakmış, biliyor musun? Sen bizim çocuğumuzun olmasını deli gibi isterken ben sana lanet olasıca bir sperm bile veremeyecekmişim. Sırf ben üzülmeyeyim diye çocuk hayalinden vazgeçeceğini biliyorum. Bunu yapmana izin veremezdim.
Seni çok seviyorum dünyanın en güzel annesi.
Elveda..."
Merhaba! Bu benim ilk hikayem o yüzden hatalarım olabilir. Olumlu olumsuz her türlü yoruma açığım, böylece kendimi geliştirebilirim. Zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek (Ara Verildi)
Romance"Yaralarını tek tek kapatacağım." dedi bir elini yanağıma yerleştirirken. Gözlerindeki huzara bırakırken kendimi belli belirsiz başımı salladım. "Kendi yaralarının üstünü kapatmış olman benimkileri de kapatabileceğin anlamına gelmiyor." Dudakları al...